YÛNUS SURESİ 76. Ayeti Sadık Türkmen Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
فَلَمَّا جَاءهُمُ الْحَقُّ مِنْ عِندِنَا قَالُواْ إِنَّ هَذَا لَسِحْرٌ مُّبِينٌ ﴿٧٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe lemmâ
câe-humu el hakku
min indi-nâ
kâlû
inne
hâzâ
le sıhrun
mubînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe lemmâ | böylece, olduğu zaman |
câe-humu el hakku | onlara hak geldi |
min indi-nâ | katımızdan |
kâlû | dediler |
inne | muhakkak |
hâzâ | bu |
le sıhrun | mutlaka, muhakkak ki bir sihirdir |
mubînun | apaçık, açıkça |
Böylece onlara katımızdan hak geldiği zaman: “Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir.” dediler.
YÛNUS SURESİ 76. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Onlara katımızdan gerçek gelince: “Şüphesiz bu, apaçık bir sihirdir” dediler.
Sadık Türkmen