Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir.


مَا تَذَرُ مِن شَيْءٍ أَتَتْ عَلَيْهِ إِلَّا جَعَلَتْهُ كَالرَّمِيمِ ﴿٤٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

mâ tezeru min şey'in etet aleyhi illâ cealet-hu ke er ramîmi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
mâ tezeru bırakmıyor
min şey'in bir şey
etet geldi
aleyhi onun üzerine
illâ ancak, hariç, ...'den başka
cealet-hu onu kıldı, yaptı (... haline getirdi)
ke gibi
er ramîmi çürümüş, ufalanmış, kül gibi toz halinde

(O rüzgâr), üzerinden geçtiği (hiç)bir şeyi bırakmayarak, mutlaka kül gibi toz haline getirdi.

ZÂRİYÂT SURESİ 42. Ayeti Şaban Piriş Meali

Dokunduğu her şeyi çürük kemik gibi yapmıştı.

Şaban Piriş