Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir.


وَالْأَرْضَ فَرَشْنَاهَا فَنِعْمَ الْمَاهِدُونَ ﴿٤٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve el arda feraşnâ-hâ fe ni'me el mâhidûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve el arda ve yeryüzü, yeri
feraşnâ-hâ onu biz döşeyip yaydık
fe ni'me işte ne güzel
el mâhidûne döşeyen, düzenleyen, düzenleyici.

Ve yeryüzü; onu döşek yaptık. İşte ne güzel düzenleyici.

ZÂRİYÂT SURESİ 48. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

(48-51) Yeri de döşedik, ne güzel döşeyicilerdir. Ve her şeyden iki çift yarattık. Tâ ki, tefekkür edesiniz. «Artık Allah'a kaçın, şüphe yok ki, ben sizin için O'nun tarafından bir apaçık korkutucuyum. Ve Allah ile beraber başka bir ilâh ittihaz etmeyin. Muhakkak ki, ben sizin için O'ndan bir apaçık korkutucuyum.»

Ömer Nasuhi Bilmen