Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir.


كَذَلِكَ مَا أَتَى الَّذِينَ مِن قَبْلِهِم مِّن رَّسُولٍ إِلَّا قَالُوا سَاحِرٌ أَوْ مَجْنُونٌ ﴿٥٢﴾


ZÂRİYÂT SURESİ 52. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kezâlike etâ ellezîne min kabli-him min resûlin illâ kâlû sâhırun ev mecnûnun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kezâlike işte bunun gibi, işte böyle
şey, ne, kim
etâ ellezîne onlara (kendilerine) geldi
min kabli-him onlardan önce
min resûlin (resûllerden) bir resûl
illâ ancak, hariç, ...'den başka
kâlû dediler
sâhırun sihir yapan, sihirbaz, büyücü
ev veya
mecnûnun mecnun, deli

İşte böyle, onlardan öncekiler de, (kendilerine) gelen resûle “sihirbazdır veya mecnundur”dan başka bir şey demediler.

ZÂRİYÂT SURESİ 52. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki, “O bir büyücüdür” yahut “bir delidir” demiş olmasınlar.

Diyanet İşleri

Böylece onlardan önce de hiçbir peygamber gelmedi ki ona büyücü, yahut da deli demesinler.

Abdulbaki Gölpınarlı

İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler.

Adem Uğur

İşte (gerçek durum) böyle! Onlardan öncekilere de (Allâh'a, hakikatlerine çağıran) herhangi bir Rasûl geldiğinde, mutlaka: "Bu büyücü veya mecnun" dediler.

Ahmed Hulusi

Geçmişteki peygamber-toplum ilişkileri böyle cereyan etmişti. Onlardan öncekilere de herhangi bir Rasul geldiğinde ona mutlaka:
'Büyüleyici söz söyleyerek aklı etkileyen biridir veya cinlere mahkum olmuştur, delidir.' dediler.

Ahmet Tekin

İşte böyle. Onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber geldiyse muhakkak: 'Büyücü veya delidir' dediler.

Ahmet Varol

İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir.

Ali Bulaç

(Ey Rasûlüm, senin kavmin, sana sihirbaz yahud mecnûn dediği gibi), onlardan evvelki ümmetler de bir peygamber gelince; muhakkak böyle; ya sihirbaz dediler, ya mecnun...

Ali Fikri Yavuz

Onlardan oncekilere, herhangi bir peygamber gelince: «Sihirbazdir» veya «Delidir» derlerdi.

Bekir Sadak

Bunun gibi onlardan öncekilere de ne kadar bir peygamber gönderdikse, mutlaka, «bu bir sihirbazdır veya delinin biridir,» demişlerdi.

Celal Yıldırım

Onlardan öncekilere, herhangi bir peygamber gelince: 'sihirbazdır' veya 'Delidir' derlerdi.

Diyanet İşleri (eski)

İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler.

Diyanet Vakfi

İşte böyle, onlardan öncekilere her ne zaman bir elçi geldiyse, 'Bu, bir büyücüdür,' yahut 'Bu bir delidir,' derlerdi.

Edip Yüksel

Böyle, bunlardan evvelkiler bir Resul gelince behemehal ya sahir dediler ya mecnun

Elmalılı Hamdi Yazır

Böyle, onlardan öncekiler bir peygamber gelince muhakkak: «Ya sihirbaz, ya delidir» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Böylece onlardan öncekilere de herhangi bir peygamber gelince, onun hakkında da mutlaka: «Bir sihirbazdır veya bir delidir.» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka: «Büyücü veya cinlenmiş» dediler.

Seyyid Kutub

İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir.

Gültekin Onan

Onlardan evvelkilere de herhangi bir peygamber gelmedi ki (onun hakkında da) mutlakaa böylece sihirbaz, yahud mecnun dediler.

Hasan Basri Çantay

(Habîbim, yâ Muhammed!) İşte böyle, onlardan öncekilere ne zaman bir peygamber geldiyse, mutlaka (ona da): '(O) bir sihirbazdır veya mecnundur!' dediler.

Hayrat Neşriyat

İşte böyle. Onlardan öncekilere herhangi bir peygamber geldiğinde sadece; büyücüdür veya delidir, dediler.

İbni Kesir

İşte böyle, kendilerinden önce yaşamış olanlara da hangi elçi geldiyse, mutlaka, "(O) bir göz boyayıcı(dır), yahut bir deli!" dediler.

Muhammed Esed

Böylecedir. Onlardan evvelkilere de bir peygamber gelmedi ki illâ «Sâhirdir veya mecnûndur,» dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen

İşte böyle. Onlardan öncekilere herhangi bir peygamber geldiğinde hemen: "Bir sihirbaz veya bir delidir. " dediler.

Ömer Öngüt

İşte, böyle... Onlardan öncekilere de bir elçi gelmedi ki ona sihirbaz veya mecnun dememiş olsunlar.

Şaban Piriş

İşte böyle... Senin hemşehrilerinden önceki ümmetlere ne zaman bir elçi geldiyse mutlaka ona muhatapları büyücü veya deli dediler.

Suat Yıldırım

İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka: "Büyücü veya cinlenmiş" dediler.

Süleyman Ateş

İşte böyle; onlardan öncekiler de herhangi bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onlar da: «Büyücü veya cinlenmiş» demişlerdir.

Tefhim-ul Kuran

Şimdi olduğu gibi, onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber gelse ya büyücü demişlerdi, ya deli.

Ümit Şimşek

İşte böyle! Onlardan önce herhangi bir resul geldiğinde, mutlaka şöyle dediler: "Ya büyücüdür ya deli."

Yaşar Nuri Öztürk

İşte böyle, kendilerinden önce yaşamış olanlara da hangi elçi geldiyse, mutlaka, “Bu bir sihirbazdır veya delidir!” dediler.

Abdullah Parlıyan

Aynen bunların yaptığı gibi, onlardan öncekilere de bir peygamber geldiğinde ona “büyücü” ya da “deli” demişlerdi.

Bayraktar Bayraklı

İşte böyle! Onlardan öncekilere bir peygamber geldiğinde (mutlaka onun için de): “o bir büyücüdür yahut bir delidir” dediler.

Cemal Külünkoğlu

İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka, “Büyücü veya cinlenmiş” dediler.

Kadri Çelik

Bunun gibi, onlardan (Mekkelilerden) önce gelip geçmiş topluluklardan hangisine bir rasûl gelmişse, mutlaka muhatapları O’nun için, “Bu, ya büyücü veya bir deli!” dediler.

Ali Ünal

İşte böyle; onlardan öncekiler de bir rasul gelmeyiversin; mutlaka: “Sihirbaz veya deli.” derlerdi.

Harun Yıldırım

İşte böyle! Onlardan öncekiler, kendilerine gelen her peygambere mutlaka "sihirbaz" ya da "mecnun" dediler;

Mustafa İslamoğlu

Işte böyle! Onlardan öncekilere de ne kadar peygamber geldiyse, mutlaka: “Büyücü ya da mecnundur” dediler.

Sadık Türkmen

Böylece, onlardan önce gelen elçilerin getirdiklerinin karşılığında söyledikleri, yalnızca “Sihirbaz veya delirmiş” demeleri olmuştur.

İlyas Yorulmaz

İşte böyle, onlardan öncekiler de, (kendilerine) gelen resûle “sihirbazdır veya mecnundur”dan başka bir şey demediler.

İmam İskender Ali Mihr