ZUHRÛF SURESİ 13. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.
لِتَسْتَوُوا عَلَى ظُهُورِهِ ثُمَّ تَذْكُرُوا نِعْمَةَ رَبِّكُمْ إِذَا اسْتَوَيْتُمْ عَلَيْهِ وَتَقُولُوا سُبْحانَ الَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِنِينَ ﴿١٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
li testevû
alâ zuhûri-hi
summe tezkurû
ni'mete
rabbi-kum
izâ isteveytum
aleyhi
ve tekûlû
subhâne
ellezî
sahhara
lenâ
hâzâ
ve mâ kunnâ
lehu
mukrinîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
li testevû | yerleşmeniz için |
alâ zuhûri-hi | onların sırtları üzerine, sırtlarına |
summe tezkurû | sonra zikredin |
ni'mete | ni'met |
rabbi-kum | sizin Rabbiniz |
izâ isteveytum | yerleştiğiniz zaman |
aleyhi | onun üzerine, ona |
ve tekûlû | ve deyin, söyleyin |
subhâne | sübhan, herşeyden münezzeh |
ellezî | ki o |
sahhara | musahhar, emre amade kıldı |
lenâ | bizim için, bize |
hâzâ | bu, bunu |
ve mâ kunnâ | ve biz olmazdık |
lehu | onu, ona |
mukrinîne | gücü yetenler, güç yetirenler |
Onların sırtlarına yerleşmeniz için. Sonra onun üzerine yerleştiğiniz zaman Rabbinizin ni’metini zikredin! Ve: “Bunu bize musahhar (emrimize amade) kılan (Allah) Sübhan’dır. Ve biz, O’na (kendimiz) güç yetiremezdik.” deyin!
ZUHRÛF SURESİ 13. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
ki, böylece onlara üzerlerine binip yerleşince, Rabbinizin bunca nimetlerini hatırlayıp bütün bunları bizim hizmetimize veren Allah ne yücedir, yoksa biz onu zaptedip kendimize yanaştıramazdık.
Abdullah Parlıyan