Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


لِتَسْتَوُوا عَلَى ظُهُورِهِ ثُمَّ تَذْكُرُوا نِعْمَةَ رَبِّكُمْ إِذَا اسْتَوَيْتُمْ عَلَيْهِ وَتَقُولُوا سُبْحانَ الَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِنِينَ ﴿١٣﴾


ZUHRÛF SURESİ 13. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

li testevû alâ zuhûri-hi summe tezkurû ni'mete rabbi-kum izâ isteveytum aleyhi ve tekûlû subhâne ellezî sahhara lenâ hâzâ ve mâ kunnâ lehu mukrinîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
li testevû yerleşmeniz için
alâ zuhûri-hi onların sırtları üzerine, sırtlarına
summe tezkurû sonra zikredin
ni'mete ni'met
rabbi-kum sizin Rabbiniz
izâ isteveytum yerleştiğiniz zaman
aleyhi onun üzerine, ona
ve tekûlû ve deyin, söyleyin
subhâne sübhan, herşeyden münezzeh
ellezî ki o
sahhara musahhar, emre amade kıldı
lenâ bizim için, bize
hâzâ bu, bunu
ve mâ kunnâ ve biz olmazdık
lehu onu, ona
mukrinîne gücü yetenler, güç yetirenler

Onların sırtlarına yerleşmeniz için. Sonra onun üzerine yerleştiğiniz zaman Rabbinizin ni’metini zikredin! Ve: “Bunu bize musahhar (emrimize amade) kılan (Allah) Sübhan’dır. Ve biz, O’na (kendimiz) güç yetiremezdik.” deyin!

ZUHRÛF SURESİ 13. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(12-14) O, bütün çiftleri yaratan, üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve “Bunu hizmetimize veren Allah’ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz” diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır.

Diyanet İşleri

Binip oturun da sonra onların üstünde doğruldunuz mu Rabbinizin nîmetini anın ve yücedir, münezzehtir noksan sıfatlardan o mâbut ki râm etmiştir bunu bize, yoksa biz, zaptedemezdik onu deyin diye.

Abdulbaki Gölpınarlı

Ki, böylece onların sırtına binip üzerlerine yerleşince, Rabbinizin ni'metini anarak: Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik, diyesiniz.

Adem Uğur

Ki, sırtlarına kurulasınız, sonra onun üzerine yerleştiğinizde Rabbinizin nimetini zikredesiniz ve: "Bunu bize kullandıran Subhandır! (Yoksa) biz bunu değerlendiremezdik" diyesiniz.

Ahmed Hulusi

Onların sırtlarına binip, Rabbinizin ihsan ettiği nimetlerini anarak üzerlerine yerleşince:
'Emrine boyun eğdirerek bunu, bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz. Yoksa biz bunlara güç yetiremezdik.' dersiniz.

Ahmet Tekin

Onların sırtlarına binmeniz sonra onlara bindiğinizde Rabbinizin nimetini anmanız ve (şöyle) demeniz için: 'Bunu bize boyun eğdiren (Allah)'ın şanı pek yücedir, yoksa biz bunu (hizmetimize) yanaştıramazdık.

Ahmet Varol

Onların sırtlarına binip doğrulmanız, sonra doğrulduğunuz zaman, Rabbinizin nimetini zikretmeniz ve: "Bunlara bizim için boyun eğdiren (Allah) ne yücedir, yoksa biz bunu (kendi hizmetimize) yanaştıramazdık" demeniz için.

Ali Bulaç

Ki, sırtlarında kurulasınız, sonra da üzerlerine kurulunca Rabbinizin nimetini hatırlayıp şöyle diyesiniz: “- Bunları bizim hizmetimize bağlıyan Allah’ın şanı ne yücedir! O bütün noksanlıklardan münezzehtir. Yoksa biz, bunlara güç yetiremezdik;

Ali Fikri Yavuz

(12-14) Her sinif varligi yaratan O'dur. Gemiler ve hayvanlardan binesiniz diye size binekler var etmistir. Butun bunlar; uzerlerine oturunca Rabbinizin nimetini anarak: «Bunlari buyrugumuza veren ne yucedir; zaten bizim takatimiz bunlara yetmezdi; suphesiz Rabbimize dnecegiz» demeniz icindir.

Bekir Sadak

Sırtlarına binip doğrulmanız, sonra da üzerlerinde iyice kurulunca Rabbınızın nîmetini hatırlamanız ve «bunu bizim buyruğumuza verip baş eğdiren (Allah) yücedir, münezzehtir ; yoksa biz ona yanaşamazdık» demeniz için var kılınmıştır.

Celal Yıldırım

(12-14) Her sınıf varlığı yaratan O'dur. Gemiler ve hayvanlardan binesiniz diye size binekler var etmiştir. Bütün bunlar; üzerlerine oturunca Rabbinizin nimetini anarak: 'Bunları buyruğumuza veren ne yücedir; zaten bizim takatimiz bunlara yetmezdi; şüphesiz Rabbimize döneceğiz' demeniz içindir.

Diyanet İşleri (eski)

(12-13) Bütün çiftleri O yaratmıştır. Ve size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar vâretmiştir ki, böylece onların sırtına binip üzerlerine yerleşince, Rabbinizin ni'metini anarak: Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik, diyesiniz.

Diyanet Vakfi

Ki onların üstüne binesiniz ve onlara bindiğiniz zaman Rabbinizin size olan nimetini düşünerek şunları diyesiniz: 'Bunu bizim emrimize veren çok yücedir. Onları kendi başımıza kontrol altına alamazdık.'

Edip Yüksel

Ki sırtlarına kurulasınız, sonra üzerine kurulduğunuzda rabbınızın ni'metini anıp diyesiniz: tenzih o sübhâne ki bunu bize müsahhar kılmış, yoksa biz bunu yanaştıramazdık

Elmalılı Hamdi Yazır

Ki, sırtlarına kurulasınız sonra üzerlerine yerleştiğinizde Rabbinizin nimetini anıp şöyle diyesiniz: «Ne yücedir O Allah ki, bunu bizim hizmetimize vermiş; yoksa biz bunu yanaştıramazdık (kendimize boyun eğdiremezdik).

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Siz onların sırtına binip üzerlerine yerleştiğiniz zaman, Rabbinizin nimetini anarak şöyle diyesiniz: «Bunları bizim hizmetimize veren Allah'ı tenzih ve tesbih ederiz. Yoksa bizim bunlara gücümüz yetmezdi.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Böylece onların sırtına binip, üzerlerine yerleşince, Rabbinizin nimetini anarak «Bunu bizim hizmetimize veren Allah'ın şanı yücedir, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik» demeniz içindir.

Seyyid Kutub

Onların sırtlarına binip doğrulmanız, sonra doğrulduğunuz zaman, rabbinizin nimetini zikretmeniz ve: "Bunlara bizim için boyun eğdiren (Tanrı) ne yücedir, yoksa biz bunu (kendi hizmetimize) yanaştıramazdık" demeniz için.

Gültekin Onan

(13-14) Tâki sırtlarında karaar kılasınız, sonra üzerlerine yerleşince (kalblerinizle) Rabbinizin ni'metini iyice düşünesiniz ve (dilinizle de) «Bunları bize râmeden Allahın şânı ne yücedir, münezzehdir. Yoksa biz bunlara güc yetiremezdik. Biz herhalde, ancak Rabbimize dönüb gidicileriz», diyesiniz.

Hasan Basri Çantay

(13-14) Tâ ki, onların sırtlarına kurulasınız; sonra üzerlerine yerleştiğiniz zaman, Rabbinizin ni'metini anarak: 'Münezzehtir O (Allah) ki, bunu bize itâatkâr kıldı; yoksa (biz)buna güç yetirici kimseler değildik; çünki şübhesiz biz, gerçekten Rabbimize dönecek olanlarız' diyesiniz.

Hayrat Neşriyat

Ta ki bunların üzerine oturunca, Rabbınızın nimetini anarak: Bunları bize müsahhar kılan ne yücedir, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik, diyesiniz.

İbni Kesir

böyle yapar ki onlara hükmedesiniz ve ne zaman onlardan yararlanırsanız Rabbinizin nimetlerini hatırlayıp "(Bütün) bunları bizim hizmetimize veren O ne yücedir, çünkü (O olmasaydı) biz bunu elde edemezdik;

Muhammed Esed

Tâ ki, sırtlarında yerleşip oturasınız. Sonra onun üzerine yerleştiğiniz zaman Rabbinizin nîmetini düşünesiniz ve diyesiniz ki: «Bunu bize musahhar eden Rabbimizin şanı pek yücedir. Halbuki, biz bunu zabtedebilenler değil idik.»

Ömer Nasuhi Bilmen

Ki onların sırtlarına binesiniz. Sonra üzerlerine kurulduğunuzda Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve: "Bunu bizim emrimize vereni tesbih ederiz. Yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi. " diyesiniz.

Ömer Öngüt

(13-14) Onların sırtlarına bitip oturmanız, sonra da: Rabbiniz'in nimetlerini hatırlamanız, onlara yerleştikten sonra da: -Bunu, hizmetimize veren Allah ne yücedir. Yoksa buna bizim gücümüz yetmezdi ve biz elbette Rabbimiz'e döneceğiz demeniz için..

Şaban Piriş

(13-14) Ta ki onların üstüne binerken Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve şöyle diyesiniz: "Bunları bizim hizmetimize veren Allah yüceler yücesidir, her türlü eksiklikten münezzehtir. O lütfetmeseydi biz buna güç yetiremezdik. Muhakkak ki biz sonunda Rabbimize döneceğiz."

Suat Yıldırım

Ki onların sırtlarına binesiniz, sonra onlara bindiğiniz zaman Rabbinizin ni'metini anasınız ve (şöyle) diyesiniz: "Bunu bizim hizmetimize veren (Allâh)ın şânı yücedir, yoksa biz bunu (hizmetimize) yanaştıramazdık."

Süleyman Ateş

Onların sırtlarına binip doğrulmanız, sonra onlara binip doğrulduğunuz zaman da, Rabbinizin nimetini zikretmeniz ve: «Bunlara bizim için boyun eğdiren (Allah) ne yücedir, yoksa biz bunu (kendi hizmetimize) yanaştıramazdık» demeniz için.

Tefhim-ul Kuran

Bu sayede onların sırtlarına kurulursunuz. Onlara bindiğinizde Rabbinizin nimetini hatırlayın ve deyin ki: 'Her türlü kusurdan yücedir o Allah ki bunu bizim hizmetimize verdi. Yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi.

Ümit Şimşek

Ki onların sırtlarına kurulasınız, sonra oraya kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayıp da şöyle diyesiniz: "Adı ve kudreti yücedir bunu bizim emrimize verenin! Yoksa biz bunu kendimize yanaştıramazdık."

Yaşar Nuri Öztürk

ki, böylece onlara üzerlerine binip yerleşince, Rabbinizin bunca nimetlerini hatırlayıp bütün bunları bizim hizmetimize veren Allah ne yücedir, yoksa biz onu zaptedip kendimize yanaştıramazdık.

Abdullah Parlıyan

Onların sırtına kurulasınız ve üzerlerine yerleştiğinizde, Rabbinizin nimetini hatırlayarak şöyle diyesiniz diye, “Bunları bizim emrimize veren Allah, her türlü eksiklikten uzaktır. Aksi takdirde biz bunları emrimizin altına alamazdık.”

Bayraktar Bayraklı

(12-14) Ve O bütün çiftleri yaratandır. Üzerlerine binesiniz, sonra da Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve: “Bunu hizmetimize veren Allah'ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz” diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır.

Cemal Külünkoğlu

(Bütün bunlar) Sonuçta sırtlarına binip üzerlerine yerleşince, Rabbinizin nimetini anarak, “Bunu bize ram kılan Allah münezzehtir; aksi takdirde biz buna güç yetirenler değil idik” demeniz içindir.

Kadri Çelik

Onlara rahatça binip yerleşesiniz ve üzerlerine binip yerleştiğinizde Rabbinizin nimetini hatırlayarak, şöyle diyesiniz: “Her türlü kusur ve yakışıksız nitelemelerden münezzehtir O Allah ki, bu bineği bizim faydamıza verdi; yoksa biz böyle bir şeye muvaffak olamazdık.

Ali Ünal

Onların sırtlarına binip doğrulmanız, sonra doğrulduğunuz zaman, Rabbinizin nimetini zikretmeniz ve: “Bunları bizlere boyun eğdiren ne yücedir. Yoksa bizim bunlara gücümüz yetmezdi.” demeniz için.

Harun Yıldırım

Bu sayede sırtlarına kurulup hükmedesiniz; ve onlara hükmettiğiniz her zaman da, Rabbinizin nimetini anıp şöyle diyesiniz: "Bütün bunları bizim yararımıza bir yasaya bağlayan Allah'ın şanı ne yücedir; aksi halde bizim gücümüz buna asla yetmezdi.

Mustafa İslamoğlu

Onların sırtlarına binip üzerlerine kurulduğunuz zaman da, Rabbinizin nimetini anasınız ve: “Bunları bize boyun eğdiren ne yücedir! Yoksa biz bunları hizmetimize uygun yapamazdık.”

Sadık Türkmen

Bineklere binmeniz, o binekler üzerine çıktığınızda Rabbinizin nimetlerini hatırlamanız ve “Bizim Allah'a yakınlığımız (kulluğumuz tam) olmadığı halde, bu nimetleri bizim emrimize veren Allah, bütün eksikliklerden uzak ve yücedir” demeniz için var etti.

İlyas Yorulmaz

Onların sırtlarına yerleşmeniz için. Sonra onun üzerine yerleştiğiniz zaman Rabbinizin ni’metini zikredin! Ve: “Bunu bize musahhar (emrimize amade) kılan (Allah) Sübhan’dır. Ve biz, O’na (kendimiz) güç yetiremezdik.” deyin!

İmam İskender Ali Mihr