Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


حَتَّى إِذَا جَاءنَا قَالَ يَا لَيْتَ بَيْنِي وَبَيْنَكَ بُعْدَ الْمَشْرِقَيْنِ فَبِئْسَ الْقَرِينُ ﴿٣٨﴾


ZUHRÛF SURESİ 38. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

hattâ izâ câe-nâ kâle yâ leyte beynî ve beyne-ke bu'de el meşrikayni fe bi'se el karînu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
hattâ ... oluncaya kadar
izâ câe-nâ bize geldiği zaman
kâle dedi, der
yâ leyte keşke (olsaydı)
beynî ve beyne-ke benimle senin aran
bu'de uzaklık, uzak
el meşrikayni iki doğu
fe işte bu
bi'se kötü
el karînu yakınlık (dostluk, arkadaşlık)

O (onlardan biri), sonunda (kıyâmet günü) bize geldiği zaman: “Keşke benimle senin aran, iki doğu kadar uzak olsaydı.” dedi (der). İşte bu kötü bir yakınlık.

ZUHRÛF SURESİ 38. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!” der.

Diyanet İşleri

Sonunda bizim tapımıza geldi mi keşke der, seninle benim aramda doğuyla batı kadar bir uzaklık olsaydı, gerçekten de ne kötü arkadaşmış.

Abdulbaki Gölpınarlı

O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.

Adem Uğur

Nihayet bize geldiğinde: "Keşke benimle senin aranda iki doğunun uzaklığı (ulaşılmaz mesafe) olsaydı. . . Ne kötü bir arkadaşmışsın!" dedi.

Ahmed Hulusi

Nihayet, Kıyamet günü bize geldiklerinde, arkadaşına:
'Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı, sen ne kötü bir arkadaşmışsın.' der.

Ahmet Tekin

Sonunda bize geldiğinde (şeytanına) der ki: 'Keşke seninle benim aram iki doğunun uzaklığı kadar olsaydı! Meğer ne kötü bir yakınmışsın!

Ahmet Varol

Sonunda bize geldiği zaman, der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın dost(muşsun sen)."

Ali Bulaç

Nihayet (Allah’dan göz yuman kâfir, şeytanla bir arada Mahşerde) bize geldiği zaman, (arkadaşı şeytana) şöyle der: “- Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı uzaklığı olaydı!... Sen ne kötü arkadaşmışsın!...”

Ali Fikri Yavuz

(38-39) Sonunda Bize gelince arkadasina: «Keski benimle senin aranda dogu ile bati arasindaki kadar uzaklik olsaydi, sen ne kotu arkadas imissin!» der; nedametin bungun size hic faydasiz dokunmaz; zira haksizlik etmistiniz, simdi azabda birlesiniz.

Bekir Sadak

Sonunda bize gelince, yandaşına : «Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı. (Meğer) sen ne kötü arkadaşmışsın !.» der.

Celal Yıldırım

(38-39) Sonunda Bize gelince arkadaşına: 'Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arasındaki kadar uzaklık olsaydı, sen ne kötü arkadaş imişsin!' der. Nedametin bugün size hiç faydası dokunmaz; zira haksızlık etmiştiniz, şimdi azabda ortaksınız.

Diyanet İşleri (eski)

O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.

Diyanet Vakfi

Nihayet bize geldiğinde, 'Keşke benimle senin aranda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı; sen ne kötü bir arkadaş mışsın sen!' der.

Edip Yüksel

Nihayet bize geldiği vakıt ah, der: keşke benimle senin aranda iki maşrık bu'du olsa idi! sen ne kötü arkadaşmışın

Elmalılı Hamdi Yazır

Sonunda Bize geldiği zaman: «Ah! Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı; sen ne kötü arkadaşmışsın!» der.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Nihayet kıyamet günü bize gelince, arkadaşına: «Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı. Sen ne kötü arkadaşmışsın!» der.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

O şeytanın dostu bize geldiği zaman arkadaşına: «Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı» der. Meğer ne kötü arkadaşmış.

Seyyid Kutub

Sonunda bize geldiği zaman, der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın dost(muşsun sen)."

Gültekin Onan

Nihayet o bize geldiği zaman dedi ki (der ki): «Keşki seninle benim aramda gün doğrusu ile gün batısı kadar uzaklık olsaydı! (Sen) ne kötü arkadaş (mışsın)»!

Hasan Basri Çantay

Nihâyet (o kimse şeytanıyla berâber) bize geldiğinde (şeytanına): 'Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı. Demek (sen) ne kötü arkadaşmış(sın)!' der.

Hayrat Neşriyat

Nihayet Bize gelince der ki: Keşki benimle senin aranda Doğu ile Batı arasındaki kadar uzaklık olsaydı. Sen, ne kötü arkadaş imişsin.

İbni Kesir

Ama sonunda (bu şekilde günaha batmış olan) kişi, (Hesap Günü) önümüze geldiği zaman, (öteki kişiliğine,) "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı kadar bir mesafe olsaydı!" diyecektir; şu öteki kişilik ne kadar da kötüymüş!

Muhammed Esed

Nihâyet Bize geldiği zaman (o refikine) der ki: «Keşki benim ile senin aranda iki maşrıkın uzaklığı olsa idi, (sen) ne kötü refîk!»

Ömer Nasuhi Bilmen

Nihayet o bize geldiği zaman der ki: "Ey şeytan! Keşke benimle senin aranda gün doğusu ile gün batısı kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü arkadaşmışsın sen!"

Ömer Öngüt

Nihayet, bize geldiği zaman: -Keşke benimle senin aranda doğu ve batı kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü bir dostmuşsun!

Şaban Piriş

Ta ki huzurumuza gelinceye kadar böyle devam eder. Huzurumuza çıktığında arkadaşına: "Keşke seninle aramız doğu ile batı arası kadar uzak olsaydı! Meğer sen ne kötü arkadaşmışsın!" der.

Suat Yıldırım

Nihâyet (Zikr'imize karşı körlük edip yoldan çıkan o adam) bize geldiği zaman (kötü arkadaşına) der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) arası kadar uzaklık olsaydı (seni hiç görmeseydim); meğer ne kötü arkadaş(mışsın sen)!"

Süleyman Ateş

Sonunda bize geldiği zaman, der ki: «Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın dost(muşsun sen).»

Tefhim-ul Kuran

Nihayet huzurumuza geldiğinde, 'Keşke seninle aramız iki doğunun arası kadar uzak olsaydı! Sen ne kötü arkadaşsın!' der.

Ümit Şimşek

Sonunda bize geldiğinde, şeytan yoldaşına şöyle der: "Keşke aramızda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü yoldaşmışsın sen!"

Yaşar Nuri Öztürk

Sonunda o yoldan çıkan kimse, bizim huzurumuza geldiği zaman kötü arkadaşına der ki: “Keşke benimle senin aranda, iki doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, seni hiç görmeseydim. Meğer sen ne kötü arkadaşmışsın!”

Abdullah Parlıyan

Sonunda bize geldiklerinde, arkadaşına şöyle der: “Keşke benimle senin aranda iki doğu/dünya kadar uzaklık olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın!”

Bayraktar Bayraklı

Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına: “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!” der.

Cemal Külünkoğlu

Sonunda bize geldiği zaman, “Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Pek de kötü arkadaşmışsın sen” der.

Kadri Çelik

Fakat huzurumuza geldiklerinde ise o arkadaşına, “Keşke aramızda iki doğu mesafesi kadar mesafe olsaydı! Meğer sen ne kötü bir yoldaşmışsın!” der.

Ali Ünal

Sonunda bize geldiği zaman, der ki: “Keşke benimle senin aranda iki doğu uzaklığı olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın!”

Harun Yıldırım

En sonunda çıkıp huzurumuza geldiği zaman, (şeytani kişiliğine) der ki: "N'olaydı, keşke benimle senin aranda doğuyla batı kadar bir mesafe olaydı. Meğer (uydusu olduğum) yoldaş, ne kadar da berbatmış.

Mustafa İslamoğlu

Nihayet bize geldiği zaman dedi ki: “Ah ne olurdu! Benimle senin aranda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı! Meğer bu arkadaş ne kötüymüş!”

Sadık Türkmen

Taki o, aldatılmış kimse bize gelince, kendini aldatana “Keşke seninle benim aramda iki doğu kadar uzak bir mesafe olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın” der.

İlyas Yorulmaz

O (onlardan biri), sonunda (kıyâmet günü) bize geldiği zaman: “Keşke benimle senin aran, iki doğu kadar uzak olsaydı.” dedi (der). İşte bu kötü bir yakınlık.

İmam İskender Ali Mihr