Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


فَاسْتَمْسِكْ بِالَّذِي أُوحِيَ إِلَيْكَ إِنَّكَ عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ ﴿٤٣﴾


ZUHRÛF SURESİ 43. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe istemsik bi ellezî ûhiye ileyke inne-ke alâ sırâtin mustakîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe o zaman, artık, böylece
istemsik sarıl, tut
bi ellezî ona, onu
ûhiye vahyedildi
ileyke sana
inne-ke muhakkak ki sen
alâ üzerinde
sırâtin mustakîmin sıratı mustakîm, Allah'a yönlendirilmiş yol

Artık sana vahyedilene sarıl. Muhakkak ki sen, Sıratı Mustakîm üzerindesin.

ZUHRÛF SURESİ 43. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin.

Diyanet İşleri

Sen yapış sana vahyedilene, şüphe yok ki doğru yoldasın sen.

Abdulbaki Gölpınarlı

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın.

Adem Uğur

Sana vahyolunana sıkı sarıl! Muhakkak ki sen doğru yol üstündesin!

Ahmed Hulusi

Öyleyse sen, sana vahyedilene, Kurân’a sarıl. Sen doğru, muhkem ve güvenli yolda yürümeye, görevini yapmaya, İslâm’ı yaşamaya, yaşatmaya memursun.

Ahmet Tekin

Şu halde sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Muhakkak ki sen dosdoğru yol üzeresin.

Ahmet Varol

Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

Ali Bulaç

Onun için sen, hemen sana vahyedilen Kur’an’a yapış (onunla amel et). Şübhesiz ki sen, doğru bir yol üzerindesin.

Ali Fikri Yavuz

Sana vahyolunana saril, sen, suphesiz dogru yol uzerindesin.

Bekir Sadak

Artık sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz ki sen dosdoğru yol üzerindesin.

Celal Yıldırım

Sana vahyolunana sarıl, sen, şüphesiz doğru yol üzerindesin.

Diyanet İşleri (eski)

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın.

Diyanet Vakfi

Sana vahyedilene sarıl; çünkü sen doğru yoldasın.

Edip Yüksel

Sen hemen o sana vahyolunana tutun muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin

Elmalılı Hamdi Yazır

Sen hemen o sana vahyedilene tutun! Muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a sarıl. Şüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Zira sen, dosdoğru yoldasın.

Seyyid Kutub

Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

Gültekin Onan

Binâen'aleyh sen, sana vahyolunan (Kur'an) a kuvvetle sarıl. Muhakkak ki sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

Hasan Basri Çantay

Artık, sana vahyedilene tutun! Muhakkak ki sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.

Hayrat Neşriyat

Sen; sana vahyolunana sarıl. Muhakkak ki sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.

İbni Kesir

Öyleyse sana vahyedilmiş olan her şeye sımsıkı sarıl; çünkü sen dosdoğru bir yoldasın;

Muhammed Esed

(42-43) Yahut onlara vaadettiğimizi sana göstereceğizdir. Çünkü Biz, muhakkak ki onların üzerlerine muktedirleriz. Artık sen, sana vahyolunmuş olana kuvvetle sarıl. Şüphe yok ki, sen bir doğru yol üzerindesin.

Ömer Nasuhi Bilmen

Resulüm! Sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz ki sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

Ömer Öngüt

Sen, sana vahyolunana sımsıkı tutun. Çünkü sen, dosdoğru bir yol üzerindesin!

Şaban Piriş

O halde sen sana vahyedilen buyruklara sımsıkı sarıl, muhakkak ki sen dosdoğru yoldasın.

Suat Yıldırım

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl, çünkü sen doğru yoldasın.

Süleyman Ateş

Şu halde sen, sana vahyedilene sımsıkı tutun; çünkü sen dosdoğru olan bir yol üzerindesin.

Tefhim-ul Kuran

Sana vahyolunana sımsıkı sarıl. Çünkü sen dosdoğru bir yoldasın.

Ümit Şimşek

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl! Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.

Yaşar Nuri Öztürk

Sen sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Çünkü sen dosdoğru bir yoldasın.

Abdullah Parlıyan

Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl! Şüphesiz sen dosdoğru yoldasın.

Bayraktar Bayraklı

Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl! Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin.

Cemal Külünkoğlu

O halde sen, sana vahyedilene sımsıkı tutun; çünkü sen dosdoğru olan bir yol üzerindesin.

Kadri Çelik

O halde sen, sana vahyedilen (Kur’ân’a) sımsıkı sarıl. Hiç şüphesiz sen, her hususta dosdoğru bir yol üzerindesin.

Ali Ünal

O halde sana vahyolunana kuvvetle sarıl. Çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

Harun Yıldırım

Şu halde sana vahyedilene sımsıkı sarıl: çünkü sen dosdoğru bir yol üzeresin.

Mustafa İslamoğlu

Öyleyse sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl/gereğini yerine getir. Çünkü sen, dosdoğru bir yoldasın.

Sadık Türkmen

Sen, bizim sana vahy ettiğimize sım sıkı sarıl. (Böyle yaparsan) Elbetteki dosdoğru bir yol üzerinde olmuş olursun.

İlyas Yorulmaz

Artık sana vahyedilene sarıl. Muhakkak ki sen, Sıratı Mustakîm üzerindesin.

İmam İskender Ali Mihr