Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


فَلَمَّا جَاءهُم بِآيَاتِنَا إِذَا هُم مِّنْهَا يَضْحَكُونَ ﴿٤٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ câe-hum bi âyâtinâ izâ-hum min-hâ yadhakûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe fakat
lemmâ ... olduğu zaman
câe-hum onlara geldi
bi âyâtinâ âyetlerimizle
izâ-hum o zaman onlar
min-hâ ondan, onlara
yadhakûne gülüyorlar, alay ediyorlar

Fakat (Musa A.S), onlara âyetlerimizle (mucizelerimizle) gelince, onlar o zaman onlara (mucizelere) gülüyorlardı (alay ediyorlardı).

ZUHRÛF SURESİ 47. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

(46-47) Andolsun ki, Mûsa'yı âyetlerimizle Fir'avun'a ve onun cemaatine gönderdik. Binaenaleyh dedi ki: «Ben şüphe yok âlemlerin Rabbinin bir Resûlüyüm.» Vaktâ ki onlara Bizim âyetlerimizle geldi, onlar o zaman, bunlardan gülüşür oldular.

Ömer Nasuhi Bilmen