Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.


أَلَا لِلَّهِ الدِّينُ الْخَالِصُ وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِهِ أَوْلِيَاء مَا نَعْبُدُهُمْ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَا إِلَى اللَّهِ زُلْفَى إِنَّ اللَّهَ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ فِي مَا هُمْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي مَنْ هُوَ كَاذِبٌ كَفَّارٌ ﴿٣﴾


ZUMER SURESİ 3. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lâ li allâhi ed dînu el hâlisu ve ellezîne ittehazû min dûni-hi evliyâe mâ na'budu-hum illâ li yukarribûnâ ilâllâhi (ilâ allâhi) zulfâ inne allâhe yahkumu beyne-hum hum fîhi yahtelifûne inne allâhe lâ yehdî men huve kâzibun keffârun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e lâ öyle değil mi
li allâhi Allah'a ait, Allah için
ed dînu dîn
el hâlisu hâlis, has, özel
ve ellezîne ve o kimseler, onlar
ittehazû edindiler
min ...'den
dûni-hi ondan başka, onun dışında
evliyâe velîler, dostlar
mâ na'budu-hum biz onlara tapmıyoruz, kulluk etmiyoruz
illâ ...'den başka, sadece
li yukarribûnâ bizi yaklaştırmaları için
ilâllâhi (ilâ allâhi) Allah'a
zulfâ derece, makam, yakınlık
inne allâhe muhakkak ki Allah
yahkumu hükmeder
beyne-hum onların arasında
içinde, de
şey
hum onlar
fîhi onda, onun hakkında
yahtelifûne ihtilâf ediyorlar
inne allâhe muhakkak ki Allah
lâ yehdî hidayete erdirmez
men kim, kimse
huve o
kâzibun yalancı, yalanlayan
keffârun çok inkârcı, inkâr edenler

Halis dîn, Allah içindir, öyle değil mi? Ve O’ndan (Allah’tan) başka dostlar edinenler: “Biz, onlara (putlara) sadece bizi Allah’a yakın bir makama yaklaştırmaları için tapıyoruz.” (dediler). Muhakkak ki Allah, hakkında ihtilâf ettikleri şey için onların aralarinda hüküm verir. Muhakkak ki Allah, yalanlayan ve inkar ederleri hidayete erdirmez.

ZUMER SURESİ 3. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

İyi bilin ki, halis din yalnız Allah’ındır. O’nu bırakıp da başka dostlar edinenler, “Biz onlara sadece, bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz” diyorlar. Şüphesiz Allah, ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez.

Diyanet İşleri

Bilin ki özden kulluk, yalnız Allah'a olur, ondan başka mâbutlar kabûl edenler, biz derler, onlara, ancak bizi Allah'a yakınlaştırıp mânevî bir yakınlık derecesine ulaştırsınlar diye tapıyoruz; şüphe yok ki Allah, ihtilâfa düştükleri şeyler hakkında aralarında hükmeder; şüphe yok ki Allah, yalan söyleyen ve kâfirlikte ileri giden hiçbir kimseyi doğru yola sevketmez.

Abdulbaki Gölpınarlı

Dikkat et, hâlis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez.

Adem Uğur

Dikkat edin, hâlis din (mutlak sistem ve düzen) Allâh (Esmâ'sının açığa çıkması) içindir! O'nun dûnunda (tanrısal kuvveler vehmedilenleri) velîler edinenler: "Biz onlara, sadece bizi Allâh'a yaklaştırması için tapıyoruz" (derler). . . Muhakkak ki Allâh onlar arasında, tartışıp durdukları konuda hüküm verecektir. . . Muhakkak ki Allâh, yalancı olup, hakikati inkâr eden kimseye hidâyet etmez.

Ahmed Hulusi

Sizi uyarıyorum! Hâlis din, hâlis şeriat yalnız Allah’tan gelen din ve şeriattır, samimi otorite yalnız Allah’a ait, Allah adına kullanılan otoritedir. Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden kendilerine bir takım velîler koruyucular, otoriteler edinenler:
'Biz onlara, yalnızca bizi, Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye tapıyoruz.' derler. Allah onların ihtilâf çıkarmakta oldukları konularda, aralarında hükmünü verecektir. Allah yalan söylemeye ve nankörlük etmeye devam eden kimseyi doğru yola sevketmez.

Ahmet Tekin

İyi bil ki halis din yalnız Allah'ındır. O'ndan başka dostlar edinenler (derler ki): 'Biz bunlara sırf bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.' Şüphesiz Allah ayrılığa düştükleri konularda aralarında hüküm verir. Doğrusu Allah yalancı ve çok inkârcı olan kimseyi doğru yola iletmez.

Ahmet Varol

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler:) "Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." Elbette Allah, kendi aralarında hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir. Gerçekten Allah, yalancı, kafir olan kimseyi hidayete erdirmez.

Ali Bulaç

İyi bil ki, halis din ancak Allah’ındır. Ondan başka, kendilerine bir takım dostlar (mabutlar) edinenler de şöyle diyorlar: “- Biz onlara (putlara) ibadet etmiyoruz, ancak bizi Allah’a daha fazla yaklaştırsınlar diye yapıyoruz.” Elbette Allah, onlarla müminler arasında, ihtilâf edib durdukları şeyde (din hususunda) hükmünü verecektir. Muhakkak ki Allah, yalancı olan, kâfir olan kimseyi doğru yola çıkarmaz.

Ali Fikri Yavuz

Dikkat edin, halis din Allah'indir; O'nu birakip da putlardan dostlar edinenler: «Onlara, bizi Allah'a yaklastirsinlar diye kulluk ediyoruz» derler. Dogrusu Allah ayriliga dustukleri seylerde aralarinda hukum verecektir. Allah suphesiz yalanci ve inkarci kimseyi dogru yola eristirmez.

Bekir Sadak

Haberiniz olsun ki, hâlis din (katıksız dindarlık) Allah'ındır; Allah'ı bırakıp (putları) yakın dost ve sahip edinenler, «bunlara ancak bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye tapıyoruz» (derler). Allah, elbette onların görüş ayrılığına düştükleri şey hakkında aralarında hükmedecektir. Şüphesiz ki Allah, yalancı nankör inkarcı kimseyi doğru yola çıkarmaz.

Celal Yıldırım

Dikkat edin, halis din Allah'ındır; O'nu bırakıp da putlardan dostlar edinenler: 'Onlara, bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz' derler. Doğrusu Allah ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Allah şüphesiz yalancı ve inkarcı kimseyi doğru yola eriştirmez.

Diyanet İşleri (eski)

Dikkat et, hâlis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez.

Diyanet Vakfi

Kesinlikle, din sadece ALLAH'a aittir. O'nun dışındakileri evliya (dostlar) olarak edinenler, 'Onlar bizi ALLAH'a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara tapıyoruz.' (derler). Ayrılığa düştükleri bu konuda onların arasında ALLAH karar verecektir. ALLAH kuşkusuz, yalancıları ve nankörleri doğru yola iletmez.

Edip Yüksel

İyi bil ki Allahındır ancak halîs din, onun berisinden bir takım veliylere tutunanlar da şöyle demektedirler: biz onlara ıbadet etmiyoruz, ancak bizi Allaha yakın yaklaştırsınlar diye, şübhe yok ki Allah onların aralarında ıhtilâf edip durdukları şeyde hukmünü verecek, her halde yalancı, nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz

Elmalılı Hamdi Yazır

İyi bil ki halis din ancak Allah'ındır. O'ndan başka bir takım dostlara tutunanlar da şöyle demektedirler: «Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz. şüphe yok ki, Allah, onların aralarında ihtilaf edip durdukları şeyle hükmünü verecektir. Herhalde yalancı ve nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

İyi bil ki, halis din ancak Allah'ındır. O'ndan başka birtakım dostlar tutanlar da şöyle demektedirler: «Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.» Şüphe yok ki Allah, onların aralarında ihtilaf edip durdukları şeyde hükmünü verecektir. Herhalde yalancı ve nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

İyi bil ki, halis din yalnız Allah'ındır. O'ndan başka dostlar edinerek, «Onlar bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz» derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde hüküm verecektir. Allah, yalancı, inkârcı insanı doğru yola iletmez.

Seyyid Kutub

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Tanrı'nındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler:) "Biz bunlara bizi Tanrı'ya daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." Elbette Tanrı, kendi aralarında hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir. Gerçekten Tanrı, yalancı kafirleri hidayete erdirmez.

Gültekin Onan

Gözünü aç, haalis dîn Allahındır. Onu bırakıb da kendilerine bir takım dostlar edinenler (derler ki:) «Biz, bunlara ancak bizi Allaha daha fazla yaklaşdırsınlar diye tapıyoruz». Şübhe yok ki Allah onlar (la mü'minler) arasında, ihtilâf edegeldikleri şeyler hakkında, hükmünü verecekdir. Muhakkak ki yalancı, hakıykaten kâfir olan o kimseleri Allah doğru yola iletmez.

Hasan Basri Çantay

Dikkat edin! Hâlis (gerçek) din, ancak Allah’ındır. Ondan başkasını (kendisine)dostlar edinenler ise: '(Biz) onlara, sâdece bizi Allah’a (daha fazla) yakınlaştırsınlar diyetapıyoruz' (derler). Şübhesiz ki Allah, ihtilâfa düşmekte oldukları şeyler hakkında aralarında hüküm verecektir. Doğrusu Allah, yalancı ve azılı kâfir olan kimseyi hidâyete erdirmez.

Hayrat Neşriyat

İyi bil ki; halis din, Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler; onlara, sırf bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ihtilafa düştükleri şeylerde, aralarında hüküm verecektir. Muhakkak ki Allah; yalancı ve kafir olan kimseyi hidayete eriştirmez.

İbni Kesir

Halis inancın yalnız Allah'a yönelmesi gerekmez mi? O'ndan başkasını dost ve koruyucu edinenler, "Biz bunlara sırf bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz!" (derler). Şüphesiz Allah, (Kıyamet Günü) onlar arasında (hakikatten saptıkları) her konuda mutlaka hüküm verecektir, çünkü Allah, (kendi kendine) yalan söyleyen ve inatla nankörlük yapan hiç kimseyi rahmetiyle doğru yola ulaştırmaz!

Muhammed Esed

İyi biliniz ki, din-i halis Allah'a mahsustur. Ve o kimseler ki, O'nun gayrısını velîler ittihaz ettiler, onlara ibadet etmeyiz. Ancak bizi Allah'a daha yakın yaklaştırsınlar için (ibadet ederiz derler). Şüphe yok ki, Allah onların arasında, onların kendisinde ihtilâfta bulunur oldukları şeyler hakkında, hükmedecektir. Muhakkak ki Allah, yalancı, nankörlüğe düşkün olan kimseyi hidayete erdirmez.

Ömer Nasuhi Bilmen

İyi bil ki hâlis din ancak Allah'ındır. Allah'tan başkasını kendilerine veliler edinenler: "Bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye onlara kulluk ediyoruz. " derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Allah yalancı ve kızıl kâfiri doğru yola iletmez.

Ömer Öngüt

Bil ki halis din Allah’ındır. Ondan başka veliler edinenler: -Biz bunlara, bizi Allah’a yaklaştırmalarından başka bir sebeple kulluk etmiyoruz derler. Allah, anlaşmazlığa düştükleri konuda aralarında hükmü verecektir. Şu kadar var ki Allah; yalancı, inkarcı kimseye yol göstermez.

Şaban Piriş

İyi bilin ki halis din, yani bütün gönlüyle candan itaat, yalnız Allah’a yapılır. Allah’tan başka birtakım hâmiler edinerek: "Biz onlara sırf bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." diyenlere gelince, elbette Allah, onların hakkında ihtilaf ettikleri hususlarda aralarında hükmünü verecektir. Allah yalancılığı, nankörlük ve kâfirliği huy edinenleri hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz.

Suat Yıldırım

İyi bil ki, hâlis din yalnız Allâh'ındır. O'ndan başka veliler edinerek: "Biz bunlara, sırf bizi Allâh'a yaklaştırmaları için tapıyoruz," diyenler(e gelince): Şüphesiz ki Allâh, onlar arasında, ayrılığa düştükleri konuda hükmünü verecektir. Allâh, yalancı, nankör insanı doğru yola iletmez.

Süleyman Ateş

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler:) «Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.» Hiç şüphesiz Allah, kendi aralarında, hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir. Gerçekten Allah, yalancı, kâfir olan kimseyi hidayete eriştirmez.

Tefhim-ul Kuran

Bilin ki halis din, yalnız Allah için olandır. Ondan başka veliler edinenler ise, 'Allah katında yakınlığa vesile olsun diye onlara tapıyoruz' derler. Anlaşmazlığa düştükleri şey hakkında Allah onların arasında hükmünü verecektir. Yalancı ve nankör olanı Allah amacına ulaştırmaz.

Ümit Şimşek

Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'ndan başkasını veliler edinerek, "biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.

Yaşar Nuri Öztürk

Dikkat edin, hakiki kulluk yalnızca Allah'a olur. Allah'ın dışında canlı veya cansız başkalarını dost ve koruyucu kabul edenler: “Biz bunlara, sırf bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz” derler. Şüphesiz Allah, kıyamet günü onlara, arasında gerçeklerden sapıttıkları her konuda, mutlaka hüküm verecektir. Çünkü Allah, yalan söyleyen ve kendisinden gelen gerçekleri örtbas etmekte ileri giden hiçbir kimseyi, doğru yola iletmez.

Abdullah Parlıyan

Dikkat ediniz, saf din Allah'a aittir. O'ndan başkasını tanrı edinenler; “Bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye onlara kulluk ediyoruz” derler. Şüphesiz ki Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Elbette Allah yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez.[487]

Bayraktar Bayraklı

İyi bil ki, halis (şirksiz) din ancak Allah'ındır. O'ndan başka birtakım dostlar tutanlar da şöyle demektedirler: “Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.” Şüphe yok ki Allah, onların aralarında ihtilaf edip durdukları şeyde hükmünü verecektir. Allah yalancılığı, nankörlüğü ve inkârcılığı huy edinenleri doğru yola kavuşturmaz.

Cemal Külünkoğlu

İyi biliniz ki halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler:) “Biz, bunlara bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.” Doğrusu Allah ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Gerçekten Allah, yalancı kâfir kimseyi hidayete eriştirmez.

Kadri Çelik

Dikkat edin: Gönülden, tam bir samimiyetle, her türlü şirk, nifak ve dünyevî maksattan uzak iman, ibadet ve itaat ancak Allah’a mahsustur. (İnsanlardan olsun, melek veya cinlerden olsun,) O’ndan başka birtakım koruyucular ve işlerin havale edileceği merciler edinip de, “Biz onlara ancak bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.” diyenlere gelince, Allah, onlarla mü’minler arasında bu şekilde tuttukları farklı yollarla ilgili hükmünü elbette vere cektir. Allah, yalancı ve alabildiğine nankör hiç kimseye hidayet nasip etmez.

Ali Ünal

Dikkat et, hâlis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez.

Harun Yıldırım

Değil mi ki böyle bir borçluluk bilincinin en saf ve samimi olanı, sadece Allah'a has kılınanıdır! O'ndan başkalarını sığınacak otorite edinenler, "Biz bunlara sadece bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz!" (derler). Şu kesin ki, tartıştıkları her hususta Allah onlar arasındaki hükmü verecektir: çünkü Allah yalanı tabiat haline getiren hiçbir nankörü asla doğru yola yöneltmez.

Mustafa İslamoğlu

Iyi bilin ki, hâlis/yegâne din yalnız Allah’ındır. O’ndan başkasını evliya/dostlar edinenler: “Onlar bizi Allah’a daha yaklaştırıcı olsunlar diye, onlara kulluk ediyoruz/etraflarında toplanıyoruz” (derler). Elbette ki Allah; aralarında ihtilâfa düştükleri konuyla ilgili kararını/hükmünü verecektir. Şüphesiz Allah; yalancı, kâfir (gerçekleri bilerek gizleyen) kişiyi doğru yola iletmez!

Sadık Türkmen

Katkısız din Allah'ın dini değil mi? Allah'dan başkasının korumasını isteyenler “Aslında biz, o kulluk ettiklerimize tapınmıyoruz, ancak onlar bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye aracılar ediniyoruz” (dediler). Elbetteki Allah onların ihtilaf ettikleri konularda aralarında hüküm verecek. Şüphesiz ki Allah, o yalancı ve sürekli doğruları inkar edenleri doğru yola iletmeyecektir.

İlyas Yorulmaz

Halis dîn, Allah içindir, öyle değil mi? Ve O’ndan (Allah’tan) başka dostlar edinenler: “Biz, onlara (putlara) sadece bizi Allah’a yakın bir makama yaklaştırmaları için tapıyoruz.” (dediler). Muhakkak ki Allah, hakkında ihtilâf ettikleri şey için onların aralarinda hüküm verir. Muhakkak ki Allah, yalanlayan ve inkar ederleri hidayete erdirmez.

İmam İskender Ali Mihr