Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.


وَالَّذِي جَاء بِالصِّدْقِ وَصَدَّقَ بِهِ أُوْلَئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ ﴿٣٣﴾


ZUMER SURESİ 33. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ellezî câe bi es sıdkı ve saddeka bihî ulâike hum(u) el muttakûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ellezî ve o
câe geldi
(cae bi: getirdi)
bi ile
es sıdkı doğru, gerçek, hakikat
ve saddeka ve doğruladı, ve tasdik etti
bihî onu
ulâike işte onlar
hum(u) onlar
el muttakûne muttakiler, takva sahipleri

Ve hakikat ile gelen (Allah’a ulaşmayı dilemeye davet eden) ve onu tasdik edenler (Allah’a ulaşmayı dileyenler), işte onlar takva sahibidirler.

ZUMER SURESİ 33. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Dosdoğru Kur’an’ı getiren ile onu tasdik edenler var ya, işte onlar Allah’a karşı gelmekten sakınanlardır.

Diyanet İşleri

Doğrulukla gelen kişiye ve onun doğru olduğunu tasdik edenlere gelince: Onlardır çekinenlerin ta kendileri.

Abdulbaki Gölpınarlı

Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte kötülükten sakınanlar onlardır.

Adem Uğur

Sıdkı (Allâh kulu olunduğu ve bedende hilâfet hakikatinin yaşandığı gerçeğini) getiren ve Onu tasdik edene (Hz. Ebu Bekir) gelince, işte onlar Müttekî'lerin ta kendileridir!

Ahmed Hulusi

Doğru söz ile, Kur’ân ile gelen ve doğru sözü, Kur’ân’ı tasdik edenler, onlar, işte onlar Allah’a sığınanlar, emirlerine yapışanlar, günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerdir.

Ahmet Tekin

Doğruyu getiren ve onu doğrulayana gelince işte onlar takva sahipleridir.

Ahmet Varol

Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki (takva sahibi) olanlardır.

Ali Bulaç

Doğruyu (Kur’an’ı) getiren (Hz. Peygamber s.a.s.) ve O’nu tasdik eden (müminler) ise, işte bunlar takva sahibi kimselerdir.

Ali Fikri Yavuz

Gercegi getiren ve onu dogrulayanlar, iste onlar, Allah'a karsi gelmekten sakinmis olanlardir.

Bekir Sadak

Doğruyu getiren ve onu getireni tasdîk eden (var ya) işte (Allah'tan) korkup (inkâr ve azgınlıktan) sakınanlar onlardır!

Celal Yıldırım

Gerçeği getiren ve onu doğrulayanlar, işte onlar, Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlardır.

Diyanet İşleri (eski)

Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte kötülükten sakınanlar onlardır.

Diyanet Vakfi

Gerçeği getiren ve onu doğrulayana gelince, işte onlar erdemlilerdir

Edip Yüksel

Doğruyu getiren ve onu tasdık eden ise işte onlar korunan müttekıyler

Elmalılı Hamdi Yazır

Doğruyu getiren ve onu tasdik edenlere gelince, işte onlar, Allah'tan korkanlardır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Doğruyu getiren ve onu tasdik edene gelince, işte onlar kötülükten korunan müttakilerdir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Gerçeği getirene ve onu doğrulayanlara gelince; «İşte takva sahipleri onlardır.»

Seyyid Kutub

Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki olanlardır.

Gültekin Onan

Sıdk (-u hakıykat) ı getirene ve onu tasdıyk edenlere (mü'minlere) gelince: İşte onlar takvâye erenlerin ta kendileridir.

Hasan Basri Çantay

Doğruyu getirene (peygambere) ve onu tasdîk edene gelince; işte onlar gerçekten takvâ sâhibleridir.

Hayrat Neşriyat

Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler; işte onlar muttakilerdir.

İbni Kesir

Ama hakikati getiren ve onu bütün kalpleriyle tasdik edenler; işte onlar Allah'a karşı sorumluluklarının (tam) bilincinde olanlardır!

Muhammed Esed

O zât ki, doğruyu ve onu tasdik ettiler, işte muttakîler olan, onlardırlar.

Ömer Nasuhi Bilmen

Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler, işte onlar takvâ sahipleridir.

Ömer Öngüt

Doğru’yu getiren ve onu tasdik edenler ise, işte onlar korunanlardır.

Şaban Piriş

Ama, hak ve gerçeği getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte her türlü fenalıktan korunanlar onlardır.

Suat Yıldırım

Doğruyu getirene ve onu doğrulayanlara gelince: İşte korunanlar onlardır.

Süleyman Ateş

Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki (takva sahibi) olanlardır.

Tefhim-ul Kuran

Hakkı getiren ile onu doğrulayanlar ise, kötülüklerden korunmuş olanlardır.

Ümit Şimşek

Doğruyu getirene ve onu tasdikleyene gelince, işte böyleleri, korunanların ta kendileridir.

Yaşar Nuri Öztürk

Doğruyu getiren peygamber ve O'nu tasdik edip peşinden giden mü'minlere gelince, işte yollarını Allah ile bulanlar bunlardır.

Abdullah Parlıyan

Ama, hakikati getiren ve onu bütün kalbiyle tasdik edenler var ya; işte, takvâ sahipleri onlardır.[494]

Bayraktar Bayraklı

(Allah'tan) doğruyu getiren (peygamber) ve onu (gereği gibi) doğrulayanlara gelince; işte onlar Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlardır.

Cemal Külünkoğlu

Doğruyu getiren ve doğrulayanlar (var ya), işte onlar takva sahibi olanlardır.

Kadri Çelik

Buna karşılık, doğruyu getiren ve onu tasdik edene gelince, onlardır Allah’a karşı gelmekten ve her türlü fenalıktan korunan ve Allah’ın koruması altına girenler.

Ali Ünal

Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte kötülükten sakınanlar onlardır.

Harun Yıldırım

Ama doğruluğun tarafında yer alan ve hakikati tüm kalbiyle tasdik eden kimselere gelince: işte sorumluluklarını idrak eden onlardır.

Mustafa İslamoğlu

Doğruyu getirene ve onu doğrulayana gelince; işte onlar, korunup sakınanlardır.

Sadık Türkmen

Doğru olanı getiren ve onu doğrulayıp tasdik edenler, işte onlar (cehennem ateşinden) korunanlardır.

İlyas Yorulmaz

Ve hakikat ile gelen (Allah’a ulaşmayı dilemeye davet eden) ve onu tasdik edenler (Allah’a ulaşmayı dileyenler), işte onlar takva sahibidirler.

İmam İskender Ali Mihr