Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.


قُلْ يَا قَوْمِ اعْمَلُوا عَلَى مَكَانَتِكُمْ إِنِّي عَامِلٌ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ ﴿٣٩﴾


ZUMER SURESİ 39. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul kavmi i'melû alâ mekâneti-kum innî âmilun fe sevfe ta'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de, söyle
ey
kavmi kavmim
i'melû yapın
alâ üstünde, de
mekâneti-kum bulunduğunuz mekân (bulunduğunuz hal, imkanlarınız)
innî muhakkak ki ben
âmilun yapan
fe böylece, artık, öyleyse
sevfe yakında
ta'lemûne bileceksiniz

De ki: "Ey kavmim! Bulunduğunuz mekânda (elinizden geleni) yapın! Muhakkak ki ben de yapacağım. Öyleyse yakında bileceksiniz."

ZUMER SURESİ 39. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(39-40) De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Ben de yapacağım. Kişiyi rezil edici azabın kime geleceğini ve sürekli azabın kimin başına ineceğini yakında bileceksiniz!”

Diyanet İşleri

De ki: Ey kavmim, gücünüz neye yetiyorsa yapadurun, şüphe yok ki ben de yapmadayım, yakında bilir, anlarsınız.

Abdulbaki Gölpınarlı

De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de yapacağım! Artık yakında bileceksiniz!".

Adem Uğur

De ki: "Ey halkım! Anlayışınız kadarıyla elinizden geleni yapın; muhakkak ki ben de yapmaktayım. . . Yakında bileceksiniz. . . "

Ahmed Hulusi

'Ey kavmim, terk etmediğiniz hayat tarzınızı, iktidarınızı yaşamaya devam edin, bütün imkânlarınızla elinizden geleni yapın. Ben bilinçli olarak görevimi yapmaya devam edeceğim. Yakında hangimizin âkıbetinin hayırlı olacağını öğreneceksiniz.' de.

Ahmet Tekin

De ki: 'Ey kavmim! Gücünüzün elverdiğini yapın, ben de yapıyorum. Yakında bileceksiniz.

Ahmet Varol

De ki: "Ey kavmim, üzerinde bulunduğunuz duruma göre yapın edin; elbette ben de yapıp ederim. Artık yakında öğreneceksiniz."

Ali Bulaç

De ki: “- Ey kavmim! Bulunduğunuz hal (küfür ve düşmanlık) üzere çalışın. Elbet ben de çalışıyorum. Artık yakında bileceksiniz:

Ali Fikri Yavuz

(39-40) De ki: «Ey milletim! Durumunuzun gerektirdigini yapin; dogrusu ben de yapacagim. Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime surekli azap inecek bileceksiniz.»

Bekir Sadak

(39-40) De ki: Ey milletim! Bulunduğunuz hal, kurduğunuz düzen, başvurduğunuz çare üzere yapacağınızı yapın; şüpheniz olmasın ki, ben de gerekeni yapmaya çalışıyorum. Kime rüsvay edici azabın geleceğini ve üzerine devamlı azabın ineceğini ileride bilip anlayacaksınız.

Celal Yıldırım

(39-40) De ki: 'Ey milletim! Durumunuzun gerektirdiğini yapın; doğrusu ben de yapacağım. Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime sürekli azap inecek bileceksiniz.'

Diyanet İşleri (eski)

(39-40) De ki: Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime sürekli azap inecek, yakında bileceksiniz!

Diyanet Vakfi

De ki, 'Ey halkım, bildiğinizi yapın, ben de yapacağım. İleride bileceksiniz:'

Edip Yüksel

De ki: ey kavmim! haliniz üzere çalışın, her halde ben çalışıyorum, artık ileride bileceksiniz:

Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: «Ey kavmim, haliniz üzere çalışın; şüphesiz ben de çalışıyorum. Artık ileride bileceksiniz:

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

De ki: «Ey kavmim! Haliniz üzere çalışın. Ben de kendi halime göre çalışıyorum. Artık ileride bileceksiniz.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

De ki: «Ey kavmim! Durumunuza göre bildiğinizi yapın! Ben de bildiğimi yapıyorum. Yakında bileceksiniz.»

Seyyid Kutub

De ki: "Ey kavmim, üzerinde bulunduğunuz duruma göre yapın edin; elbette ben de yapıp ederim. Artık yakında öğreneceksiniz."

Gültekin Onan

De ki: «Ey kavmim, siz bulunduğunuz haal (ve minval) üzere çalışın. Şübhesiz ben çalışanım. Binâen'aleyh yakında bileceksiniz ki,

Hasan Basri Çantay

(39-40) De ki: 'Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de (onu) yapan bir kimseyim. Kendisini rezîl edecek bir azâbın kime geleceğini ve devamlı bir azâbın kimin üzerine ineceğini artık ileride bileceksiniz!'

Hayrat Neşriyat

De ki: Ey kavmim; elinizden geleni yapın. Doğrusu ben de yapacağım. Ve yakında bileceksiniz.

İbni Kesir

De ki: "Ey (hakikati inkar eden) kavmim! Elinizden gelen her şeyi yapın, ben de (Allah yolunda) gayret göster(meye devam ed)eceğim; yakında göreceksiniz,

Muhammed Esed

De ki: «Ey kavmim! Siz kendi iktidarınız üzerine çalışınız, şüphe yok ki, ben de çalışıcıyım. Elbette yakında bilirsiniz.»

Ömer Nasuhi Bilmen

De ki: "Ey kavmim! Durumunuzun gerektirdiğini yapın. Doğrusu ben de yapıyorum. Yakında bileceksiniz!"

Ömer Öngüt

De ki: -Ey halkım, bildiğiniz gibi yapın, ben de yapacağım, ilerde bileceksiniz.

Şaban Piriş

(39-40) Hem de ki: "Ey halkım! Siz elinizden gelen fenalığı yapın, ama ben de işime devam edeceğim. Zelil ve rezil eden azabın dünyada kime geleceğini, âhirette ise devamlı azabın kimin başına ineceğini yakında öğrenirsiniz."

Suat Yıldırım

De ki: "Ey kavmim, durumunuza göre bildiğinizi yapın, ben de (bildiğimi) yapıyorum; yakında bileceksiniz;"

Süleyman Ateş

De ki: «Ey kavmim, üzerinde bulunduğunuz duruma göre yapıp edin; hiç şüphesiz ben de yapıp edenim. Artık yakında öğreneceksiniz.»

Tefhim-ul Kuran

De ki: Ey kavmim, siz elinizden geleni yapın; ben de yapıyorum. Yakında öğreneceksiniz:

Ümit Şimşek

De ki: "Ey toplumum! Yapabildiğinizi yapın; ben de kendi işimi yapacağım. Yakında bileceksiniz,

Yaşar Nuri Öztürk

De ki: “Ey gerçekleri inkâr eden kavmim! Elinizden gelen herşeyi yapın, ben de Allah yolunda gayret göstermeye devam edeceğim, yakında göreceksiniz

Abdullah Parlıyan

(39-40) De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapınız, doğrusu ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azap, kime gelecek, kime sürekli azap inecek, yakında bileceksiniz!”

Bayraktar Bayraklı

(39-40) De ki: “Ey kavmim! (hakka karşı direnmekte) elinizden geleni yapın! Ben de (Allah yolunda) gayret göstereceğim. Kendisini aşağılık kılan azap kime gelecek ve kesintisiz azap kimin üzerine çökecek yakında bileceksiniz!

Cemal Külünkoğlu

De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de yapacağım! Artık yakında öğreneceksiniz.”

Kadri Çelik

De ki: “Ey halkım! Elinizden ne geliyor, imkânınız neye elveriyorsa onu yapın; ben de bana düşeni yapmaya devam edeceğim. Bir gün gelecek, görüp bileceksiniz,

Ali Ünal

De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de yapacağım! Artık yakında bileceksiniz!".

Harun Yıldırım

Uyar: "Ey kavmim! Siz kendinize yakışanı yapınız! Şunu iyi biliniz ki ben de (kendime yakışanı) yapmaktayım. Unutmayın ki, zamanı gelince onlar bilecekler

Mustafa İslamoğlu

De ki: “Ey halkım! Durumunuza göre yapacağınızı yapın. Şüphesiz ben de yapıyorum. Yakında bileceksiniz!

Sadık Türkmen

Deki “Ey kavmim! Bulunduğunuz mekânlarda dilediğiniz şeyleri yapın. Bende yapacağımı yapacağım. Sonra (hesap günü, kimin haklı, kimin haksız olduğunu) bileceksiniz. ”

İlyas Yorulmaz

De ki: "Ey kavmim! Bulunduğunuz mekânda (elinizden geleni) yapın! Muhakkak ki ben de yapacağım. Öyleyse yakında bileceksiniz."

İmam İskender Ali Mihr