Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.


فَلَمَّا رَأَوْهُ عَارِضًا مُّسْتَقْبِلَ أَوْدِيَتِهِمْ قَالُوا هَذَا عَارِضٌ مُّمْطِرُنَا بَلْ هُوَ مَا اسْتَعْجَلْتُم بِهِ رِيحٌ فِيهَا عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٢٤﴾


AHKÂF SURESİ 24. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ raev-hu âridan mustakbile evdiyeti-him kâlû hâzâ âridun mumtiru-nâ bel huve mâsta'celtum bi-hî rîhun fî-hâ azâbun elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lemmâ raev-hu onu gördükleri zaman
âridan bir bulut olarak
mustakbile yönelip gelen
evdiyeti-him onların vadileri
kâlû dediler
hâzâ bu (o)
âridun bir bulut
mumtiru-nâ bize yağmur yağdıracak
bel hayır
huve o
mâsta'celtum çabuklaştırdığınız, acele istediğiniz şey
bi-hî onu, kendisini
rîhun bir rüzgâr
fî-hâ onun içinde vardır
azâbun bir azap
elîmun acı, elîm

Fakat onu (azabı) vadilerine doğru yönelen bulutu gördükleri zaman, “Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur.” dediler. Hayır o, kendisini acele istediğiniz şey, içinde elîm azap olan bir rüzgârdır (fırtınadır).

AHKÂF SURESİ 24. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

O azabı vadilerine doğru yayılan bir bulut olarak gördüklerinde, “Bu, bize yağmur getiren bir buluttur” dediler. Hûd, “Hayır, o sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. İçinde elem dolu azabın bulunduğu bir rüzgârdır” dedi.

Diyanet İşleri

O bulutun, vâdilerine doğru gelmekte olduğunu görünce bu demişlerdi, bize yağmur getiren bulut. Hayır, o, çarçabuk gelmesini istediğiniz şey, bir yel ki onda elemli bir azap var.

Abdulbaki Gölpınarlı

Nihayet onu, vâdilerine doğru yayılan bir bulut şeklinde görünce: Bu bize yağmur yağdıracak yaygın bir buluttur, dediler. Hayır! O, sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. İçinde acı azap bulunan bir rüzgârdır!

Adem Uğur

Ne vakit onu (tehdit olundukları azabı) vadilerine yönelmiş geniş bir bulut olarak gördüler, dediler ki: "Bu bize yağmur indirecek bir buluttur. " Hayır, o kendisini acele istediğinizdir! (O) içinde feci bir azap olan rüzgârdır.

Ahmed Hulusi

O azâbı, vâdilerine doğru ansızın yayılan, akan bir bulut halinde gördükleri zaman:
'Bu, bize yağmur yağdıracak, ufukta beliren bir buluttur.' dediler. Hûd ise:
'O, sizin küstahça acele gelmesini istediğiniz şeydir. O, içinde can yakıp inleten müthiş azap olan bir rüzgârdır.'dedi.

Ahmet Tekin

Derken onu vadilerine yönelerek gelen geniş bir bulut olarak gördüklerinde: 'Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur' dediler. 'Hayır o çarçabuk gelmesini istediğiniz şeydir. İçinde acıklı azap bulunan bir rüzgar.

Ahmet Varol

Derken, onu (azabı) vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, "Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur" dediler. Hayır, o, kendisi için acele ettiğiniz şeydir. Bir rüzgar; onda acı bir azab vardır.

Ali Bulaç

Vakta ki, o korkutuldukları azabı, (bulundukları) vadilerine doğru gelen bir bulut halinde gördüler, dediler ki: “- Bu, ufukta beliren bir bulut; bize yağmur yağdıracak.” (Hûd Aleyhisselâm, onlara şöyle dedi) “- Hayır, o, sizin acele istediğiniz şey. Bir rüzgâr ki, onda çok acıklı bir azab vardır.

Ali Fikri Yavuz

(24-25) O azabin, yayilarak vadilerine dogru yoneldigini gorduklerinde: «Bu yaygin bulut bize yagmur yagdiracaktir» dediler. Hud: «Hayir, o, acele beklediginiz seydir; can yakici azap veren bir ruzgardir; Rabbinin buyrugu ile her seyi yok eder» dedi. Bunun uzerine evlerinin harabelerinden baska bir sey gorunmez oldu. Biz, suclu milleti iste boyle cezalandiririz.

Bekir Sadak

Onlar, vadilerine doğru enine yayılıp gelen bir bulut görünce, «bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur,» dediler. O, «hayır, o sizin acele istediğiniz şeydir; içinde elem verici azabı taşıyan bir rüzgârdır;

Celal Yıldırım

O azabın, yayılarak vadilerine doğru yöneldiğini gördüklerinde: 'Bu yaygın bulut bize yağmur yağdıracaktır' dediler. Hud: 'Hayır, o, acele beklediğiniz şeydir; can yakıcı azap veren bir rüzgardır; Rabbinin buyruğu ile her şeyi yok eder' dedi. Bunun üzerine evlerinin harabelerinden başka bir şey görünmez oldu. Biz, suçlu milleti işte böyle cezalandırırız.

Diyanet İşleri (eski)

Nihayet onu, vâdilerine doğru yayılan bir bulut şeklinde görünce: Bu bize yağmur yağdıracak yaygın bir buluttur, dediler. Hayır! O, sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. İçinde acı azap bulunan bir rüzgârdır!

Diyanet Vakfi

Nihayet onun yayılarak vadilerine yönelmiş olduğunu gördüklerinde, 'Bu, bize yağmur yağdıracak bir buluttur,' dediler. Hayır, bu sizin gelmesi için meydan okuduğunuz acı bir azaba sahip bir fırtınadır.

Edip Yüksel

Derken vaktâ ki onu vadîlerine karşı gelen bir bulut halinde gördüler, bu, dediler: bir ârız (ufukta beliren bir bulut) bize yağmur yağdıracak, hayır, o sizin acele istediğiniz şey: bir rüzgâr ki onda çok acıklı bir azâb var

Elmalılı Hamdi Yazır

Derken onu vadilerine doğru gelen bir bulut halinde gördüklerinde: «Bu, bize yağmur yağdıracak ufukta beliren bir buluttur.» dediler. O ise: «Hayır, o, sizin çabuk gelmesini istediğiniz şeydir; içinde acıklı bir azap bulunan bir rüzgardır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

O azabı, vadilerine doğru yayılan bir bulut halinde gördükleri zaman: «Bu bize yağmur yağdıracak yaygın bir buluttur.» dediler. Hud ise: «O sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. O bir rüzgârdır ki, içerisinde acı bir azab vardır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Nihayet azabın ufukta geniş bir bulut halinde vadilerine doğru geldiğini görünce «Bu, bize yağmur yağdıracak bir buluttur» dediler. Hayır, o sizin acele gelmesini istediğiniz şey, içinde acı azab bulunan bir rüzgardır.

Seyyid Kutub

Derken, onu (azabı) vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, "Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur" dediler. Hayır, o, kendisi için acele ettiğiniz şeydir. Bir rüzgar; onda acı bir azab vardır.

Gültekin Onan

Artık vaktaki onu, vadilerine yönelerek gelen bir bulut haalinde, görmüşlerdi. Dediler ki: «Bu, bize yağmur verici bir bulutdur». (Hûd) »Hayır, (dedi), bu, çarçabuk gelmesini istediğiniz şeydir, rüzgârdır ki onda elem verici bir azâb vardır».

Hasan Basri Çantay

Nihâyet onu (o azâbı) vâdilerine doğru gelen bir bulut hâlinde görünce: 'Bu (olsa olsa) bize yağmur yağdırıcı bir buluttur!' dediler. (Hûd dedi ki:) 'Hayır! O, kendisini acele istediğiniz şeydir! İçinde (pek) elemli bir azab bulunan bir rüzgârdır!'

Hayrat Neşriyat

Onu, vadilerine doğru yayılan bir bulut şeklinde görünce dediler ki: Bu; bize yağmur getirecek büyük bir buluttur. Hayır o, acelece beklediğiniz şey, bir rüzgardır ki içinde elem verici azab vardır.

İbni Kesir

Sonuçta yoğun bir bulutun vadilerine doğru yaklaştığını fark ettiklerinde, "Bu, bize (bereketli) bir yağmur getirecek olan buluttur!" diye haykırdılar. (Ama Hud,) "Hayır," dedi, "o, sizin (bu kadar müstehzi şekilde) çabuklaşmasını istediğiniz acıklı azabı haber veren bir rüzgardır.

Muhammed Esed

Vaktâ ki, onu kendi derelerine karşı gelen bir bulut halinde gördüler. Dediler ki: «İşte bu, bize yağmur yağdırıcı bir buluttur.» «Hayır. O, kendisini alelacele istediğiniz şeydir, bir rüzgardır, onda bir acıklı azab vardır.»

Ömer Nasuhi Bilmen

Nihayet o azabın, geniş bir bulut halinde vâdilerine doğru yayılarak geldiğini görünce: "Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur. " dediler. Hayır! O, sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. İçinde elem verici azabı taşıyan bir rüzgardır.

Ömer Öngüt

Azabın, bir bulut halinde vadilerine doğru gelişini gördükleri zaman: -Bu, bize yağmur getirecek bir bulut! demişlerdi. -Hayır. O, acele gelmesini istediğiniz şeydir. İçinde acı bir azap olan rüzgardır!

Şaban Piriş

(24-25) Vaktâ ki, bildirilen azabı, vâdilerine doğru enlemesine yayılarak ilerleyen bir bulut halinde görünce: "Bu, dediler, bize yağmur getiren bir bulut!" Hûd: "Hayır, dedi, bu, sizin gelmesi için acele edip durduğunuz şeydir, yani can yakıcı azap taşıyan bir rüzgârdır! Rabbinin izniyle her şeyi devirip yerle bir eden bir kasırgadır." Derken hepsi helâk olup sadece meskenleri kaldı. İşte Biz, suça gömülmüş gürûhu böyle cezalandırırız.

Suat Yıldırım

Nihâyet azâbın (ufukta) geniş bir bulut halinde vâdilerine doğru geldiğini görünce: "Bu, bize yağmur yağdıracak bir buluttur" dediler. Hayır, o sizin acele gelmesini istediğiniz şey, içinde acı azâb bulunan bir rüzgârdır.

Süleyman Ateş

Derken, onu (azabı) vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, «Bu bize yağmur yağdıracak olan bir buluttur» dediler. Hayır, o, kendisi için acele ettiğiniz şeydir. Bir rüzgâr; onda acıklı bir azab vardır.

Tefhim-ul Kuran

Azabın bir bulut şeklinde belirip de vâdilerine yöneldiğini gördüklerinde, 'Bu bize yağmur yağdıracak bir bulut' dediler. Hud 'Hayır,' dedi. 'O, çabuklaştırılmasını istediğiniz şeydir-bir rüzgâr ki, acı bir azap taşır.

Ümit Şimşek

Nihayet onu, vadilerine doğru gelen geniş bir bulut halinde görünce: "Ha, dediler, bu bize yağmur getirecek bir bulut!" Hayır, o, aceleden istediğiniz şeyin ta kendisi. Bir rüzgâr ki, içinde acıklı bir azap var.

Yaşar Nuri Öztürk

Nihayet gelecek azabı, ufukta geniş bir bulut halinde, vadilerine doğru geldiğini görünce: “Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur” dediler. Hûd peygamber de: “Hayır, o sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir, acıklı azabı getiren rüzgardır.”

Abdullah Parlıyan

Nihayet onu, vadilerine doğru yayılan bir bulut şeklinde görünce, “Bu bize yağmur yağdıracak yaygın bir buluttur” dediler. “Hayır! O, sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. İçinde acı azap bulunan bir rüzgârdır.”

Bayraktar Bayraklı

Nihayet (onlar) azabın ufukta geniş bir bulut halinde vadilerine doğru geldiğini görünce: “Bu, bize yağmur yağdıracak bir buluttur” dediler. (Hud ise:) “Hayır, o sizin acele gelmesini istediğiniz şeydir. İçinde acı dolu azap bulunan bir rüzgârdır.”

Cemal Külünkoğlu

Derken, onu (azabı) vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, “Bu bize yağmur yağdıracak olan bir buluttur” dediler. Hayır, o, kendisi için acele ettiğiniz şeydir. İçinde acı azap bulunan bir rüzgârdır!

Kadri Çelik

Derken o azabın gökte belirdiğini ve vadilerine doğru geldiğini gördüler; “Bu,” dediler, “bize yağmur getiren bir bulut.” “Hayır, o bir an önce gelmesini istediğiniz azaptır. Çok acı bir azap taşıyan bir kasırgadır.

Ali Ünal

Derken, onu vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, “Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur.” dediler. Hayır, o, kendisi için acele ettiğiniz şeydir. Bir rüzgardır ki onda çok acıklı bir azab vardır.

Harun Yıldırım

Derken, yüklü bir bulutun vadilerine doğru yaklaştığını gördüler ve "Bu bize yağmur getiren bir buluttur" dediler. Aksine o gelmesini acele istediğiniz şeydir: içinde acıklı bir azabı barındıran bir bela kasırgası...

Mustafa İslamoğlu

Derken onu, vadilerine doğru gelen bir bulut halinde gördükleri zaman: “Bu, bize yağmur getirecek bir buluttur” dediler. Hayır o, acele gelmesini istediğiniz şeydir! İçinde çok acıklı azap bulunan bir rüzgârdır.

Sadık Türkmen

Onlar kendilerine yönelip gelen geniş, büyük bir bulut kütlesini gördüklerinde “İşte, bize yağmuru yağdıracak bulut” dediler. Hayır o, acele olarak istediğiniz ve içinde çok şiddetli rüzgarın olduğu acı veren bir azaptır.

İlyas Yorulmaz

Fakat onu (azabı) vadilerine doğru yönelen bulutu gördükleri zaman, “Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur.” dediler. Hayır o, kendisini acele istediğiniz şey, içinde elîm azap olan bir rüzgârdır (fırtınadır).

İmam İskender Ali Mihr