BELED SURESİ 14. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 20 âyettir. Sûre, adını ilk âyetteki “el-Beled” kelimesinden almıştır. Beled, şehir, belde demektir.
أَوْ إِطْعَامٌ فِي يَوْمٍ ذِي مَسْغَبَةٍ ﴿١٤﴾
BELED SURESİ 14. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ev | veya |
ıt'âmun | doyurma |
fî yevmin | günde |
zî | sahip, ...oldu |
mesgabetin | yorgunluk ve açlık (darlık ve zorluk) |
Veya yorgun ve aç olduğu günde doyurmaktır.
BELED SURESİ 14. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
(14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
Diyanet İşleri
Yahut açlık, kıtlık gününde doyurmak.
Abdulbaki Gölpınarlı
Veya açlık gününde yemek yedirmektir,
Adem Uğur
Yahut aç olduğu hâlde elindekiyle başkasını doyurmak!
Ahmed Hulusi
Kıtlığın yaygın olduğu bir günde, bir dönemde kendisi açken başkasını doyurmaktır.
Ahmet Tekin
Yahut açlığın olduğu bir günde doyurmaktır:
Ahmet Varol
Ya da açlık gününde doyurmaktır,
Ali Bulaç
Yahud şiddetli bir açlık gününde yemek yedirmektir.
Ali Fikri Yavuz
(14-16) Yahut, aclik gununde, yakini olan bir oksuzu, yahut topraga serilmis bir yoksulu doyurmaktir.
Bekir Sadak
(14-15-16) Veya açlık gününde (kıtlık zamanında) hısım sayılan bir yetime veya yere serilmiş (bitkin, kimsesiz) bir yoksula yedirmektir.
Celal Yıldırım
(14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
Diyanet İşleri (eski)
(11-16) Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır.
Diyanet Vakfi
Kıtlık anında doyurmaktır:
Edip Yüksel
Veya salgın bir açlık gününde yemek yedirmek
Elmalılı Hamdi Yazır
Ya da salgın bir açlık gününde yemek yedirmektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Yahut açlık gününde doyurmaktır.
Seyyid Kutub
Ya da açlık gününde doyurmaktır,
Gültekin Onan
yahud (salgın) bir açlık gününde yemek yedirmekdir,
Hasan Basri Çantay
(14-16) Veya bir açlık gününde akrabâlığı olan bir yetîmi veya toz toprak içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır.
Hayrat Neşriyat
Yahut açlık gününde yemek yedirmektir,
İbni Kesir
yahut (kendi) aç iken (başkasını) doyurmaktır,
Muhammed Esed
Yahut bir kıtlık gününde yemek yedirmektir.
Ömer Nasuhi Bilmen
Veya (kıtlık gibi) açlık duyulan bir günde yemek yedirmektir.
Ömer Öngüt
Veya açlık gününde doyurmaktır.
Şaban Piriş
Kıtlık zamanında yemek yedirmektir.
Suat Yıldırım
Yahut açlık gününde doyurmaktır:
Süleyman Ateş
Ya da açlık gününde doyurmaktır,
Tefhim-ul Kuran
Yahut kıtlık gününde yemek yedirmektir:
Ümit Şimşek
Yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o,
Yaşar Nuri Öztürk
Veya açlık, kıtlık zamanlarında açları doyurmaktır,
Abdullah Parlıyan
(11-16) Fakat insan, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuşun ne olduğunu sen nereden bileceksin? Köle âzat etmektir veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut toprakta sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
Bayraktar Bayraklı
(14-16) Yahut açlık gününde yakın olan bir yetimi veya hiçbir şeyi olmayan bir yoksulu doyurmaktır.
Cemal Külünkoğlu
Ya da açlık gününde doyurmaktır.
Kadri Çelik
Ya da kıtlık veya darlık zamanında doyurmaktır,
Ali Ünal
Yahut kıtlık gününde doyurmaktır.
Harun Yıldırım
veya açlık gününde (muhtaçları) doyurmaktır;
Mustafa İslamoğlu
Ya da yokluk gününde yedirmektir;
Sadık Türkmen
Yahut aç olan birisini, aç olduğu günde.
İlyas Yorulmaz
Veya yorgun ve aç olduğu günde doyurmaktır.
İmam İskender Ali Mihr