Mekke döneminde inmiştir. 99 âyettir. Sûre, adını 80. âyette geçen “Hicr” kelimesinden almıştır. Hicr, Medine’nin kuzeyinde vaktiyle Semûd kavminin yaşadığı bir yerin adıdır.


وَقُلْ إِنِّي أَنَا النَّذِيرُ الْمُبِينُ ﴿٨٩﴾


HİCR SURESİ 89. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kul innî ene en nezîru el mubînu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ve
kul de
innî muhakkak ben
ene ben
en nezîru nezir, uyarıcı
el mubînu apaçık, açıkça açıklayan, beyan eden

“Ve muhakkak ki; ben apaçık (uyaran, açıklayan, beyan eden) bir nezirim.” de.

HİCR SURESİ 89. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

De ki: “Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım.”

Diyanet İşleri

Ve de ki: Hiç şüphe yok ki ben, gerçekten de bir korkutucuyum.

Abdulbaki Gölpınarlı

De ki: Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım.

Adem Uğur

De ki: "Kesinlikle ben, evet ben apaçık bir uyarıcıyım. "

Ahmed Hulusi

'Sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık uyarıcı benim, ben' de.

Ahmet Tekin

Ve de ki: 'Doğrusu ben apaçık bir uyarıcıyım.'

Ahmet Varol

Ve de ki: "Şüphe yok, ben apaçık bir uyarıcıyım."

Ali Bulaç

Bir de (Ey Rasûlüm) de ki: “-Haberiniz olsun, ben, (üzerinize bir azap ineceğini bildiren) açık bir korkutucuyum:

Ali Fikri Yavuz

De ki: «Dogrusu ben apacik bir uyariciyim.»

Bekir Sadak

Ve de ki: Şüphesiz ben açık bir uyarıcıyım.

Celal Yıldırım

De ki: 'Doğrusu ben apaçık bir uyarıcıyım.'

Diyanet İşleri (eski)

De ki: Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım.

Diyanet Vakfi

De ki: 'Ben apaçık bir uyarıcıyım.'

Edip Yüksel

Ve de ki haberiniz olsun; ben o nezîri mübîn ben

Elmalılı Hamdi Yazır

Ve de ki: «Benim o apaçık uyarıcı ben!»

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

De ki: «Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ben açık sözlü bir uyarıcıyım de.

Seyyid Kutub

Ve de ki: "Şüphe yok, ben apaçık bir uyarıcıyım."

Gültekin Onan

Ve de ki: «Şübhesiz ben, (evet) ben (üstünüze inecek azâb-ı ilâhîyi) açıkça haber verenim».

Hasan Basri Çantay

Ve de ki: 'Şübhesiz ben, (Allah’ın azâbı ile korkutan) apaçık bir korkutucuyum.'

Hayrat Neşriyat

De ki: Ben apaçık bir uyarıcıyım.

İbni Kesir

ve de ki: "Haberiniz olsun, ben (Allah'ın vaad ettiği) açık sözlü uyarıcıyım!"

Muhammed Esed

Ve de ki: «Ben, şüphesiz ben (sizi azab-ı ilâhî ile) apaçık korkutucuyum.»

Ömer Nasuhi Bilmen

De ki: “Ben şüphesiz ki apaçık bir uyarıcıyım. ”

Ömer Öngüt

Ve ben apaçık bir uyarıcıyım! de

Şaban Piriş

Ve de ki: "Sizleri bekleyen felakete karşı sizi açıkça uyarıyorum."

Suat Yıldırım

Ve: "Ben, ancak ben, apaçık bir uyarıcıyım!" de.

Süleyman Ateş

Ve de ki: «Şüphe yok, ben apaçık bir uyarıcıyım.»

Tefhim-ul Kuran

Bir de şunu söyle: Ben apaçık bir uyarıcıyım.

Ümit Şimşek

Ve de ki: "Ben, evet ben, apaçık konuşan bir uyarıcıyım!"

Yaşar Nuri Öztürk

Ve de ki: “Haberiniz olsun, gerçekten ben apaçık söz söyleyip, eğri yolun sonucundan uyarıcıyım!”

Abdullah Parlıyan

De ki: “Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım.”

Bayraktar Bayraklı

“Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım” de.

Cemal Külünkoğlu

Ve de ki: “Şüphe yok, ben apaçık bir uyarıcıyım.”

Kadri Çelik

Ve (civar yerlerden Mekke’ye gelenlere) de ki: “Şüphesiz Ben, benim apaçık bir uyarıcı (üzerinize indirilebilecek bir cezaya karşı),”

Ali Ünal

De ki: Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım.

Harun Yıldırım

ve de ki: "Bakın ben, evet ben (ilahi vahyi) açıklayan uyarıcıyım!"

Mustafa İslamoğlu

De ki: “Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım!”

Sadık Türkmen

İnkar edenlere “Ben sizin için açıkça bir uyarıcıyım” de.

İlyas Yorulmaz

“Ve muhakkak ki; ben apaçık (uyaran, açıklayan, beyan eden) bir nezirim.” de.

İmam İskender Ali Mihr