Mekke döneminde inmiştir. 19 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “infetarat” fiilinin mastarından almıştır. İnfitâr, yarılmak demektir.


وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَائِبِينَ ﴿١٦﴾


İNFİTÂR SURESİ 16. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve hum an-hâ bi gâibîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ve
değil
hum onlar
an-hâ ondan
bi gâibîne gaib olacak, ayrılıp kaybolacak olan

Ve onlar, ondan (alevli ateşten) gaib olacak (kaybolacak, yanıp bitecek) değillerdir.

İNFİTÂR SURESİ 16. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Onlar oradan kaybolup kurtulacak da değillerdir.

Diyanet İşleri

Ve oradan hiç ayrılmazlar.

Abdulbaki Gölpınarlı

Onlar (kâfirler) oradan bir daha da ayrılmazlar.

Adem Uğur

Onlar her an cehennemi müşahede eder hâldedirler!

Ahmed Hulusi

Onlar Cehennem’den ayrılıp uzaklaşamazlar, kurtulamazlar.

Ahmet Tekin

Onlar oradan (bir yere) kaybolacak değildirler.

Ahmet Varol

Ve ondan ayrılıp kaybolacak değildirler.

Ali Bulaç

Oradan asla çıkacak değillerdir.

Ali Fikri Yavuz

Oradan bir daha ayrilamazlar.

Bekir Sadak

Oradan artık ayrılıp uzaklaşamıyacaklar.

Celal Yıldırım

Oradan bir daha ayrılamazlar.

Diyanet İşleri (eski)

(13-16) İyiler muhakkak cennette, kötüler de cehennemdedirler. Ceza gününde oraya girerler. Onlar (kâfirler) oradan bir daha da ayrılmazlar.

Diyanet Vakfi

Oradan hiç ayrılamazlar.

Edip Yüksel

Ve ondan gâib olmıyacaklardır

Elmalılı Hamdi Yazır

Ondan çıkacak da değillerdir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onlar o cehennemin gözünden kaçamazlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Oradan bir daha çıkamazlar.

Seyyid Kutub

Ve ondan ayrılıp kaybolacak değildirler.

Gültekin Onan

Ve onlar bundan ayrılanlar da değildir.

Hasan Basri Çantay

Onlar oradan (çıkıp) kaybolacak kimseler de değildir!

Hayrat Neşriyat

Ve orada kaybolacak değildirler.

İbni Kesir

ve ondan kurtulmaları mümkün olmaz.

Muhammed Esed

(14-16) Ve muhakkak ki, facirler de yakıcı ateş içindedirler. Ceza günü oraya yaslanacaklardır. Ve onlar, ondan gaip olanlar değildirler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Onlar oradan bir daha da ayrılamazlar.

Ömer Öngüt

Onlar, oradan kaybolacak değillerdir.

Şaban Piriş

Hem oradan hiç ayrılmazlar.

Suat Yıldırım

Onlar ondan (hiçbir yere kaçıp) kaybolacak değillerdir.

Süleyman Ateş

Ve kendileri ondan ayrılıp kaybolacak değildirler.

Tefhim-ul Kuran

Bir daha da oradan çıkamazlar.

Ümit Şimşek

Onlar ondan, görülmeyecek şekilde uzaklaşmış değillerdir.

Yaşar Nuri Öztürk

Ve ondan asla kurtulmaları ve kaçıp kaybolmaları da mümkün olmayacaktır.

Abdullah Parlıyan

(15-16) Yargı günü oraya girecekler ve süreli orada kalacaklardır.

Bayraktar Bayraklı

Artık onlar, oradan bir daha ayrılamazlar.

Cemal Külünkoğlu

Kendileri ondan ayrılıp kaybolacaklar değillerdir.

Kadri Çelik

Oradan uzak olmayacaklardır bir an bile.

Ali Ünal

Onlar bir daha oradan kaybolmayacaklardır.

Harun Yıldırım

ondan kurtulmaları asla mümkün olmayacak.

Mustafa İslamoğlu

Ve onlar, ondan bir daha ayrılıp kaybolamazlar.

Sadık Türkmen

Onlar o ateşin içinde yok olup kurtulamazlar da.

İlyas Yorulmaz

Ve onlar, ondan (alevli ateşten) gaib olacak (kaybolacak, yanıp bitecek) değillerdir.

İmam İskender Ali Mihr