Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.


وَقِيلَ ادْعُوا شُرَكَاءكُمْ فَدَعَوْهُمْ فَلَمْ يَسْتَجِيبُوا لَهُمْ وَرَأَوُا الْعَذَابَ لَوْ أَنَّهُمْ كَانُوا يَهْتَدُونَ ﴿٦٤﴾


KASAS SURESİ 64. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kîled'û (kîle ud'û) şurakâe-kum fe deav-hum fe lem yestecîbû lehum ve raavu el azâbe lev enne-hum kânû yehtedûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kîled'û (kîle ud'û) ve "çağırın" denildi, dendi
şurakâe-kum sizin ortaklarınız
fe artık, bunun üzerine
deav-hum onları çağırdılar
fe artık, fakat
lem yestecîbû icabet etmezler
lehum onlara
ve raavu ve gördüler
el azâbe azap
lev eğer, keşke
enne-hum onlar ... olsa
kânû oldular
yehtedûne hidayete erenler

Ve onlara: "Ortaklarınızı çağırın!" dendi. Bunun üzerine onlar çağırdılar. Fakat onlara icabet etmediler ve azabı gördüler. Keşke onlar, hidayete ermiş olsalardı.

KASAS SURESİ 64. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Onlara, “Haydi ortaklarınızı çağırın!” denir. Onlar da çağırırlar fakat ortakları onlara cevap veremez. Azabı görürler. Keşke onlar (dünyada iken) doğru yola gelselerdi.

Diyanet İşleri

Ve çağırın şirk koştuğunuz şeyleri denir, onlar da çağırırlar, fakat icâbet etmezler onlara ve azâbı görürler; ne olurdu doğru yolu bulsalardı.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın! denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi!

Adem Uğur

Denildi ki: "Ortaklarınızı çağırın!" Bunun üzerine onları çağırdılar. . . (Fakat çağırılanlar) kendilerine cevap vermediler ve azabı gördüler! Onlar doğru yolu bulsalardı!

Ahmed Hulusi

Onlara:
'İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak saydığınız varlıkları çağırın' denilir. Onlar da çağırırlar. Fakat, kendilerine cevap vermezler ve karşılarında azâbı görürler. Ne olurdu, dünyada iken doğru yolu tercih etselerdi!

Ahmet Tekin

'Ortaklarınızı çağırın' denir. Çağırırlar ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Ne olurdu doğru yolu kabul etselerdi!

Ahmet Varol

Denir ki: "Ortaklarınızı çağırın." Böylelikle çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu.

Ali Bulaç

Müşriklere şöyle denecek: “- (azabdan kurtulmanız için) yalvarın bakalım ortaklarınıza (putlarınıza).” Onlar da yalvaracaklar, fakat kendilerine karşılık vermiyecekler, (hiç bir yardımda bulunamıyacaklardır. Öncüler ve düşükler hepsi) azabı göreceklerdir. Önceden onlar hakkı kabul edib hidayete ereydiler ya!...

Ali Fikri Yavuz

«ostugunuz ortaklarinizi cagirin» denir; onlar da cagirirlar ama, kendilerine cevap veremezler; cehennem azabini gorunce dogru yolda olmadiklarina yanarlar.

Bekir Sadak

Onlara, «ortak koşup durduğunuz şeyleri (o sahte tanrıları) çağırın !» denilir. Çağırırlar ama onlara cevap vermezler, derken azabı görürler; keşke doğru yolu bulmuş olsalardı !.

Celal Yıldırım

'Koştuğunuz ortaklarınızı çağırın' denir; onlar da çağırırlar ama, kendilerine cevap veremezler; cehennem azabını görünce doğru yolda olmadıklarına yanarlar.

Diyanet İşleri (eski)

«(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!» denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi!

Diyanet Vakfi

Onlara, 'Haydi ortaklarınızı (yardıma) çağırın.' Bunun üzerine onları çağırırlar, ancak kendilerine karşılık vermezler. Azabı görürler ve doğru yolda bulunmadıklarına yanarlar.

Edip Yüksel

Bir de haydin yalvarın bakalım şeriklerinize denilmiştir, binaenaleyh yalvarmışlardır fakat kendilerine icabet etmemişler ve azâbı görmüşlerdir, vaktiyle hakkı görselerdi ya

Elmalılı Hamdi Yazır

Bir de onlara: «Haydi, yalvarın o ortak koştuklarınıza!» denir. Yalvaracaklar, fakat onlar, kendilerine cevap vermeyecekler ve azabı göreceklerdir. Vaktiyle doğru yolu görselerdi ya!

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

«(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!» denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi!

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Koştuğunuz ortaklarınızı çağırın denir; onlar da çağırırlar. Ancak kendilerine cevap veremezler; cehennem azabını görünce doğru yolda olmadıklarına yanarlar.

Seyyid Kutub

Denir ki: "Ortaklarınızı çağırın." Böylelikle çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu?

Gültekin Onan

(O gün onlara): «Çağırın ortaklarınızı» denilmişdir (denilecekdir) de onları çağırmışlardır. Fakat bunlar kendilerine icabet etmemişlerdir ve (onların uğradıkları) azâbı görmüşlerdir. Nolurdu (o müşrikler) hidâyeti kabul etmiş olsalardı.

Hasan Basri Çantay

Ve (o gün müşriklere:) '(Allah’a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!' denilir de onları çağırırlar; fakat kendilerine cevab vermezler ve (karşılarında) azâbı görürler. Ne olurdu, onlar gerçekten hidâyete ermiş olsalardı?

Hayrat Neşriyat

Denir ki: Koştuğunuz ortaklarınızı çağırın. Onlar çağırırlar, ama kendilerine cevap veremezler. Cehennem azabını görünce de doğru yolda olmadıklarına yanarlar.

İbni Kesir

Sonra onlara: "Çağırın, bakalım" denecek, "tanrısal nitelikler yakıştırarak (Allah'a) ortak koştuğunuz (varlıkları ya da güçleri)!" Ve onlar da bu sözü geçen (varlıkları ya da güçleri) yardıma çağıracaklar, ama berikiler kendilerine herhangi bir karşılık vermeyecekler; ve sonunda, göre göre sadece azabı görecekler karşılarında; (oysa, bu umutsuz, çaresiz duruma düşeceklerine) vaktiyle doğru yolu tutsalardı ya!

Muhammed Esed

Ve denilmiş (olacak)dır ki, «Ortaklarınızı çağırınız». Artık onları çağırmış olacaklardır. Fakat kendilerine icabet etmiş olmayacaklardır ve azabı görmüş olacaklardır. Eğer onlar hidâyete ermiş olsalar idi (böyle muazzep olmazlardı).

Ömer Nasuhi Bilmen

Onlara: “Ortak koştuğunuz ortaklarınızı çağırın!” denir. Onlar da çağırırlar, fakat kendilerine cevap veremezler. Azabı karşılarında görürler. Ne olurdu, hidayeti kabul etmiş olsalardı!

Ömer Öngüt

-Ortaklarınızı çağırın, denir. Onları çağırırlar. Fakat onlara cevap veremezler. Çünkü azabı görmüşlerdir, keşke doğru yola girmiş olsalardı.

Şaban Piriş

Bu defa onları putlaştıranlara hitaben: "Haydin, şeriklerinize yalvarın da onlardan yardım isteyin!" denir. Yalvarırlar ama onlar bunlara cevap veremezler. Fakat cevap olarak, karşılarına çıkan azabı görürler. Ne olurdu yani, dünyada iken bu gerçeği anlayıp hakkı kabul etselerdi!..

Suat Yıldırım

(Allâh tarafından) onlara: "(Bana), koştuğunuz ortakları çağırın!" denir. Onları çağırırlar. Fakat (çağırılanlar), bunların çağrısına cevap vermezler ve (bunlar), karşılarında azâbı görürler (sanki çağırdıkları şey, azâbın kendisi olmuştur). Ne olurdu (sanki dünyâda) yola gelselerdi!

Süleyman Ateş

Denir ki: «Ortaklarınızı çağırın.» Böylelikle onları çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu.

Tefhim-ul Kuran

'Çağırın ortaklarınızı' denir. Çağırırlar; fakat onlar cevap vermez. Artık azabı da görmüşlerdir. Ne olurdu, vaktiyle doğru yolu tutmuş olsalardı!

Ümit Şimşek

Şöyle denilir: "Çağırın ortak koştuklarınızı!" Onlar da çağırırlar. Fakat ötekiler bunlara cevap veremezler; azabı görmüşlerdir. Önceden yola gelselerdi ne olurdu!

Yaşar Nuri Öztürk

Sonra onlara: “Çağırın bakalım, tanrısal nitelikler yakıştırarak, Allah'a ortak koştuğunuz varlıkları, ya da güçleri.” Ve onlar da bu sözü geçen varlık ve güçleri yardıma çağıracaklar, fakat onlar cevap veremezler ve sonunda, göre göre sadece azabı görecekler karşılarında. Böyle umutsuz ve çaresiz duruma düşeceklerine, vaktiyle doğru yolu tutsalardı ya.

Abdullah Parlıyan

“Allah'a koştuğunuz ortaklarınızı çağırınız” denir. Onlar da çağırırlar ama, taptıkları kendilerine cevap vermezler. Cehennem azabını görünce, “Dünyadayken doğru yolda olsalardı!” diye hayıflanırlar.

Bayraktar Bayraklı

(Onlara:) “(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!” denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Keşke onlar (dünyada iken) doğru yola girselerdi!

Cemal Külünkoğlu

“Ortaklarınızı çağırın” denir. Böylelikle onları çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu!

Kadri Çelik

Bu defa, (onları Allah’a ortaklar olarak tanıyanlara), “Haydi yalvarın Allah’a ortak koştuğunuz o varlıklara!” denir. Yalvarırlar, fakat diğerleri onlara hiçbir cevap veremez ve (cevap olarak) karşılarında ancak azabı bulurlar. Ne olurdu, vaktinde gerçeği görüp doğru yolda gitselerdi!

Ali Ünal

"(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!" denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi!

Harun Yıldırım

Sonunda onlara: "Çağırın ortak (koştuk)larınızı!" denilecek ve onları yardıma çağıracaklar, fakat kendilerine asla karşılık verilmeyecek ama azabı görüverecekler. Ne olurdu sanki, daha önceden doğru yolu bulmuş olsalardı!

Mustafa İslamoğlu

Ve onlara denildi ki: “Bana koştuğunuz o ortaklarınızı çağırın.” Hemen onları çağırdılar. Fakat kendilerine cevap veremezler ve azabı görürler. Onlar doğru yolu izleselerdi ne olurdu?!

Sadık Türkmen

Müşriklere “Ortaklarınızı çağırın” denilir. Allah'a ortak koşanlar ortaklarını çağırdıklarında, çağrılanlar çağıranlara cevap veremezler. Azabı gördüklerinde ise “Keşke doğru yolda olsa idik” derler.

İlyas Yorulmaz

Ve onlara: "Ortaklarınızı çağırın!" dendi. Bunun üzerine onlar çağırdılar. Fakat onlara icabet etmediler ve azabı gördüler. Keşke onlar, hidayete ermiş olsalardı.

İmam İskender Ali Mihr