Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


وَرَبُّكَ الْغَفُورُ ذُو الرَّحْمَةِ لَوْ يُؤَاخِذُهُم بِمَا كَسَبُوا لَعَجَّلَ لَهُمُ الْعَذَابَ بَل لَّهُم مَّوْعِدٌ لَّن يَجِدُوا مِن دُونِهِ مَوْئِلًا ﴿٥٨﴾


KEHF SURESİ 58. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve rabbu-ke el gafûru zu er rahmeti lev yuâhızu-hum bi mâ kesebû le accele lehum el azâbe bel lehum mev'ıdun len yecidû min dûni-hi mev'ilen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve rabbu-ke ve senin Rabbin
el gafûru gafur, bağışlayıcı, mağfiret eden
zu sahip
er rahmeti rahmet
lev eğer
yuâhızu-hum onları muaheze eder, sorgular
bi mâ sebebiyle
kesebû kazandılar
le accele mutlaka, elbette acele eder
lehum onlar için, onlara
el azâbe azap
bel bilâkis, aksine, hayır
lehum onlar için, onlara (vardır)
mev'ıdun vaadedilmiş zaman
len yecidû asla bulamazlar
min dûni-hi ondan başka
mev'ilen sığınılacak yer, sığınacak yer

Senin Rabbin, mağfiret ve rahmet sahibidir. Eğer onları muaheze etseydi (sorgulasaydı) elbette onlara azap için acele ederdi. Hayır, onlara, vaadedilmiş bir zaman vardır. Onlar, O’ndan (Allah’tan) başka sığınacak bir yer asla bulamazlar.

KEHF SURESİ 58. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Rabbin, çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir. Eğer yaptıkları yüzünden onları (dünyada) cezaya çarptırsaydı, elbette azaplarını çarçabuk verirdi. Hayır, onlar için belirlenmiş bir gün vardır ki (o gün gelince) hiçbir kurtuluş çaresi bulamazlar.

Diyanet İşleri

Ve Rabbin, suçları örter, rahmet sâhibidir. Kazandıklarına karşılık onları helâk ediverse çabucak azâp ederdi; fakat onlara vaadedilmiş mukadder bir zaman var, o zaman geldi mi, ondan başka sığınacak hiçbir makam bulamazlar.

Abdulbaki Gölpınarlı

Senin, bağışı bol olan Rabbin merhamet sahibidir; şayet yaptıkları yüzünden onları (hemen) muaheze edecek olsaydı, onlara azabı çarçabuk verirdi. Fakat kendilerine tanınmış belli bir süre vardır ki, artık bundan kaçıp kurtulacakları bir sığınak bulamayacaklardır.

Adem Uğur

Rabbin Ğafûr ve zür Rahmet'tir (Rahmet sahibi)! Eğer kazandıklarının sonuçlarını hemen yaşatmayı dilemiş olsaydı, elbette azabı (vefat ettirmeyi) çabuklaştırırdı! Ancak onlar için vadedilen bir zaman vardır ki, ona ulaşmamaları mümkün değildir.

Ahmed Hulusi

Rabbin çok bağışlayıcıdır, sonsuz rahmet ve merhamet sahibidir. Eğer işledikleri günahlar, yaptıkları kötülükler, hakettikleri cezalar yüzünden onları hemen sorguya çekip cezalandıracak olsaydı, elbette cezalarını çabucak infaz ederdi. Fakat kendilerine tanınmış belli bir süre vardır. Asla, azaptan kaçıp kurtulabilecekleri bir yer bulamayacaklar.

Ahmet Tekin

Rabbin bağışlayıcı, rahmet sahibidir. Onları yaptıklarından dolayı hemen hesaba çekecek olsaydı onlara azabı çabuklaştırırdı. Hayır; onlar için vaadedilen bir vakit vardır ki ondan kaçacak bir yer bulamazlar.

Ahmet Varol

Senin Rabbin rahmet sahibi (ve) bağışlayıcıdır. Eğer, kazandıklarından dolayı onları (azabla) yakalasaydı, şüphesiz onlara azabı (bir an önce) çabuklaştırırdı. Hayır, onlar için bir buluşma zamanı vardır, onun dışında asla başka bir sığınak bulamayacaklardır.

Ali Bulaç

Bununla beraber rahmet sahibi olan Rabbin çok bağışlayıcıdır. Eğer Allah, onları, yaptıkları günahlar yüzünden yakalayıverecek olsaydı, haklarında azabı hemen verirdi. Fakat onlar için vaad edilen bir azap vakti vardır ki, o geldiği zaman, Allah’ın azabından bir kurtuluş yeri bulamazlar.

Ali Fikri Yavuz

Bununla beraber, Rabbin magfiret ve merhamet sahibidir. Eger onlari, yaptiklarindan dolayi hemen hesaba cekmek isteseydi, azaba ugramakta acele ederdi. Ama onlarin bir vadesi vardir. Ondan kacip siginacak yer bulamazlar.

Bekir Sadak

Rabbin rahmet sahibi olup bağışlayandır. Eğer onları kazanıp elde ettiklerinden dolayı yakalayıp (hesaba çekseydi) elbette onlara azabı acele ederdi. Ama onlar için va'dedilen bir vakit vardır; (o vakit gelince artık) ondan kaçıp sığınılacak hiçbir yer bulamıyacaklardır.

Celal Yıldırım

Bununla beraber, Rabbin mağfiret ve merhamet sahibidir. Eğer onları, yaptıklarından dolayı hemen hesaba çekmek isteseydi, azaba uğratmakta acele ederdi. Ama onların bir vadesi vardır. Ondan kaçıp sığınacak yer bulamazlar.

Diyanet İşleri (eski)

Senin, bağışı bol olan Rabbin merhamet sahibidir; şayet yaptıkları yüzünden onları (hemen) muaheze edecek olsaydı, onlara azabı çarçabuk verirdi. Fakat kendilerine tanınmış belli bir süre vardır ki, artık bundan kaçıp kurtulacakları bir sığınak bulamayacaklardır.

Diyanet Vakfi

Rabbin Bağışlayandır, Merhamet Sahibidir. Yaptıklarıyla hemen onları hesaba çekse onlar için azabı çabuklaştırmış olurdu. Ancak, onlara belirli bir süre verir de onun ötesine kaçamazlar.

Edip Yüksel

Hem o mağrifeti çok rahmet sahibi rabbın onları kesibleriyle derhal muâhaze ediverecek olsa idi haklarında azâbı elbette ta'cil buyururdu, fakat onlar için bir mîy'âd vardır ki o gelince hiç bir çare-i necat bulamazlar

Elmalılı Hamdi Yazır

Hem o bağışlaması çok, merhamet sahibi Rabbin onları kazandıkları günahlar yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, elbette hemen azap ederdi. Fakat onlar için va'dolunmuş bir zaman vardır ki, o gelince hiçbir kurtuluş çaresi bulamazlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Bununla beraber rahmet sahibi olan Rabbin çok bağışlayıcıdır, tevbe eden kullarına rahmeti boldur. Eğer Allah, işledikleri günahlar yüzünden onları hemen cezalandıracak olsaydı, onlara hemen azab ederdi. Fakat onlara vaad edilen bir zaman vardır ki, o geldiğinde Allah'ın azabından bir kurtuluş yeri bulamazlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Affedici ve merhametli Rabb'in, eğer onları kötülükleri karşılığında hemen cezalandırmak isteseydi, azaplarını çabuklaştırırdı. Fakat onların belirli bir vadesi vardır, o zaman gelince, kaçıp saklanacakları bir sığınak bulamazlar.

Seyyid Kutub

Senin rabbin rahmet sahibi (ve) bağışlayıcıdır. Eğer, kazandıklarından dolayı onları (azabla) yakalasaydı, şüphesiz onlara azabı (bir an önce) çabuklaştırırdı. Hayır, onlar için bir buluşma zamanı vardır, onun dışında asla başka bir sığınak bulamayacaklardır.

Gültekin Onan

(Bununla beraber) Rabbin rahmet saahibi çok yarlığayıcıdır. Eğer onları kazandıkları (günâhlar) yüzünden yakalayacak olsaydı elbette onların azabını çarçabuk verirdi. Hayır, onlar için va'd edilen bir zaman vardır ki onun karşısında hiç bir melce' bulamayacaklardır.

Hasan Basri Çantay

Bununla berâber, çok bağışlayıcı olan Rabbin, rahmet sâhibidir. Eğer onları (o kâfirleri) kazandıkları (günahlar) sebebiyle hemen hesâba çekecek olsaydı, onları elbette çok çabuk azâba uğratırdı. Fakat onlara va'd edilen bir zaman (kıyâmet günü) vardır ki, onun ötesinde kaçıp sığınacak bir yer aslâ bulamayacaklardır!

Hayrat Neşriyat

Bununla beraber Rabbın Gafur'dur, merhamet sahibidir. Eğer onları, yaptıklarından dolayı hemen yakalasaydı; elbette çabucak azaba uğratırdı. Fakat onların bir vadesi vardır ve ondan kaçıp sığınacak yer bulamazlar.

İbni Kesir

(Bununla birlikte,) yine de senin Rabbin sınırsız rahmet sahibi, gerçek bağışlayıcıdır. Yoksa, işledikleri (kötülükler) için onları hemen paylayacak olsaydı, kuşkusuz, hak ettikleri azabı çarçabuk başlarına salardı. Ama işte, onlar için, aşıp ötesine geçemeyecekleri bir süre belirlenmiştir;

Muhammed Esed

Ve Rabbin, mağfireti pek ziyâdedir, rahmet sahibidir. Eğer onları kazandıkları sebebiyle muaheze edecek olsa elbette onlar için azabı tacil ederdi. Fakat onlar için vaadedilmiş bir zaman vardır. Onun ötesinde bir mahall-i necât bulamazlar.

Ömer Nasuhi Bilmen

Senin Rabbin çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir. Eğer onları, yaptıkları yüzünden hemen yakalayıp cezalandırsaydı, onlara çabucak azap ederdi. Fakat kendilerine verilmiş belli bir süre vardır. Artık ondan kaçıp aslâ bir sığınak bulamazlar.

Ömer Öngüt

Rabbin ise bağışlayıcı ve merhametlidir. Eğer onları yaptıkları dolayısıyla hemen sorgulasaydı, elbette onları çabucak cezalandırırdık. Fakat onlara bir süre tanınmıştır. Ondan başka bir sığınak asla bulamazlar.

Şaban Piriş

Senin mağfireti bol Rabbin, merhametlidir. Eğer işledikleri suçları sebebiyle onları cezalandıracak olsaydı, azabı onlara hemen gönderirdi. Fakat onlar için belirlenmiş bir süre vardır ki o vâde geldiğinde Allah’ın cezasından kaçıp sığınacak hiçbir yer bulamazlar.

Suat Yıldırım

Ama çok bağışlayan, esirgeyen Rabbin eğer onları, yaptıklariyle hemen cezâlandıracak olsaydı, onların azâbını çabuklaştırırdı. Fakat onlar için va'dedilen bir zaman vardır ki, ondan (kaçıp) sığınacak bir yer bulamayacaklardır.

Süleyman Ateş

Senin Rabbin rahmet sahibi (ve) bağışlayıcıdır. Eğer, kazanmakta olduklarından dolayı onları (azabla) yakalayıverseydi, şüphesiz onlara azabı (bir an önce) çabuklaştırırdı. Hayır, onlar için bir buluşma zamanı vardır, onun dışında asla başka bir sığınak bulamayacaklardır.

Tefhim-ul Kuran

Rabbin çok bağışlayıcı bir rahmet sahibidir. Eğer O kazandıkları günahlar yüzünden insanları cezalandırsaydı, azaplarını hemen gönderiverirdi. Fakat onlar için vaad edilmiş bir zaman vardır; vakit eriştiğinde, ondan kaçıp sığınacak bir yer bulamazlar.

Ümit Şimşek

O affedici, o rahmet sahibi Rabbin, onları, kazandıkları yüzünden hesaba çekseydi, kendileri için azabı mutlaka çabuklaştırırdı. Böyle olmamıştır, ama onlar için, hiçbir kaçıp kurtulma imkânı bulamayacakları bir hesap sorma zamanı öngörülmüştür.

Yaşar Nuri Öztürk

Ve Rabbin suçları örter, rahmet sahibidir. Kazandıkları günahlardan dolayı, onları yakalayıp hesaba çekecek olsaydı, hak ettikleri azabı, çarçabuk başlarına salıverirdi. Fakat onlar için tanınmış belli bir süre vardır ki, o vakit gelince, ondan kaçıp sığınacak bir yer de bulamayacaklardır.

Abdullah Parlıyan

Rabbin çok bağışlayıcı ve merhamet sahibidir. Eğer onları, yaptıklarından dolayı cezalandıracak olsaydı, onlara azabı hemen indiriverirdi. Fakat onlar için kaçıp kurtulamayacakları bir vakit belirlenmiştir.

Bayraktar Bayraklı

Ama senin Rabbin, (her şeye rağmen) çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Eğer yaptıkları yüzünden onları (dünyada) cezaya çarptırsaydı, elbette azaplarını çarçabuk verirdi. Fakat onlar için belirlenmiş bir gün vardır ki (o gün gelince) ondan (Allah'ın azabından) kaçıp sığınacak bir yer bulamayacaklardır.

Cemal Külünkoğlu

Senin çok bağışlayan Rabbin rahmet sahibidir. Eğer, kazanmakta olduklarından dolayı onları (azapla) yakalayıverseydi, şüphesiz onlara azabı (bir an önce) çabuklaştırırdı. Hayır, onlar için bir buluşma zamanı vardır, onun dışında asla başka bir sığınak bulamayacaklardır.

Kadri Çelik

Senin mağfireti pek bol Rabbin, sonsuz merhamet sahibidir. Eğer işledikleri her suç sebebiyle onları cezalandıracak olsaydı, onlara azabı hemen gönderirdi. Fakat onlar için tanınmış bir süre vardır ki, (eğer bu süre içinde de ıslah olmazlarsa,) onun ötesinde Allah’ın cezasından kaçıp sığınacak hiçbir yer bulamazlar.

Ali Ünal

Senin, bağışı bol olan Rabbin merhamet sahibidir; şayet yaptıkları yüzünden onları (hemen) muaheze edecek olsaydı, onlara azabı çarçabuk verirdi. Fakat kendilerine tanınmış belli bir süre vardır ki, artık bundan kaçıp kurtulacakları bir sığınak bulamayacaklardır.

Harun Yıldırım

Yine de mutlak bağışlayıcı olan Rabbin sonsuz rahmetin de sahibidir. Eğer işledikleri (günahlar) yüzünden onları cezalandıracak olsaydı, azabı başlarına hemen musallat ederdi: Bilakis işte onlar için de, asla onun ötesine geçip kurtulamayacakları bir süre belirlenmiştir.

Mustafa İslamoğlu

(bununla birlikte) rahmet sahibi, çok bağışlayan Rabbin; onları kazandıkları şeylerle hemen cezalandıracak olsaydı, elbette azabı onlar için çabuklaştırırdı. Fakat onlar için vadedilen bir zaman vardır. Artık O’ndan kaçıp sığınacak bir yer bulamayacaklardır.

Sadık Türkmen

Rabbin merhamet sahibi bağışlayıcıdır. Eğer Allah yaptıklarının karşılığında onları yakalasaydı, onlar için azap acele olarak verilirdi. Onlar için Allah dan başka engelleyicinin bulunmadığı vaat, mutlaka gerçekleşecektir.

İlyas Yorulmaz

Senin Rabbin, mağfiret ve rahmet sahibidir. Eğer onları muaheze etseydi (sorgulasaydı) elbette onlara azap için acele ederdi. Hayır, onlara, vaadedilmiş bir zaman vardır. Onlar, O’ndan (Allah’tan) başka sığınacak bir yer asla bulamazlar.

İmam İskender Ali Mihr