Mekke döneminde inmiştir. 56 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Müddessir” kelimesinden almıştır.


حَتَّى أَتَانَا الْيَقِينُ ﴿٤٧﴾


MUDDESSİR SURESİ 47. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

hattâ etâ-nâ el yakînu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
hattâ oluncaya kadar, kadar
etâ-nâ bize geldi
el yakînu yakîn hasıl olması, bizzat şahit olma

Bize yakîn gelene kadar (ölüm anı gelinceye kadar).

MUDDESSİR SURESİ 47. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

“Nihayet ölüm bize gelip çattı.”

Diyanet İşleri

Bize ölüm gelip çatıncaya dek.

Abdulbaki Gölpınarlı

Sonunda bize ölüm geldi çattı.

Adem Uğur

"Sonunda yakîn (hakikatle yüzleşmek) oluştu!"

Ahmed Hulusi

'Kesin iman edilecek hakikatlerle yüz yüze gelme vaktine kadar yalanlıyorduk.'

Ahmet Tekin

Sonunda kesin gerçek (ölüm) bize gelip çattı.'

Ahmet Varol

"Sonunda yakîn (kesin bir gerçek olan ölüm) gelip bize çattı."

Ali Bulaç

Nihayet bize ölüm gelib çattı.”

Ali Fikri Yavuz

«lum bize o haldeyken geldi.»

Bekir Sadak

Tâ ki, ölüm bize gelip çattı.

Celal Yıldırım

'Ölüm bize o haldeyken geldi.'

Diyanet İşleri (eski)

Sonunda bize ölüm geldi çattı.

Diyanet Vakfi

'Nihayet (şimdi) kesin gerçeğe ulaştık.'

Edip Yüksel

Tâ gelinciye kadar bize o yakîn

Elmalılı Hamdi Yazır

bize o ölüm gelinceye kadar!»

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

«Nihayet bize ölüm gelip çattı.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Sonunda bir de ölüm gelip çattı.»

Seyyid Kutub

"Sonunda yakin (kesin bir gerçek olan ölüm) gelip bize çattı."

Gültekin Onan

«Nihayet bize ölüm gelib çatdı».

Hasan Basri Çantay

'Nihâyet bize yakin (inkâr edemeyeceğimiz ölüm) geldi!'

Hayrat Neşriyat

Nihayet ölüm bize gelip çattı.

İbni Kesir

(ölüm ile) her şey açık seçik ortaya çıkıncaya kadar."

Muhammed Esed

(46-47) «Ve biz ceza gününü tekzîp eder olmuştuk.. Bize ölüm gelinceye değin.»

Ömer Nasuhi Bilmen

"Ölüm bize bu haldeyken gelip çattı. "

Ömer Öngüt

Ölüm bize gelene dek..

Şaban Piriş

Ölüm bizi yakalayıncaya kadar hep böyle idik."

Suat Yıldırım

"İşte böyle iken ölüm bize gelip çattı."

Süleyman Ateş

«Sonunda yakîn (kesin bir gerçek olan ölüm) gelip bize çattı.»

Tefhim-ul Kuran

'Sonunda kesin bilgi bize ulaştı.'

Ümit Şimşek

"Nihayet, tartışılmaz ve karşı çıkılmaz bilgi önümüze dikildi."

Yaşar Nuri Öztürk

Sonra da bu halimiz ölüm bize gelinceye kadar devam etti.

Abdullah Parlıyan

(43-47) Onlar da şöyle cevap vereceklerdir: “İnanıp kulluk edenlerden değildik. Yoksulları doyurmuyorduk. Bâtıla dalanlarla birlikte dalardık. Ceza gününü yalanlardık. Sonunda ölüm bize geldi çattı.”

Bayraktar Bayraklı

(46-47) “(Ölüm ile) her şey açık seçik ortaya çıkıncaya kadar hesap gününü de yalan sayardık.”

Cemal Külünkoğlu

“Sonunda yakin (kesin bir gerçek olan ölüm) gelip bize çattı.”

Kadri Çelik

“Derken, kaçınılması mümkün olmayan ölüm gerçeği geldi çattı.”

Ali Ünal

“Kesin olan bize gelip çatıncaya değin.”

Harun Yıldırım

ta ki ölüm hakikati bizi gelip buluncaya kadar..."

Mustafa İslamoğlu

Sonunda, ölüm bize (bu halde iken) gelip çattı.”

Sadık Türkmen

“Taki o günü kesin bir şekilde görünceye kadar” dediler.

İlyas Yorulmaz

Bize yakîn gelene kadar (ölüm anı gelinceye kadar).

İmam İskender Ali Mihr