Medine döneminde inmiştir. 38 âyettir. Sûre, adını Peygamber Efendimizin, ikinci âyette geçen adından almıştır. Sûre, ayrıca yirminci âyette geçen “el-Kıtâl” kelimesinden dolayı “Kıtâl sûresi”, diye de anılmaktadır.


وَيَقُولُ الَّذِينَ آمَنُوا لَوْلَا نُزِّلَتْ سُورَةٌ فَإِذَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ مُّحْكَمَةٌ وَذُكِرَ فِيهَا الْقِتَالُ رَأَيْتَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ يَنظُرُونَ إِلَيْكَ نَظَرَ الْمَغْشِيِّ عَلَيْهِ مِنَ الْمَوْتِ فَأَوْلَى لَهُمْ ﴿٢٠﴾


MUHAMMED SURESİ 20. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yekûlu ellezîne âmenû lev lâ nuzzilet sûratun fe izâ unzilet sûretun muhkemetun ve zukira fî hâ el kıtâlu raeyte ellezîne fî kulûbi-him maradun yanzurûne ileyke nazara el magsiyyi aleyhi min el mevti fe evlâ lehum
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yekûlu ve derler
ellezîne onlar, ... olanlar
âmenû Allah'a ulaşmayı dilediler, âmenû oldular
lev lâ (öyle) değil mi?
nuzzilet indirildi
sûratun bir sure
fe o zaman, sonra da
izâ unzilet indirildiği zaman
sûretun bir sure
muhkemetun muhkem, hükmü açık ve kesin olan, tevîle ihtiyaç olmayan
ve zukira ve zikredildi
fî hâ onun içinde, onda
el kıtâlu savaş
raeyte sen gördün (görürsün)
ellezîne onları
fî kulûbi-him kalplerinin içinde, kalplerinde vardır
maradun hastalık
yanzurûne bakarlar
ileyke sana
nazara bakış
el magsiyyi aleyhi üzerine baygınlık çökmüş
min el mevti ölümden, ölüm halinden
fe o zaman, o taktirde, oysa
evlâ evlâ, en iyi, en yakın, en uygun
lehum onlar için

Ve âmenû olanlar: “(Savaşı emreden) bir sure indirilmeli değil miydi?” derler. Sonra da muhkem (hükmü açık ve kesin) bir sure indirilince ve onun içinde savaş zikrolunuyorsa (bahsediliyorsa), kalplerinde hastalık olanların, üzerlerine ölüm hali çökmüş gibi bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en iyi (en uygun) olan odur ki…

MUHAMMED SURESİ 20. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

İnananlar, “Keşke bir sûre indirilse!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.

Diyanet İşleri

Ve inananlar, derler ki: Bir sûre indirilseydi; bir hükmü kesin sûre indirildi mi ve onda, savaş anıldı mı da gönüllerinde hastalık olanları görürsün ki sana, ölümden baygınlık geçiriyorlarmış gibi baygın baygın bakarlar; artık ölüm, onlara daha da uymaktadır.

Abdulbaki Gölpınarlı

İman etmiş olanlar: Keşke cihad hakkında bir sûre indirilmiş olsaydı! derler. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!

Adem Uğur

İman edenler: "(Savaş hükmünü ihtiva eden) bir sûre tenzîl edilmeliydi?" der. . . Hükümleri açık bir sûre inzâl edilip de, içinde savaştan söz edildiğinde; kalplerinde hastalık (şirk, nifak) olanları, ölüm korkusuyla baygınlık geçirenin baktığı gibi bakar görürsün! (Oysa) onlar için hayırlı olan budur.

Ahmed Hulusi

İman edenler:
'Keşke, cihad ile ilgili bir sûre indirilmiş olsaydı.'derler. Ama hükmü açık ve kesin bir sûre indirilip de, onda savaştan söz edilince, kalpleri kararmış, aklından zoru olan hasta ruhluların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Akıllarına gelenin başlarına gelmesi yakındır, daha çok yaraşır.

Ahmet Tekin

İman edenler derler ki: '(Savaşa izin veren) bir sure indirilmeli değil miydi?' Nitekim kesin hükümlü bir sure indirilip içinde çarpışmadan söz edilince kalplerinde hastalık olanların sana, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Onlar için en uygun olan:

Ahmet Varol

İman edenler, derler ki: "(Savaş izni için) Bir sûre indirilmeli değil miydi?" Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla (olan):

Ali Bulaç

İman edenler diyorlar ki: “- (Cihada dair) bir sûre indirilseydi!...” Derken açık ve kesin bir sûre indirilip onda savaş anılınca, kalblerinde bir maraz (nifak) bulunanları görüyorsun: Sana öyle bir bakış bakıyorlar ki, ölümden baygınlık gelmiş kimsenin bakışına benziyor. Onun da başlarına gelmesi pek yakındır.

Ali Fikri Yavuz

(20-21) Inananlar: «Keske bir sure indirilse de cihada ciksak» derlerdi. Fakat kesin anlamli bir sure inip, orada savas zikredilince, kalblerinde hastalik olanlarin, olum korkusuyla bayilmis kimselerin bakislari gibi, sana baktiklarini gordun. Oysa onlara itaat etmek ve uygun olani soylemek yarasirdi. is ciddilesince Allah'a verdikleri anda dogruluk gosterselerdi, onlarin iyiligine olurdu.

Bekir Sadak

İmân edenler derler ki, «savaş hakkında bir sûre indirilseydi ya..» Muhkem bir sûre indirilip onda savaştan (onun farziyetinden) söz edilince kalblerinde hastalık bulunanlar, ölüm komasına giren kimsenin bakışı gibi baygın gözleriyle sana bakıp durduklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin !.

Celal Yıldırım

(20-21) İnananlar: 'Keşke bir süre indirilse de cihada çıksak' derlerdi. Fakat hükmü açık bir süre inip, orada savaş zikredilince, kalblerinde hastalık olanların, ölüm korkusuyla bayılmış kimselerin bakışları gibi, sana baktıklarını gördün. Oysa onlara itaat etmek ve uygun olanı söylemek yaraşırdı. İş ciddileşince Allah'a verdikleri yeminde doğruluk gösterselerdi, onların iyiliğine olurdu.

Diyanet İşleri (eski)

İman etmiş olanlar: Keşke cihad hakkında bir sûre indirilmiş olsaydı! derler. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!

Diyanet Vakfi

İnananlar, '(Savaşmaya izin veren) bir süre indirilse ya?' diyorlardı. Ancak hükmü açık bir sure indirilip de içinde savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm korkusuyla bayılan bir kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için uygun olan,

Edip Yüksel

İyman edenler «bir Sûre indirilseydi» diyorlar, derken muhkem bir Sûre indirilip onda kıtâl zikredilince kalblerinde bir maraz bulunanları görüyorsun sana öyle bir bakış bakıyorlar ki; tıpkı ölümden baygınlık gelmiş kimsenin bakışı, o da onlara pek yakındır

Elmalılı Hamdi Yazır

İman edenler: «Bir sure indirilseydi?» diyorlar. Ancak kesin hükümlü bir sure indirilip onda savaş anılınca kalplerinde bir hastalık bulunanların tıpkı ölüm baygınlığında olan kimsenin bakışı misali sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

İman edenler: «Keşke cihad hakkında bir sûre indirilse.» derlerdi. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de, içerisinde savaş zikredilince kalplerinde hastalık olanların ölüm korkusuyla baygınlık geçiren bir kimsenin bakışı gibi sana baktığını görürsün. Oysa onlar için ölüm yaşamaktan daha uygundur.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

İnananlar «Keşke cihad hakkında bir sure indirilmiş olsaydı!» derler. Fakat hükmü açık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların sana ölümden bayılıp düşen kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Oysa onlara düşen:

Seyyid Kutub

İnananlar derler ki: "(Savaş izni için) Bir süre indirilmeli değil miydi?" Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla (olan):

Gültekin Onan

İman edenler «(Cihâd hakkında) bir sûre indirilmeli değil miydi?» derler (di). Fakat hükmü baakıy bir sûre indirilib de içinde muhaarebe zikr olununca kalblerinde maraz bulunanların —ölüm (zamanında) üstlerine baygınlık gelmiş olanların bakışı gibi— sana bakmakda olduklarını gördün. Hay (o korkdukları) başlarına gelesi adamlar!

Hasan Basri Çantay

Hâlbuki îmân edenler ise diyor ki: 'Keşke (savaş hakkında) bir sûre indirilseydi?' Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edildiği zaman, kalblerinde bir hastalık bulunanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışıyla sana baktıklarını görürsün. Hâlbuki (kayıdsız bir itâat) onlara daha lâyıktır!

Hayrat Neşriyat

İman etmiş olanlar; bir sure indirilmeli değil miydi? derler. Fakat muhkem bir sure indirilip de orada muharebe zikrolununca; kalblerinde hastalık olanların, ölüm korkusundan bayılmış kimselerin bakışları gibi sana baktıklarını görürsün. Bu, onlar için daha evladır.

İbni Kesir

İmana ermiş olanlar: "(Bize mücadele izni veren) bir vahiy indirilmeli değil miydi?" derler. Ama, şimdi savaştan bahseden açık ve kesin hükümlü bir vahiy indirildiğinde kalpleri hastalıklı olanların, sana (ey Muhammed,) ölüm korkusundan bayılmaktaymış gibi baktıklarını görürsün! Ve fakat onlar için en iyisi,

Muhammed Esed

Ve imân edenler derler ki: «Bir sûre indirilmiş olmalı değil mi idi?». Vaktâ ki, bir muhkem sûre indirildi ve onda savaş zikredildi, kalblerinde bir hastalık olanları gördük ki, sana ölümden baygın kimsenin bakışı gibi bakıyorlar. Artık (ölüm) onlara daha layıktır.

Ömer Nasuhi Bilmen

İnananlar: "Keşke cihad hakkında bir sûre indirilse de cihada çıksak!" derlerdi. Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de, orada savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin!

Ömer Öngüt

İman edenler: -Bir sûre indirilmeli değil mi? diyorlar. Kesin bir sûre indirilip, içinde savaş anılınca, kalblerinde hastalık olanların sana, ölüm korkusundan bayılan bir adamın bakışıyla baktıklarını görürsün. Onlara en hayırlısı

Şaban Piriş

İman edenler: "Keşke savaş hakkında bir sûre indirilseydi?" diyorlar. Fakat net ve kesin bir sûre indirilip de içinde savaşma emri zikredilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm sekeratına giren kimsenin bakışı gibi boş gözlerle sana baktıklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin!

Suat Yıldırım

İnananlar: "(Savaş hakkında) Bir sûre indirilmeli değil miydi?" derler. Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalblerinde hastalık bulunanların sana ölümden bayılıp düşen kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Onlara ölüm gerektir.

Süleyman Ateş

İman etmekte olanlar, derler ki: «(Savaş izni için) Bir sûre indirilmeli değil miydi?» Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sûre indirildiği zaman, kalplerinde hastalık bulunanların üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla:

Tefhim-ul Kuran

İman edenler 'Keşke bir sûre indirilse' diyorlar. Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların, üzerlerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışıyla sana baktıklarını görürsün. Onlara düşen ise şudur:

Ümit Şimşek

İman edenler derler ki: "Bir sure indirilseydi olmaz mıydı?" Fakat hükmü kesinleşmiş bir sure indirilip de içinde savaş da anılınca, kalplerinde maraz olanların, ölüm baygınlığına tutulmuş bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Onlara uygun olan da odur.

Yaşar Nuri Öztürk

İman edenler derler ki: “Savaş hakkında bir sûre indirilseydi ya.” Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de, onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların sana, ölüm korkusundan bayılıp düşen kimsenin baktığı gibi baktıklarını görürsün. Onların vay haline veya onlara uygun olan;

Abdullah Parlıyan

İnananlar, “Keşke savaşa izin veren bir sûre indirilmiş olsaydı!” derler. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!

Bayraktar Bayraklı

(20-21) İnananlar: “Keşke (cihad hakkında) bir sure indirilseydi ya!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde (şüphe ve nifaktan) bir hastalık bulunanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en uygun olan itaat etmek ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince de Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

Cemal Külünkoğlu

İman edenler, “(Savaş izni için) Bir sure indirilmeli değil miydi?” derlerdi. Fakat içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık bulunanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için (ölüm, yaşamaktan) daha uygundur.

Kadri Çelik

İman edenler, (İslâmî gerçekleri ve Allah’ın yeni hükümlerini ihtiva eden yeni bir sûrenin inmesini dört gözle bekler ve) “Keşke yeni bir sûre daha indirilse!” derler. Ama manâsı açık, hükmü kesin bir sûre indirilip de içinde savaş emri zikredilince, kalblerinde hastalık bulunanların ölüm sekeratına girmiş birinin bakışıyla sana baktıklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin!

Ali Ünal

İman edenler derler ki: “Bir sûre indirilmeli değil miydi?” Fakat, içinde savaş zikri geçen bir sûre indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlara evla:

Harun Yıldırım

İman edenler "(Artık savaşa değinen) bir süre indirilmesi gerekmez mi?" derler. Fakat içinde savaştan söz edilen hüküm koyucu bir süre indirilince de, kalplerinde hastalık olanların sana ölüm korkusundan baygınlık gelmiş kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Ne ki onlar için en hayırlısı,

Mustafa İslamoğlu

Inananlar, “ne olurdu bir Sûre indirilse!” derler. Fakat hükmü apaçık bir Sûre indirilip de, saldırganlara karşı savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi, sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.

Sadık Türkmen

İman edenler “Bir sure indirilmesi gerekmez miydi?“ derler. Açık bir şekilde savaşın içinde olduğu bir sure indirildiğinde, kalplerinde hastalık olanların, ölüm korkusu kendisini sarmış birisinin baktığı gibi, sana baktığını görürsün. Sonra, onlar için en iyisi…

İlyas Yorulmaz

Ve âmenû olanlar: “(Savaşı emreden) bir sure indirilmeli değil miydi?” derler. Sonra da muhkem (hükmü açık ve kesin) bir sure indirilince ve onun içinde savaş zikrolunuyorsa (bahsediliyorsa), kalplerinde hastalık olanların, üzerlerine ölüm hali çökmüş gibi bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en iyi (en uygun) olan odur ki…

İmam İskender Ali Mihr