MUTAFFİFÎN SURESİ 17. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 36 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Mutaffifîn” kelimesinden almıştır. Mutaffifîn, ölçüde ve tartıda hile yapanlar demektir.
ثُمَّ يُقَالُ هَذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ ﴿١٧﴾
MUTAFFİFÎN SURESİ 17. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
summe | sonra |
yukâlu | denir |
hâzâ ellezî | bu ..... o ki, o şey |
kuntum | siz oldunuz |
bi- hî | onu, kendisini |
tukezzibûne | yalanlıyorsunuz |
Sonra onlara: “Bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.” denilir.
MUTAFFİFÎN SURESİ 17. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Sonra da onlara, “Yalanlamakta olduğunuz işte budur” denecektir.
Diyanet İşleri
Sonra denir ki: İşte buydu yalanladığınız.
Abdulbaki Gölpınarlı
Sonra onlara: "İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur" denilir.
Adem Uğur
Sonra: "İşte bu, yalanladığınız şeydir" denilir.
Ahmed Hulusi
Dahası, onlara: 'İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir.' denilecek.
Ahmet Tekin
Sonra: 'İşte bu yalanlamakta olduğunuz şeydir' denir.
Ahmet Varol
Sonra onlara: "İşte sizin yalanladığınız (şey) budur" denir.
Ali Bulaç
Sonra (onlara) şöyle denilecek: “- İşte (dünyada) inkâr etmiş olduğunuz (azab) budur.”
Ali Fikri Yavuz
Sonra da: «Yalanlayip durdugunuz iste budur» denecektir.
Bekir Sadak
Sonra da, «İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!» denilecek.
Celal Yıldırım
Sonra da: 'yalanlayıp durduğunuz işte budur' denecektir.
Diyanet İşleri (eski)
Sonra onlara: «İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur» denilir.
Diyanet Vakfi
'Yalanlamakta olduğunuz şey işte budur' denir.
Edip Yüksel
Sonra da denecek: işte bu, sizin o tekzîb edip durduğunuz
Elmalılı Hamdi Yazır
Sonra da onlara: «İşte bu, sizin yalanlayıp durduğunuz!» denilecek.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sonra da onlara: «İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir» denilecek.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Sonra da onlara: «İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir» denilecek.
Seyyid Kutub
Sonra onlara: "İşte sizin yalanladığınız (şey) budur" denir.
Gültekin Onan
Sonra da (onlara) «İşte (bu azâb) sizin yalan saymakda devam etdiğiniz şeydir» denilecek.
Hasan Basri Çantay
Sonra da (onlara): 'İşte kendisini yalanlamakta olduğunuz (azab), budur!' denilecektir.
Hayrat Neşriyat
Sonra da onlara; yalanlayıp durduğunuz işte budur, denilecektir.
İbni Kesir
ve kendilerine, "Bu, işte sizin yalanlamaya düşkün olduğunuz (şey)dir!" denilecek.
Muhammed Esed
Sonra denilir ki: «İşte bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.»
Ömer Nasuhi Bilmen
Sonra da onlara: "İşte yalanlayıp durduğunuz şey budur!" denilecektir.
Ömer Öngüt
Sonra da onlara denilecek ki: -Bu yalanlamış olduğunuz şeydir.
Şaban Piriş
Sonra kendilerine: "İşte size yalan saydığınız cehennem!" denilir.
Suat Yıldırım
Sonra da: "İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!" denilecektir.
Süleyman Ateş
Sonra onlara: «İşte sizin yalanlamakta olduğunuz budur» denir.
Tefhim-ul Kuran
Sonra da onlara 'İşte budur yalanladığınız şey!' denecektir.
Ümit Şimşek
Sonra da: "İşte budur, o yalanlamakta olduğunuz şey!" denilecektir.
Yaşar Nuri Öztürk
sonra onlara: “İşte sizin yalan saydığınız budur” denilecek.
Abdullah Parlıyan
(16-17) Sonra onlar cehenneme gireceklerdir. Sonra kendilerine, “İşte yalanladığınız budur” denilecektir.
Bayraktar Bayraklı
Sonra (onlara) şöyle denilecek: “İşte (dünyada) inkâr etmiş olduğunuz (azap) budur.”
Cemal Külünkoğlu
Sonra onlara, “İşte sizin yalanlamakta olduğunuz budur” denir.
Kadri Çelik
Sonra da kendilerine, “İşte”, denecektir, “(dünyada iken) yalanlayıp durduğunuz gerçek!”
Ali Ünal
Sonra onlara: “İşte yalanladığınız budur.” denir.
Harun Yıldırım
sonra kendilerine denilecek ki: "işte sizin yalanlamayı adet edindiğiniz hakikat budur".
Mustafa İslamoğlu
Sonra: “yalanlıyor olduğunuz şey, işte budur!” denilir.
Sadık Türkmen
Sonra onlara “İşte bu, daha önce yalanladığınız ateş” denilecek.
İlyas Yorulmaz
Sonra onlara: “Bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.” denilir.
İmam İskender Ali Mihr