Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


وَأَقْسَمُوا بِاللَّهِ جَهْدَ أَيْمَانِهِمْ لَئِنْ أَمَرْتَهُمْ لَيَخْرُجُنَّ قُل لَّا تُقْسِمُوا طَاعَةٌ مَّعْرُوفَةٌ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ ﴿٥٣﴾


NÛR SURESİ 53. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve aksemû bi allâhi cehde eymâni-him le in emerte-hum le yahrucunne kul lâ tuksimû tâatun ma'rûfetun inne allâhe habîrun bimâ ta'melûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve aksemû ve yemin ettiler
bi allâhi Allah'a
cehde güç, kuvvet, en kuvvetli
eymâni-him yeminleri
le in eğer ... olsaydı
emerte-hum sen onlara emrettin
le yahrucunne mutlaka çıkacaklar
kul de ki
lâ tuksimû yemin etmeyin
tâatun bağlılık, itaat
ma'rûfetun bilinen, taktir edilen
inne allâhe muhakkak ki Allah
habîrun haberdar
bimâ ta'melûne yaptığınız şeylerden

Ve eğer sen onlara emretseydin (münafıklar), mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, Allah’a en kuvvetli yeminleri ile yemin ederler. De ki: “Yemin etmeyin! (Bu), bilinen (takdir edilen) bir itaattir. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

NÛR SURESİ 53. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Münâfıklar, sen kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka savaşa çıkacaklarına dair en ağır bir şekilde Allah’a yemin ettiler. De ki: “Yemin etmeyin. Sizden istenen güzelce itaat etmektir. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”

Diyanet İşleri

Emredersen onlara, savaşa çıkacaklarına dâir olanca kuvvetleriyle yemin ederler elbette Allah'a de ki: Yemin etmeyin, bu, zâten âdet olan, gerekli bulunan bir itâatten ibâret; şüphe yok ki Allah, ne yaparsanız hepsinden haberdardır.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malûmdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

Adem Uğur

Eğer sen onlara (münafıklara) emredersen: "Mutlaka çıkacaklar" diye en şiddetle Allâh adına yemin ederler. . . De ki: "Yemin etmeyin! (Sizden istenen) şartların gerektirdiği bir tâattır. . . Muhakkak ki Allâh yaptıklarınızı Habiyr'dir. "

Ahmed Hulusi

Münafıklar, sen, kendilerine emrettiğin takdirde, mutlaka savaşa çıkacaklarına dair peş peşe Allah’a büyük yeminler ettiler.
'Yemin etmeyin, itaatiniz mâlûmdur, sizden istenen meşrû emir ve kararlara, sadakatle, samimiyetle itaattir. Allah işlediğiniz gizli-açık bütün amellerden haberdardır.' de.

Ahmet Tekin

Kendilerine emrettiğinde (cihada) mutlaka çıkacakları üzere bütün güçleriyle Allah'a yemin ettiler. De ki: 'Yemin etmeyin. İtaat(ınız) bilinmektedir. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.'

Ahmet Varol

Yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a and içtiler; eğer sen onlara emredersen (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: "And içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır. Allah, yaptıklarınızdan haberdârdır."

Ali Bulaç

Bir de münafıklar, kendilerine emrettiğin takdirde, muhakkak (savaş ve hicrete) çıkacaklarına en kuvvetli yeminleriyle yemin ettiler. (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: (Yalan yere) yemin etmeyin. Sizden istenen halis bir itaattır. Şübhe yok ki Allah, bütün yaptığınız ve yapacağınız şeylerden haberdardır.

Ali Fikri Yavuz

Eger kendilerine emredersen, o iki yuzluler, savasa cikacaklarina butun gucleriyle yemin ederler. De ki: «Yemin etmeyin; itaatiniz malumdur. Allah yaptiklarinizdan suphesiz haberdardir.»

Bekir Sadak

Eğer kendilerine emredersen, elbette savaşa çıkacaklarına dair olanca yeminleriyle and içerler.De ki: And içmeyin, bu, bilinegelen (sahte) bir itaâtınızdır. Şüphesiz ki Allah, işleyegeldiğiniz şeylerden haberlidir.

Celal Yıldırım

Eğer kendilerine emredersen, o iki yüzlüler, savaşa çıkacaklarına bütün güçleriyle yemin ederler. De ki: 'Yemin etmeyin; itaatiniz malumdur. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır.'

Diyanet İşleri (eski)

(Münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malûmdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

Diyanet Vakfi

Kendilerine emrettiğin taktirde çıkacaklarına dair yeminlerinin en ciddi olanıyla ALLAH'a yemin ettiler. De ki, 'Yemin etmeyin. Nasıl itaat ettiğiniz ortada. ALLAH yaptığınız her şeyden haberdardır.'

Edip Yüksel

Ötekiler Allaha en kuvvetli yemînleriyle kasem ettiler vallahi kendilerine emredersen behemehal bilâtereddüd çıkar giderlermiş, de ki: Yemîn etmeyin, ancak bir taati ma'rufe, her halde Allah bütün yaptıklarınıza ve yapacaklarınıza habîrdir

Elmalılı Hamdi Yazır

Ötekiler (münafıklar), kendilerine emrettiğin takdirde hemen tereddüt etmeden çıkıp gideceklermiş diye, Allah'a en kuvvetli yeminleri ile yemin ettiler. De ki: «Yemin etmeyin! Sizin ki bilinen bir itaattir! Allah, kesinlikle bütün yaptıklarınız ve yapacaklarınızdan haberdardır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Ötekiler (münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malumdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ey Muhammed, münafıklar kesin kesin bir dille yemin ederek kendilerine emir verecek olursan savaşa çıkacaklarını söylerler. Onlara de ki; «Yemin etmeyiniz. İtaatkârlığınız bellidir. Hiç kuşkusuz Allah, ne yaptığınızdan haberdardır.»

Seyyid Kutub

Yeminlerinin olanca gücüyle Tanrı'ya and içtiler; eğer sen onlara buyurursan (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: "And içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır. Tanrı, yaptıklarınızdan haberdardır."

Gültekin Onan

(Münafıklar) eğer kendilerine emr edersen (cihâda) behemehal çıkacaklarına, olanca hızlarıyle, yemîn etdiler. (Onlara) de ki: «(Bîhûde) yemîn etmeyin. (Bu), âdet (iniz) vech ile (sâde dilinizin gevelediği) bir itâatdır. Şübhesiz ki Allah, yapageldiğiniz şeylerden hakkıyle haberdârdır».

Hasan Basri Çantay

Bir de (o münâfıklar), kendilerine emredersen, kesinlikle (savaşa) çıkacaklarına dâir bütün güçleriyle Allah’a yemîn ettiler. De ki: 'Yemîn etmeyin! (Sizden istenen) bilinen(hâlis) bir itâattir. Şübhesiz ki Allah, yapmakta olduklarınızdan hakkıyla haberdârdır.'

Hayrat Neşriyat

Var güçleriyle Allah'a yemin ettiler ki; eğer kendilerine emredersen çıkacaklardır. De ki: Yemin etmeyin. Makul bir itaat. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

İbni Kesir

(İki yüzlü kimselere gelince,) böyleleri, kendilerine emredersen, (savaş için) mutlaka çıkacaklarına (ve kendilerini bu işe adayacaklarına) var gücüyle yemin ederler. De ki: "Yemin etmeyin! (Sizden bütün istenen, Allah'ın mesajına) güzelce boyun eğmektir. Şüphesiz, Allah yaptıklarınızdan bütünüyle haberdardır!"

Muhammed Esed

Ve Allah'a en ağır yeminleriyle kasem ederler ki, eğer onlara (cihad ile) emredersen elbette (cihada) çıkacaklardır. De ki: «Yemin etmeyin, (bu sözünüz) bilinmiş bir taattır. Şüphe yok ki, Allah yapar olduğunuz şeylerden bihakkın haberdardır.»

Ömer Nasuhi Bilmen

(Münâfıklar) Allah adına en ağır yeminleri ile yemin ederek; eğer kendilerine emredersen mutlaka savaşa çıkacaklarını söylediler. De ki: “Yemin etmeyin! İtaatınız mâlumdur. Hiç şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır. ”

Ömer Öngüt

Kendilerine emir verdiğin takdirde savaşa çıkacaklarına var güçleriyle Allah’a yemin ettiler. De ki: -Yemin etmeyin! İtaatiniz malumdur, Allah ise sizin yaptıklarınızdan haberdardır.

Şaban Piriş

Senin kendilerine emretmen halinde hicret edeceklerine veya savaşa çıkacaklarına dair vargüçleriyle yemin billah ettiler. De ki: "Yemine ne hacet! Yemin etmeyin, sizden istenen makul bir itaattır. Elbette Allah yaptığınız ve yapacağınız her şeyi bilir"

Suat Yıldırım

Yeminlerinin var gücüyle Allah'a yemin ettiler: Eğer sen onlara emredersen (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: "Yemin etmeyin. (Sizden istenen, yalan yere yemin etmek değil), güzel itâ'at etmektir. Şüphesiz Allâh, yaptıklarınızı haber almaktadır".

Süleyman Ateş

Yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a and içtiler; eğer sen onlara emredersen (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: «And içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.»

Tefhim-ul Kuran

Sen emrettiğin takdirde seninle birlikte çıkacaklarına dair var güçleriyle yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. Sizden beklenen, münasip şekilde itaat etmektir. Allah ise sizin yaptıklarınızdan haberdardır.

Ümit Şimşek

Yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a ant içtiler ki, sen onlara emredersen mutlaka savaşa çıkacaklar. De ki: "Ant içmeyin! Örfe uygun bir itaat yeterli! Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır."

Yaşar Nuri Öztürk

İki yüzlü kimselere gelince böyleleri, kendilerine emredersen, savaş için mutlaka çıkacaklarına ve kendilerini bu işe adayacaklarına dair var güçleriyle yemin ederler. De ki: Yemin etmeyin, sizden istenen Allah'ın mesajına güzelce boyun eğmektir. Şüphesiz Allah, ne yaparsanız hepsinden haberdardır.

Abdullah Parlıyan

Eğer, o ikiyüzlülere emredersen, savaşa çıkacaklarına bütün güçleriyle yemin ederler. De ki: “Yemin etmeyiniz, itaatiniz bilinmektedir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”

Bayraktar Bayraklı

(Ey Muhammed!) Senin kendilerine emretmen halinde savaşa çıkacaklarına dair var güçleriyle yemin ederler. De ki: “Yemin etmeyin! Sizden istenen münasip şekilde itaat etmektir. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

Cemal Külünkoğlu

Eğer kendilerine emredersen, o ikiyüzlüler, savaşa çıkacaklarına bütün güçleriyle yemin ederler. De ki: “Yemin etmeyin; (Peygamber'e) itaat, (yeminden) daha iyidir. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır.”

Kadri Çelik

Buna karşılık diğerleri, kendilerine emretmen halinde Allah yolunda savaşa çıkacaklarına dair var güçleriyle yemin etmektedirler. Onlara de ki: “Yemin etmeye gerek yok. Sizden beklenen itaat etmenizdir. (Diğer mü’minler ne yapıyorsa siz de onu yapacak, çıkın dendiğinde çıkacaksınız.) Elbette Allah, yaptığınız her şeyden hakkıyla haberdardır.”

Ali Ünal

(Münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malûmdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

Harun Yıldırım

Bir de kendilerine emredecek olsan, mutlaka (savaş için sefere) çıkacaklarına dair var güçleriyle yemin edenlere de ki: "Yemin etmeyin! İtaat (herkesçe) bilinen ortak iyiyedir: şu da bir gerçektir ki, Allah yaptıklarınızdan ayrıntısıyla haberdardır."

Mustafa İslamoğlu

Münafıklar, sen kendilerine emrettiğin takdirde, mutlaka (saldırganlara karşı) savaşa çıkacaklarına dair, en ağır bir şekilde Allah’a yemin ettiler. De ki: “Yemin etmeyin. Sizden istenen güzelce itaat etmektir. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”

Sadık Türkmen

Eğer sen onlara savaş için yola çıkın diye emredersen, çıkacaklarına dair bütün güçleri ile Allah'a yemin ediyorlar. Onlara deki “(Boşu boşuna) Yemin etmeyin. Sizin nasıl itaat ettiğiniz bilinmektedir ve Allah sizin ne yaptığınızı çok iyi biliyor.

İlyas Yorulmaz

Ve eğer sen onlara emretseydin (münafıklar), mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, Allah’a en kuvvetli yeminleri ile yemin ederler. De ki: “Yemin etmeyin! (Bu), bilinen (takdir edilen) bir itaattir. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

İmam İskender Ali Mihr