Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.


قَالُوا بَلْ أَنتُمْ لَا مَرْحَبًا بِكُمْ أَنتُمْ قَدَّمْتُمُوهُ لَنَا فَبِئْسَ الْقَرَارُ ﴿٦٠﴾


SÂD SURESİ 60. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû bel entum lâ merhaben bi-kum entum kaddemtumû-hu lenâ fe bi'se el karâru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
bel bilâkis, hayır, aksine
entum siz
lâ merhaben merhaba yok
bi-kum size
entum siz
kaddemtumû-hu onu siz takdim ettiniz
lenâ bize
fe bi'se artık ne kötü
el karâru karargâh, kalınacak yer, mekân

"Hayır, asıl size merhaba yok. Onu bize siz takdim ettiniz (azaba uğramamıza sebep oldunuz). Artık (o) ne kötü bir karargâh (cehennem)." dediler.

SÂD SURESİ 60. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

O grup da, “Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!” der.

Diyanet İşleri

Onlar da hayır diyecekler, asıl siz, rahat yüzü görmeyin; siz getirdiniz başımıza bunu, gerçekten de karar edilecek ne kötü yer.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Liderlere uyanlar ise:) Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir! derler.

Adem Uğur

(O önderlere uyanlar ise): "Hayır, asıl size 'Merhaba = rahat olmak' yoktur. . . Onu (cehennemi) bize siz önerdiniz! Ne kötü bir karargâhtır bu!" dediler.

Ahmed Hulusi

Tâbi olanlar ise, kendilerini isyana sevk eden, cehenneme sokan liderlerine:
'Asıl rahat yüzü görmeyecek, işleri kolay olmayacak olan sizsiniz. Bu azâbı başımıza getiren de sizsiniz. Ne kötü bir yer burası.' derler.

Ahmet Tekin

Derler ki: 'Aksine siz rahatlık görmeyin. Bunu bizim başımıza siz getirdiniz. (Bu) ne kötü bir durak!'

Ahmet Varol

(Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayır, sizler; asıl size bir merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak."

Ali Bulaç

(Yardakçılar elebaşlarına şöyle) derler: “- Hayır, asıl siz rahatlık görmeyin. Bu azabı bizim önümüze siz getirdiniz. Bakın ne kötü karargâh!”

Ali Fikri Yavuz

Toplulukta bulunanlar ise: «Hayir, asil siz rahat yuzu gormeyin; bunu basimiza getiren sizsiniz; ne kotu bir duraktir!» derler.

Bekir Sadak

(Uyanlar ise onlara): Hayır, size rahat ve huzur yüzü olmasın ; bunu bize sunan sizsiniz. Ne kötü eyleşilecek yerdir! (derler).

Celal Yıldırım

(Onlara uyanlar;) 'Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin; bunu başımıza getiren sizsiniz; ne kötü bir duraktır!' derler.

Diyanet İşleri (eski)

(Liderlere uyanlar ise:) Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir! derler.

Diyanet Vakfi

Onlar da derler ki, 'Aslında siz hoş gelmediniz. Bizi bu duruma siz soktunuz; ne kötü bir son!'

Edip Yüksel

(59-60) Şu: bir alay maıyyetinizde göğüs germiş; onlara merhaba yok, çünkü onlar Cehenneme salınıyorlar. Hayır derler size merhaba yok, onu bize siz takdim ettiniz, bakın ne fena yatak.

Elmalılı Hamdi Yazır

(Bu topluluk): «Hayır, asıl size rahatlık yok, bunu bize siz hazırladınız; bakın ne kötü yatak!» derler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

(Arkadan gelenler öncekilere:) Derler ki: «Hayır, asıl size merhaba yok. Çünkü cehennemi bize siz takdim ettiniz. Bakın o ne kötü yatak!»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Toplulukta bulunanlar ise; «Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin; bizi buraya getiren sizsiniz, ne kötü bir duraktır» derler.

Seyyid Kutub

(Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayır, sizler; asıl size bir merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak."

Gültekin Onan

(Tâbi' olanlar rüesâya) derler: «Hayır, siz, asıl rahat (huzur) görmeyin. Bunu bizim önümüze siz getirdiniz. (Bakın) ne çirkin durum»!

Hasan Basri Çantay

(O elebaşlarına uyanlar ise:) 'Hayır! (Asıl) siz rahat yüzü görmeyin! Bunu bizim başımıza siz takdîm ettiniz (siz getirdiniz). Artık o ne kötü karargâhtır!' derler.

Hayrat Neşriyat

Dediler ki: Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin. Bizi buraya siz sürdünüz. Ne kötü bir duraktır burası.

İbni Kesir

(Ve) onlar, (ayartılmış olanlar,) feryad edecekler: "Hayır, asıl (sorumlu) sizsiniz! Siz rahat yüzü görmeyin! Bunu başımıza getiren sizsiniz: Ne kötü bir yer burası!"

Muhammed Esed

(59-61) Şunlar, sizinle beraber (ateşe) dalıvermiş bir gürûhtur. Onlara bir merhaba yok. Muhakkak ki, onlar ateşe gidicilerdir. (Onlar da) Derler ki: «Hayır. Sizlersiniz (O bedduaya daha müstehak). Sizin için merhaba yoktur, belki o küfrü bizim için siz takdim ettiniz. Artık ne fena karargâh (O ateş!)» Derler ki: «Ey Rabbimiz! Bize bunu kim takdim etti ise imdi onun için ateşte azabı kat kat artır.»

Ömer Nasuhi Bilmen

(Uyanlar uyulanlara): "Asıl size merhaba yok! Siz rahat yüzü görmeyin! Bunu başımıza getiren sizsiniz. Ne kötü bir durak! " derler.

Ömer Öngüt

Orada, birbirleriyle tartışacaklar, kendilerinin cehennemlik olmalarına sebep olan kimselere lanetler yağdıracaklar. -Hayır, siz rahat yüzü görmeyin. Onu siz bizim önümüze getirdiniz derler. Ne kötü karar.

Şaban Piriş

Tâbi olanlar, onlara: "Hayır, asıl size merhaba olmasın, rahat yüzü görmeyin sizler! Bu azabı bize getiren sizsiniz. O ne kötü yerdir!" derler.

Suat Yıldırım

(Uyanlar, uyulanlara) Dediler ki: "Hayır, asıl size merhaba yok, (asıl siz rahat yüzü görmeyin), siz bunu bizim önümüze getirdiniz. Ne kötü durak (bu)!"

Süleyman Ateş

(Onlara uyanlar) Derler ki: «Hayır, sizler; asıl size merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak.»

Tefhim-ul Kuran

Onlar ise 'Asıl siz rahat yüzü görmeyin,' derler. 'Bu âkıbeti siz bize hazırladınız. Ne kötü bir yer burası!'

Ümit Şimşek

Dediler: "Hayır, size merhaba yok. Onu siz önümüze çıkardınız. Ne kötü durak yeridir o!"

Yaşar Nuri Öztürk

Dünyada onlara uyanlar feryat edecekler: “Hayır, asıl sorumlu sizsiniz siz. Rahat yüzü görmeyin, bunu başımıza siz getirdiniz, ne kötü bir yer burası.”

Abdullah Parlıyan

Önderlere uyanlar ise, “Asıl siz rahat yüzü görmeyiniz! Bizi buraya süren sizsiniz. Burası ne kötü bir yerdir!” derler.

Bayraktar Bayraklı

(60-61) (Kendilerine uyanlar da:) “Hayır, asıl size merhaba yok! Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü bir yerdir! Ey Rabbimiz! Bunu kim başımıza getirdiyse, ateşte onun azabını kat kat artır” diyecekler.

Cemal Külünkoğlu

(Zalimlere uyanlar ise,) “Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir!” derler.

Kadri Çelik

Berikiler, “Asıl siz rahat yüzü görmeyin!” diye karşılık verirler: “Bu azabı, dünyada yaptıklarınızla bize hazırlayan sizsiniz!” Yerleşip kalmak için ne kötü bir yer burası!

Ali Ünal

Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir! derler.

Harun Yıldırım

(Körü körüne izleyenler ise), "Hayır, (sorumlu) sizsiniz! Asıl siz rahat yüzü görmeyin! Bunu başımıza siz sardınız ve gele gele en berbat yeri (buldunuz)!" diyerek

Mustafa İslamoğlu

(uyanlar, uyulanlara) derler ki: “Hayır, aksine sizler; asıl siz rahat yüzü görmeyin! Bu azabı bize siz sundunuz. Bu ne kötü bir duraktır!”

Sadık Türkmen

Onlar da “Asıl size rahatlık olmasın. Çünkü siz çirkin ve yanlış olanları bize teklif edip, yapmamız için önümüze getiriyordunuz. Bunlar ne kötü kararlarmış. ”

İlyas Yorulmaz

"Hayır, asıl size merhaba yok. Onu bize siz takdim ettiniz (azaba uğramamıza sebep oldunuz). Artık (o) ne kötü bir karargâh (cehennem)." dediler.

İmam İskender Ali Mihr