Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.


إِنْ أَنَا إِلَّا نَذِيرٌ مُّبِينٌ ﴿١١٥﴾


ŞUARÂ SURESİ 115. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

in ene illâ (in ... illâ) nezîrun mubînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
in ene ben sadece
illâ (in ... illâ) ancak, sadece, ...'den başka
nezîrun bir nezir, uyarıcı
mubînun apaçık

Ben sadece apaçık bir nezirim (uyarıcıyım).

ŞUARÂ SURESİ 115. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

“Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”

Diyanet İşleri

Ben ancak, apaçık bir korkutucuyum.

Abdulbaki Gölpınarlı

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Adem Uğur

"Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım!"

Ahmed Hulusi

'Ben kesinlikle, sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcıyım.'

Ahmet Tekin

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.'

Ahmet Varol

"Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım."

Ali Bulaç

Ben ancak açık bir korkutucuyum.”

Ali Fikri Yavuz

(112-11) 5 Nuh: «Onlarin yaptiklari hakkinda bir bilgim yoktur; hesablari Rabbime aittir, dusunsenize! Ben inananlari kovacak degilim. Ben sadece acikca uyariciyim» dedi.

Bekir Sadak

Ben ancak açık-seçik (şekilde, gelecek olan tehlikeyi haber veren ve işlenilen kötülüklere karşı elîm bir azâbın hazırlandığını duyuran) bir uyarıcıyım.

Celal Yıldırım

(112-115) Nuh: 'Onların yaptıkları hakkında bir bilgim yoktur; hesabları Rabbime aittir, düşünsenize! Ben inananları kovacak değilim. Ben sadece açıkça uyarıcıyım' dedi.

Diyanet İşleri (eski)

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Diyanet Vakfi

'Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.'

Edip Yüksel

Ben ancak açık, bir nezirim

Elmalılı Hamdi Yazır

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.» dedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

«Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ben sadece açık sözlü bir uyarıcıyım.

Seyyid Kutub

"Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım."

Gültekin Onan

«Ben (gelecek tehlikelerle) apaçık korkutandan başka (bir kimse) de değilim».

Hasan Basri Çantay

'Ben sâdece apaçık bir korkutucuyum.'

Hayrat Neşriyat

Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.

İbni Kesir

ben sadece (gerçekleri) apaçık dile getiren bir uyarıcıyım."

Muhammed Esed

«Ben apaçık bir korkutandan başka değilim.»

Ömer Nasuhi Bilmen

“Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım. ”

Ömer Öngüt

Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Şaban Piriş

(114-115) Ben iman edenleri asla kovamam. Ben sadece açıkça uyaran bir elçiyim."

Suat Yıldırım

"Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım."

Süleyman Ateş

«Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcı korkutucuyum.»

Tefhim-ul Kuran

'Ben ancak apaçık uyarıcıyım.'

Ümit Şimşek

"Ben sadece açık bir biçimde uyarmaktayım."

Yaşar Nuri Öztürk

Ben sadece gerçekleri, apaçık dile getiren bir uyarıcıyım.”

Abdullah Parlıyan

(112-115) Nûh dedi ki: “Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Onların hesabı Rabbime aittir, düşünsenize! Ben iman edenleri kovacak değilim. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”

Bayraktar Bayraklı

“Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”

Cemal Külünkoğlu

“Ben, yalnızca apaçık bir uyarıp korkutucuyum.”

Kadri Çelik

“Ben, (insanların yaptıklarını araştırmaya memur veya onlardan sorumlu değilim;) ben, ancak gerçeği apaçık ortaya koymaya memur bir uyarıcıyım.”

Ali Ünal

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Harun Yıldırım

Çünkü ben, (hakkı) tüm açıklığıyla (ortaya koyan) bir uyarıcıdan başkası değilim."

Mustafa İslamoğlu

Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.”

Sadık Türkmen

“Ben yalnızca açıkça uyarıcıyım” dedi.

İlyas Yorulmaz

Ben sadece apaçık bir nezirim (uyarıcıyım).

İmam İskender Ali Mihr