Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.


فَيَقُولُوا هَلْ نَحْنُ مُنظَرُونَ ﴿٢٠٣﴾


ŞUARÂ SURESİ 203. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe yekûlû hel nahnu munzarûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe o zaman
yekûlû söylerler, derler
hel
nahnu biz
munzarûne bekletilenler, mühlet verilenler

“O zaman biz, bekletilenler (mühlet verilenler) olur muyuz?” dediler.

ŞUARÂ SURESİ 203. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(201-203) Onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, “Bize mühlet verilmez mi?” demedikçe, ona inanmazlar.

Diyanet İşleri

Derler ki: Bize mühlet verilir mi acaba?

Abdulbaki Gölpınarlı

O zaman: Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba? diyeceklerdir.

Adem Uğur

(O vakit) derler ki: "Bize ek süre tanınır mı ki?"

Ahmed Hulusi

O zaman:
'Bize iman etmemiz için mühlet verilir mi, acaba?' diyecekler.

Ahmet Tekin

Bunun üzerine: 'Bize süre tanınır mı?' derler.

Ahmet Varol

Derler ki: "bize bir süre tanınır mı?"

Ali Bulaç

“Bize bir mühlet verilir mi?” diyecekler.

Ali Fikri Yavuz

O zaman «Erteye birakilmaz miyiz?» derler.

Bekir Sadak

Acaba bize mühlet verilmez mi ? derler.

Celal Yıldırım

O zaman 'Erteye bırakılmaz mıyız?' derler.

Diyanet İşleri (eski)

O zaman: Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba? diyeceklerdir.

Diyanet Vakfi

O zaman, 'Bize biraz daha süre verilmez mi?' derler.

Edip Yüksel

Desinler ki acaba bize bir müsaade edilir mi?

Elmalılı Hamdi Yazır

(O zaman) diyecekler: «Acaba bize bir mühlet verilir mi?»

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

O zaman «Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba?...» diyeceklerdir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

O zaman «Acaba bize mühlet verilir mi?» derler.

Seyyid Kutub

Derler ki: "Bize bir süre tanınır mı?"

Gültekin Onan

(Gelecekdir de «Acaba) bize bir mühlet verilir mî?» diyeceklerdir.

Hasan Basri Çantay

Bunun üzerine (onlar): 'Biz (acabâ îmân etmemiz için) mühlet verilen kimseler(olur) muyuz?' derler.

Hayrat Neşriyat

O zaman derler ki: Acaba bekletilemez miyiz?

İbni Kesir

ve o zaman onlar: "Acaba geri bırakılamaz mıyız?" diye feryad edecekler.

Muhammed Esed

İmdi derler ki: «Biz mühlet verilmişlerden miyiz?»

Ömer Nasuhi Bilmen

O zaman: “Acaba bize mühlet verilir mi?” derler.

Ömer Öngüt

İşte o zaman: -Acaba bize biraz daha süre tanınır mı? derler.

Şaban Piriş

İşte o zaman: "Acaba, bize, azıcık olsun, bir mühlet verilir mi" derler.

Suat Yıldırım

(Birden onu karşılarında bulunca) "Acaba bize süre verilir mi?" derler.

Süleyman Ateş

Derler ki: «Bize bir süre tanınır mı?»

Tefhim-ul Kuran

O zaman 'Bize mühlet yok mu?' derler.

Ümit Şimşek

O zaman şöyle derler: "Acaba bize süre verilir mi?"

Yaşar Nuri Öztürk

Azabı birden karşılarında bulunca, derler ki: İnanmamız için bize, imkan tanınır mı acaba?

Abdullah Parlıyan

“Acaba bize mühlet verilir mi?” derler.

Bayraktar Bayraklı

(202-203) İşte, hiç farkında olmadıkları bir sırada, o azap ansızın kendilerine gelecek ve: “Bize bir süre verilir mi?” diyecekler.

Cemal Külünkoğlu

Derler ki: “Bize bir süre tanınır mı?”

Kadri Çelik

İşte o zaman, “Bize birazcık olsun süre verilip de kendimizi düzeltmemize imkân tanınamaz mı?” diye inlerler.

Ali Ünal

O zaman: Bize mühlet verilir mi acaba? diyeceklerdir.

Harun Yıldırım

Bunun üzerine onlar "Bize (ilave) bir süre daha tanınamaz mı?" diyecekler.

Mustafa İslamoğlu

Derler ki: “Acaba biz mühlet verilenlerden olur muyuz?”

Sadık Türkmen

“Bizim için o azap ertelenmeyecek mi?” derler.

İlyas Yorulmaz

“O zaman biz, bekletilenler (mühlet verilenler) olur muyuz?” dediler.

İmam İskender Ali Mihr