Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.


ثُمَّ جَاءهُم مَّا كَانُوا يُوعَدُونَ ﴿٢٠٦﴾


ŞUARÂ SURESİ 206. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

summe câe-hum kânû yûadûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
summe sonra
câe-hum onlara geldi
şey
kânû oldular
yûadûne vaadolundular

Sonra vaadolundukları şey (azap) onlara geldi.

ŞUARÂ SURESİ 206. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Sonra da kendilerine tehdit edildikleri şey gelse, (hâlleri nice olurdu?)

Diyanet İşleri

Sonra onlara vaadedilen azap geldi.

Abdulbaki Gölpınarlı

Sonra tehdit edilmekte oldukları (azap) başlarına gelse!

Adem Uğur

Sonra, uyarıldıkları başlarına gelse. . .

Ahmed Hulusi

Sonra tehdit edilmekte oldukları azap da başlarına gelse, bir şey değişmeyecek.

Ahmet Tekin

Sonra kendilerine vaadedilen başlarına gelse,

Ahmet Varol

Sonra kendilerine va'dolunan (azab günü) geliverse,

Ali Bulaç

Sonra kendilerine verilen azab vaadi gelip çatarsa,

Ali Fikri Yavuz

(205-20) 7 Bana soylesene, Biz onlara yillar yili nimetler vermis olsak, sonra da tehdit edildikleri sey baslarina gelse, kendilerine verilmis olan nimetler onlara bir fayda saglar mi?

Bekir Sadak

(205-206) Söylesen ya, eğer biz onları yıllarca (bolluk ve refah içinde) yararlandırıp geçindirsek, sonra da va'dolundukları (günün azabı) onlara geliverse,

Celal Yıldırım

(205-207) Söylesene, Biz onlara yıllar yılı nimetler vermiş olsak, sonra da tehdit edildikleri şey başlarına gelse, kendilerine verilmiş olan nimetler onlara bir fayda sağlar mı?

Diyanet İşleri (eski)

(205-206) Ne dersin! Eğer biz onları yıllarca yaşatıp nimetlerden faydalandırsak, sonra tehdit edilmekte oldukları (azap) başlarına gelse!

Diyanet Vakfi

Ve sonra kendilerine söz verilen başlarına gelse,

Edip Yüksel

Sonra kendilerine edilen vaid gelip çatarsa

Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra kendilerine yapılan tehdit gelip çatsa,

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Sonra kendilerine vaad edilen (azab) gelip çatarsa,

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Sonra tehdit edildikleri azap başlarına gelse;

Seyyid Kutub

Sonra kendilerine vaadolunan (azab günü) geliverse,

Gültekin Onan

(205-206-207) Şimdi sen bana haber ver: Biz onları senelerce yaşatıb fâidelendirsek de sonra kendilerine tehdîd olunageldikleri (azâb gelib) çatıverse o yaşayıb fâidelenmiş oldukları (yıllar) kendilerini kurtarabilir mi?

Hasan Basri Çantay

(205-206) Söyleyin bakalım! Eğer onları senelerce (yaşatıp) ni'metlendirsek, sonra da o tehdîd edilmekte oldukları (azab) başlarına gelse (ne yapacaklar?)

Hayrat Neşriyat

Sonra kendilerine vaadolunan şey başlarına gelse,

İbni Kesir

ve sonra vaad edildikleri (azap) başlarına gelmişse;

Muhammed Esed

Sonra onlara tehdit edilmiş oldukları şey gelecek olsa.

Ömer Nasuhi Bilmen

Sonra da kendilerine vaad olunan şey (başlarına) gelse.

Ömer Öngüt

Sonra da onlara vaat edilen azap gelse...

Şaban Piriş

(205-207) Ne dersin? Onları yıllarca yaşatsak da, sonra tehdit edildikleri o azap başlarına gelse, onca seneler yaşayıp zevklenmeleri kendilerini kurtarabilir mi?

Suat Yıldırım

Sonra tehdid edildikleri (azâb) kendilerine gelse,

Süleyman Ateş

Sonra kendilerine va'dolunan (azab günü) geliverse,

Tefhim-ul Kuran

Sonra da kendilerine vaad edilen şey başlarına geliverse,

Ümit Şimşek

Sonra, tehdit edildikleri şey kendilerine ulaşsa,

Yaşar Nuri Öztürk

sonra tehdit edildikleri azap başlarına gelse,

Abdullah Parlıyan

Sonra da kendilerine uyarıldıkları azap gelse;

Bayraktar Bayraklı

(205-206) Ne dersin? Biz onları yıllarca yaşatsak da, sonra tehdit edildikleri o azap başlarına gelse,

Cemal Külünkoğlu

Sonra kendilerine vaat edilen (azap günü) geliverse.

Kadri Çelik

Sonra da kendisiyle tehdit edildikleri azap başlarına gelse,

Ali Ünal

Sonra tehdit edilmekte oldukları başlarına gelse!

Harun Yıldırım

sonra vaad edilen azap başlarına gelse;

Mustafa İslamoğlu

Sonra tehdit ediliyor oldukları şey kendilerine gelse,

Sadık Türkmen

Sonra vaat edilen (ölüm) onlara geldi.

İlyas Yorulmaz

Sonra vaadolundukları şey (azap) onlara geldi.

İmam İskender Ali Mihr