Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.


قَالَ أَوَلَوْ جِئْتُكَ بِشَيْءٍ مُّبِينٍ ﴿٣٠﴾


ŞUARÂ SURESİ 30. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle e ve lev ci'tu-ke bi şey'in mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
e ve lev olsa da mı?
ci'tu-ke sana getirdim
bi şey'in bir şey
mubînin apaçık

(Musa A.S): “Sana apaçık bir şey getirsem de mi?” dedi.

ŞUARÂ SURESİ 30. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Mûsâ, “Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?” dedi.

Diyanet İşleri

Mûsâ, ya sana dedi, apaçık bir delil gösterirsem,

Abdulbaki Gölpınarlı

Musa: Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi.

Adem Uğur

(Musa) dedi ki: "Apaçık bir şey ile (apaçık bir delil olarak) sana gelmişsem de mi?"

Ahmed Hulusi

Mûsâ:
'Sana hak peygamber olduğumu teyit eden apaçık bir mucize getirmiş olsam da mı?' dedi.

Ahmet Tekin

(Musa): 'Sana apaçık bir şey getirirsem de mi?' dedi.

Ahmet Varol

(Musa) Dedi ki: "Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?"

Ali Bulaç

Mûsa dedi ki: “- Sana, peygamberliğimi apaçık isbat edecek bir delil (mucize) getirdimse de mi, (beni zindana atacaksın)?”

Ali Fikri Yavuz

Musa: «Sana apacik bir sey getirmis isem de mi?» dedi.

Bekir Sadak

Musâ ona : «Sana açık-seçik bir belge (ve mu'cize) getirsem de mi ?» dedi.

Celal Yıldırım

Musa: 'Sana apaçık bir şey getirmiş isem de mi?' dedi.

Diyanet İşleri (eski)

Musa: Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi.

Diyanet Vakfi

Dedi ki, 'Size apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?'

Edip Yüksel

Ya, dedi: sana apaçık isbat edecek bir şey getirdimse de mi?

Elmalılı Hamdi Yazır

(Musa Firavun'a): «Sana apaçık bir şey (delil) getirdimse de mi?» dedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Musa sordu: «Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Musa «Sana doğru söylediğimi kanıtlayan apaçık bir delil göstersem de mi? dedi.

Seyyid Kutub

(Musa) Dedi ki: "Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?"

Gültekin Onan

(Muusâ) dedi ki: «Sana apaçık bir şey getirdimse de mi (zindana atacaksın)»?

Hasan Basri Çantay

(Mûsâ:) 'Sana (peygamberliğimi) apaçık bildiren bir şey (bir mu'cize) getirmişolsam da mı?' dedi.

Hayrat Neşriyat

Sana apaçık bir şeyle gelmişsem de mi? dedi.

İbni Kesir

(Musa:) "Size gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan bir şey getirmiş olsam da, öyle mi?" dedi.

Muhammed Esed

Mûsa aleyhisselâm da dedi ki: «Ben sana apaçık bir şey getirmiş olunca da mı beni zindana atacaksın!»

Ömer Nasuhi Bilmen

Musa: “Sana apaçık bir şey getirmiş isem de mi?” dedi.

Ömer Öngüt

-Sana, apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi.

Şaban Piriş

"Ya" dedi, "sana doğruluğumu ispatlayan âşikâr bir delil getirmiş olsam da mı?"

Suat Yıldırım

(Mûsâ, peki): "Sana (doğruluğumu) kanıtlayan apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?" dedi.

Süleyman Ateş

(Musa) Dedi ki: «Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?»

Tefhim-ul Kuran

Musa 'Apaçık bir delil getirecek olsam da mı?' dedi.

Ümit Şimşek

Mûsa dedi: "Ya sana gerçeği gösteren birşey getirmişsem!"

Yaşar Nuri Öztürk

Musa: “Size gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan birşey getirmiş olsamda mı?” dedi.

Abdullah Parlıyan

Mûsâ, “Sana apaçık bir mucize getirirsem de mi?” dedi.

Bayraktar Bayraklı

(Musa:) “Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?” dedi.

Cemal Külünkoğlu

(Musa) Dedi ki: “Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?”

Kadri Çelik

Musa, “Sana (söylediklerimin doğruluğunu ispat eden) apaçık bir delille gelmiş olsam da mı?” diye karşılık verdi.

Ali Ünal

Dedi ki: Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?

Harun Yıldırım

(Musa) dedi ki: "Sana, (hakikati) bütün açıklığıyla ortaya koyan bir şeyle gelmiş olsam da mı?"

Mustafa İslamoğlu

(Musa) dedi ki: “Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?!”

Sadık Türkmen

Musa “Peki sana apaçık bir kanıt getirirsem demi (hapsedersin) ?” dedi.

İlyas Yorulmaz

(Musa A.S): “Sana apaçık bir şey getirsem de mi?” dedi.

İmam İskender Ali Mihr