Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.


قَالَ أَفَرَأَيْتُم مَّا كُنتُمْ تَعْبُدُونَ ﴿٧٥﴾


ŞUARÂ SURESİ 75. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle e fe raeytum kuntum ta'budûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
e fe raeytum öyleyse siz gördünüz mü?
ne, şey
kuntum siz oldunuz
ta'budûne siz tapıyorsunuz

(İbrâhîm A.S): “Öyleyse taptığınız şeylerin ne olduğunu gördünüz mü?” dedi.

ŞUARÂ SURESİ 75. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(75-76) İbrahim, şöyle dedi: “Sizin ve geçmiş atalarınızın taptığı şeyleri gördünüz mü?”

Diyanet İşleri

Şimdi gördünüz mü dedi, neye kulluk ediyorsunuz.

Abdulbaki Gölpınarlı

İbrahim dedi ki: İyi ama, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?

Adem Uğur

(İbrahim) dedi ki: "Bir düşünün! Neye kulluk ediyorsunuz. . . "

Ahmed Hulusi

İbrâhim:
'Neye taptığınızı biraz olsun düşündünüz mü?' dedi.

Ahmet Tekin

Dedi ki: 'Şimdi neye taptığınızı gördünüz mü?

Ahmet Varol

(İbrahim) Dedi ki: "Şimdi, neye tapmakta olduğunuzu gördünüz mü?"

Ali Bulaç

(75-76) İbrahim şöyle dedi: “- Şimdi gördünüz mü, o sizin ve geçen atalarınızın taptıklarını?

Ali Fikri Yavuz

(75-83) Ibrahim: «Eski atalarinizin ve sizin nelere taptiklarinizi goruyor musunuz? Dogrusu onlar benim dusmanimdir. Dostum ancak alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, dogru yola eristiren de O'dur. Beni yediren de, iciren de O'dur. Hasta oldugumda bana O sifa verir. Beni ldurecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gununde yanilmalarimi bana bagislamasini umdugum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasina kat.

Bekir Sadak

(75-76) İbrâhim : «Sizin ve önceki atalarınızın nelere taptıklarını (üzerinde düşünüp onların neler olduklarını iyice) görüp anladınız mı ?

Celal Yıldırım

(75-83) İbrahim: 'Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.

Diyanet İşleri (eski)

(75-76) İbrahim dedi ki: İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın; neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?

Diyanet Vakfi

'Peki,' dedi, 'Tapmakta olduklarınızı gördünüz mü,'

Edip Yüksel

Şimdi, dedi: gördünüz a o sizin ve eski atalarınızın taptıklarınızı

Elmalılı Hamdi Yazır

(75-76) (İbrahim) dedi ki: «Siz ve sizden önceki atalarınızın neye taptıklarını şimdi gördünüz?

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

(75-76) İbrahim dedi ki: «İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın olsun, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

İbrahim dedi ki, «Nelere taptığınızı görüyor musunuz?»

Seyyid Kutub

(İbrahim) Dedi ki: "Şimdi, neye tapmakta olduğunuzu gördünüz mü?"

Gültekin Onan

(75-76) (İbrâhîm): «Şimdi gördünüz mü, dedi, gerek sizin, gerek daha evvelki atalarınızın neye tapmakda olduğunuzu»?

Hasan Basri Çantay

(75-76) (İbrâhîm) dedi ki: 'Siz ve önceki atalarınız, artık nelere tapmakta olduğunuzu gördünüz mü?'

Hayrat Neşriyat

O da demişti ki: Neye tapmış olduğunuzu görüyor musunuz?

İbni Kesir

(İbrahim:) "Peki" dedi, "(bu) taptığınız şeylere (başınızı kaldırıp da) hiç bakmadınız mı?

Muhammed Esed

Dedi ki: «Şimdi neye ibadet eder olduğunuzu görmüş oldunuz mu?»

Ömer Nasuhi Bilmen

Dedi ki: “Nelere taptıklarınızı görüyor musunuz?”

Ömer Öngüt

-Şimdi gördünüz mü nelere kulluk ettiğinizi? dedi.

Şaban Piriş

(75-76) İbrahim dedi ki: "Peki, gerek sizin taptığınız, gerek gelip geçmiş babalarınızın taptığı şeyler hakkında biraz olsun düşünmediniz mi?

Suat Yıldırım

"İşte gördünüz mü neye tapıyorsunuz?" dedi.

Süleyman Ateş

(İbrahim) Dedi ki: «Şimdi, neye tapmakta olduklarınızı gördünüz mü?»

Tefhim-ul Kuran

İbrahim dedi ki: 'Gördünüz mü taptıklarınızı?

Ümit Şimşek

Dedi: "Gördünüz mü neye ibadet ediyormuşsunuz!"

Yaşar Nuri Öztürk

İbrahim: “Peki” dedi. “Bu taptığınız şeylere başınızı kaldırıpda, onların ne olduklarına hiç bakmadınız mı,

Abdullah Parlıyan

(75-83) İbrâhim şöyle demişti: “Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”

Bayraktar Bayraklı

(75-76) (İbrahim:) “Şimdi gördünüz mü, siz ve geçmişteki atalarınız neye kulluk ediyormuşsunuz?” dedi.

Cemal Külünkoğlu

(İbrahim) Dedi ki: “Şimdi, neye tapmakta olduğunuzu gördünüz mü?”

Kadri Çelik

“Öyle de, nelere taptığınıza şöyle bir bakmaz mısınız?” dedi İbrahim.

Ali Ünal

Dedi ki: “Şimdi neye ibadet ettiğinizi gördünüz mü?”

Harun Yıldırım

(İbrahim) "Ne yani" dedi, "taptığınız şeylerin ne olduğuna (bir kez olsun) dönüp bakmadınız mı;

Mustafa İslamoğlu

(İbrahim) dedi ki: “Şimdi neye tapıyor olduğunuzu gördünüz mü?

Sadık Türkmen

İbrahim onlara “Şimdi şu taptıklarınızı görüyor musunuz?”

İlyas Yorulmaz

(İbrâhîm A.S): “Öyleyse taptığınız şeylerin ne olduğunu gördünüz mü?” dedi.

İmam İskender Ali Mihr