Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir.


فَعَتَوْا عَنْ أَمْرِ رَبِّهِمْ فَأَخَذَتْهُمُ الصَّاعِقَةُ وَهُمْ يَنظُرُونَ ﴿٤٤﴾


ZÂRİYÂT SURESİ 44. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe atev an emri rabbi-him fe ehazet-hum es sâikatu ve hum yanzurûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe fakat, o zaman, artık, böylece
atev itaat etmediler, (emirden) çıktılar
an emri emrinden
rabbi-him onların Rab'leri
fe böylece
ehazet-hum onları aldı
es sâikatu yıldırım
ve hum yanzurûne ve onlar bakıyorlar

Fakat Rab’lerinin emrinden çıktılar. Bunun üzerine, onlar bakıyorlarken, kendilerini yıldırım aldı.

ZÂRİYÂT SURESİ 44. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Derken Rablerinin emrinden uzaklaşıp azmışlardı. Bu yüzden bakınıp dururken kendilerini yıldırım çarpıvermişti.

Diyanet İşleri

Derken Rablerinin emrine karşı azgınlıkta bulunmuşlardı da onları bir yıldırımdır, gelip helâk edivermişti ve onlar da bakıp duruyorlardı.

Abdulbaki Gölpınarlı

Rablerinin emrine karşı geldiler. Bu yüzden, bakıp dururlarken onları yıldırım çarpıverdi.

Adem Uğur

Rablerinin emrine itaattan çıktılar! Bunun üzerine onlar bakıp dururlarken kendilerini yıldırım yakalayıverdi.

Ahmed Hulusi

Rablerinin koyduğu düzene, şer’î hükümlere karşı geldiler. Onlar azâbı beklerlerken, başlarının üzerinde dolaşan felâketi hissede hissede onları yıldırım çarptı.

Ahmet Tekin

Ancak Rablerinin emrine başkaldırdılar ve bu yüzden bakıp dururlarken kendilerini yıldırım çarptı.

Ahmet Varol

Ancak Rablerinin emrine baş kaldırdılar; böylece bakıp dururlarken, onları yıldırım çarpıp yakaladı.

Ali Bulaç

Rablerinin emrinden uzaklaşıb azmışlardı. Bu yüzden bakınıb dururlarken kendilerini yıldırım çarpıvermişti.

Ali Fikri Yavuz

Onlar Rablerinin buyrugundan cikmislardi; bunun uzerine kendilerini gozleri gore gore yildirim carpti.

Bekir Sadak

Onlar ise azgınlık gösterip, Rablarının emrinin dışına çıkmışlardı. Bu yüzden bakıp dururken yıldırım onları yakalayıvermişti.

Celal Yıldırım

Onlar Rablerinin buyruğundan çıkmışlardı; bunun üzerine kendilerini gözleri göre göre yıldırım çarptı.

Diyanet İşleri (eski)

Rablerinin emrine karşı geldiler. Bu yüzden, bakıp dururlarken onları yıldırım çarpıverdi.

Diyanet Vakfi

Rab'lerinin emrine karşı geldiler. Bunun üzerine bakınırlarken onları bir yıldırım çarptı.

Edip Yüksel

Rablarının emrinden azgınlık ettiler, bu yüzden o sâika kendilerini yakalayıverdi, bakınıp duruyorlardı

Elmalılı Hamdi Yazır

Rablerinin emrinden azgınlık ettiler (dışarı çıktılar), bu yüzden bakınıp dururlarken yıldırım kendilerini yakalayıverdi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onlarsa Rablerinin emrine karşı büyüklük tasladılar. Bunun üzerine kendilerini, bakıp dururlarken yıldırım yakalayıp, çarptı.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Rab'lerinin buyruğuna baş kaldırdılar, bu yüzden bakıp dururlarken onları yıldırım yakaladı.

Seyyid Kutub

Ancak rablerinin buyruğuna baş kaldırdılar; böylece bakıp dururlarken, onları yıldırım çarpıp yakaladı.

Gültekin Onan

Rablerinin emrinden uzaklaşıb azmışlardı. (Bu yüzden) kendilerine de göre göre, onları yıldırım tutuvermişdi.

Hasan Basri Çantay

Buna rağmen (onlar) Rablerinin emrine karşı geldiler; bu yüzden, onlar bakıp dururlarken o yıldırım kendilerini yakalayıverdi.

Hayrat Neşriyat

Onlar ise Rabblarının emrine başkaldırmışlardı, buyruğundan çıkmışlardı. Bunun üzerine kendilerini göz göre göre yıldırım çarpmıştı.

İbni Kesir

(çünkü) Rablerinin buyruğuna baş kaldırmışlardı; bunun üzerine, (ümitsizce) bakınıp dururlarken bir ceza şimşeği onları yakalamıştı,

Muhammed Esed

(43-44) Semûd'da da (O'nun kıssasında da ibret vardır). O vakit onlara denilmişti ki, «Bir zamana kadar faidelenin.» Onlar ise Rablerinin emrine imtisalden kaçındılar, artık onları bakar oldukları halde yıldırım yakaladı.

Ömer Nasuhi Bilmen

Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar. Bu yüzden bakıp dururken kendilerini yıldırım çarpmıştı.

Ömer Öngüt

Rab’lerinin emrinden çıkmışlar, bakıp dururlarken onları yıldırım çarpmıştı.

Şaban Piriş

Onlar Rab’lerinin emrinden uzaklaşıp azıtınca kendileri baka baka, o müthiş yıldırım onları çarpıverdi.

Suat Yıldırım

Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar, bu yüzden onlar bakıp dururlarken, onları yıldırım yakaladı.

Süleyman Ateş

Ancak Rablerinin emrine baş kaldırdılar; böylece bakıp dururlarken, onları yıldırım çarpıp yakaladı.

Tefhim-ul Kuran

Onlar Rablerinin emrine karşı geldiler. Onları da göz göre göre yıldırım yakaladı.

Ümit Şimşek

Daha sonra onlar, Rablerinin emrine kafa tuttular da gözleri baka baka yıldırım kendilerini yakaladı.

Yaşar Nuri Öztürk

Çünkü Rablerinin buyruğuna baş kaldırmışlardı. Bunun üzerine ümitsizce, bakınıp dururlarken, bir ceza yıldırımı onları yakalamıştı.

Abdullah Parlıyan

Buna rağmen Rablerinin emirlerine karşı geldiler de bakıp dururlarken onları yıldırım çarptı.

Bayraktar Bayraklı

Onlar ise Rablerinin buyruğuna başkaldırmışlardı, bu yüzden bakıp dururlarken onları yıldırım yakalayıvermişti.

Cemal Külünkoğlu

Ancak rablerinin emrine baş kaldırdılar; böylece bakıp dururlarken onları yıldırım çarpıp yakaladı.

Kadri Çelik

Ama onlar, Rabbilerinin emrinden bütün bütün çıktılar da, kendilerini, bakıp dururlarken (dehşetli bir patlamayla birlikte) o müthiş yıldırım yakalayıverdi.

Ali Ünal

Ancak Rablerinin emrine başkaldırdılar; böylece bakıpdururlarken, onları yıldırım çarpıpyakaladı.

Harun Yıldırım

Nitekim onlar Rablerinin emrine karşı gelmişlerdi: Ve onlar bön bön bakarken, bir (bela) yıldırımı kendilerini enseleyiverdi;

Mustafa İslamoğlu

Rablerinin emrine baş kaldırdılar. Bakınıp dururlarken onları yıldırım yakaladı.

Sadık Türkmen

Rablerinin emirlerine isyan ettiler. Sonra onlar bakıp dururken, güçlü bir ses dalgası onları yakaladı.

İlyas Yorulmaz

Fakat Rab’lerinin emrinden çıktılar. Bunun üzerine, onlar bakıyorlarken, kendilerini yıldırım aldı.

İmam İskender Ali Mihr