Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir.


ادْخُلُوا الْجَنَّةَ أَنتُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ تُحْبَرُونَ ﴿٧٠﴾


ZUHRÛF SURESİ 70. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

udhulû el cennete entum ve ezvâcu-kum tuhberûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
udhulû dahil olun, girin
el cennete cennet
entum siz
ve ezvâcu-kum ve sizin eşleriniz
tuhberûne siz sevindirileceksiniz, ferahlatılacaksınız

Siz ve zevceleriniz (eşleriniz) cennete girin! (Orada) ferahlatılacaksınız.

ZUHRÛF SURESİ 70. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

“Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz.”

Diyanet İşleri

Girin cennete siz ve eşleriniz kutlulukla, sevinerek.

Abdulbaki Gölpınarlı

Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz!

Adem Uğur

Siz ve eşleriniz (bilinç ve ruhanî bedenleriniz) neşe ve keyifle cennete dâhil olun!

Ahmed Hulusi

Siz ve eşleriniz, birlikte Cennet’e girin. Pür neşe içinde, süsler, zînetler takınarak ağırlanacaksınız.

Ahmet Tekin

Siz ve eşleriniz cennete girin, sevinç içinde ağırlanacaksınız.

Ahmet Varol

"Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız."

Ali Bulaç

(Onlara şöyle denir): Sevinç ve neşeler içinde olduğunuz halde, siz ve zevceleriniz girin cennete...

Ali Fikri Yavuz

soyle denir: «Siz ve esleriniz, agirlanmis olarak cennete giriniz.»

Bekir Sadak

Sizler ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde girin Cennet'e!

Celal Yıldırım

Şöyle denir: 'Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz.'

Diyanet İşleri (eski)

Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz!

Diyanet Vakfi

Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız.

Edip Yüksel

Girin Cennete: siz ve zevceleriniz, sürurlar, neş'eler içinde

Elmalılı Hamdi Yazır

Girin cennete siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluklar içinde!»

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Siz ve eşleriniz cennete girin. Orada ağırlanıp sevindirileceksiniz.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz.

Seyyid Kutub

Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız."

Gültekin Onan

Sürûr ve ikram a müstağrak olduğunuz halde siz de, (mü'min) zevceleriniz de girin cennete.

Hasan Basri Çantay

'Girin Cennete! Siz ve zevceleriniz (orada) sevindirileceksiniz!'

Hayrat Neşriyat

Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete girin.

İbni Kesir

Siz ve eşleriniz, sevinç ve mutlulukla cennete girin!"

Muhammed Esed

Siz de zevceleriniz de meserretler içinde olduğunuz halde cennete giriniz.»

Ömer Nasuhi Bilmen

Girin cennete! Siz ve eşleriniz ağırlanıp sevindirileceksiniz!

Ömer Öngüt

Siz ve eşleriniz sevinç içinde, girin cennete!

Şaban Piriş

Haydi siz de, eşleriniz de neş’e dolu olarak buyurun cennete!

Suat Yıldırım

"Haydi, siz cennete girin. Siz ve eşleriniz ağırlanıp sevindirileceksiniz!"

Süleyman Ateş

«Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız.»

Tefhim-ul Kuran

Siz de, eşleriniz de, sevinç içinde girin Cennete.

Ümit Şimşek

Cennete girin! Siz ve eşleriniz ikramlarla ağırlanacaksınız."

Yaşar Nuri Öztürk

Ey kullarım! Siz ve mü'min eşleriniz girin cennete, orada ağırlanıp sevindirileceksiniz.

Abdullah Parlıyan

“Siz ve eşleriniz, büyük mutluluk içinde cennete giriniz.”

Bayraktar Bayraklı

Onlara: “Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz” denir.

Cemal Külünkoğlu

Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız.

Kadri Çelik

“Haydi, siz de, (sizinle beraber iman etmiş ve teslim olmuş) eşleriniz de sevinç ve saadet içinde girin Cennet’e!”

Ali Ünal

“Siz ve eşleriniz sevinç ve neşe içerisinde cennete girin.”

Harun Yıldırım

Siz ve eşleriniz, ruha safa veren bir musiki eşliğinde girin cennete!"

Mustafa İslamoğlu

“siz ve eşleriniz cennete girin! Ağırlanarak neşelendirileceksiniz.”

Sadık Türkmen

Siz ve eşlerinize ikram olunmuş cennete girin.

İlyas Yorulmaz

Siz ve zevceleriniz (eşleriniz) cennete girin! (Orada) ferahlatılacaksınız.

İmam İskender Ali Mihr