MU'MİNÛN SURESİ 74. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.
وَإِنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ عَنِ الصِّرَاطِ لَنَاكِبُونَ ﴿٧٤﴾
MU'MİNÛN SURESİ 74. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve inne ellezîne | ve muhakkak o kimseler |
lâ yu'minûne | inanmazlar |
bi el âhırati | ahirete (Allah'a hayatta iken ulaşmaya) |
ani es sırâtı | yoldan |
le nâkibûne | mutlaka sapanlar (dalâlette olanlar) |
Ve muhakkak ki ahirete (Allah'a hayatta iken ulaşmaya) inanmayanlar, mutlaka yoldan (Sıratı Mustakîm'den) sapanlardır (dalâlette olanlardır).
MU'MİNÛN SURESİ 74. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan çıkmaktadırlar.
Diyanet İşleri
Fakat gerçekten de âhirete inanmayanlar, doğru yoldan sapıyorlar.
Abdulbaki Gölpınarlı
Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.
Adem Uğur
Sonsuz geleceklerine iman etmeyenler, o sırattan sapıyorlar.
Ahmed Hulusi
Âhirete, ebedî yurda inanmayanlar inatla, ısrarla, yoldan çıkıyorlar, İslâmî hayattan uzaklaşıyorlar.
Ahmet Tekin
Ama ahirete inanmayanlar yoldan sapıyorlar.
Ahmet Varol
Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapanlardır.
Ali Bulaç
Fakat ahirete inanmıyanlar, bu doğru yoldan sapmaktadırlar.
Ali Fikri Yavuz
(73-74) Aslinda sen onlari dogru yola cagiriyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadirlar.
Bekir Sadak
Gerçekten o Âhiret'e inanmayanlar (çağırdığın o) doğru yoldan sapmaktadırlar.
Celal Yıldırım
(73-74) Aslında sen onları doğru yola çağırıyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadırlar.
Diyanet İşleri (eski)
Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.
Diyanet Vakfi
Ama ahirete inanmıyanlar yoldan sapmaktadırlar.
Edip Yüksel
Fakat Âhırete inanmıyanlar caddeden sapmaktadırlar
Elmalılı Hamdi Yazır
Fakat ahirete inanmayanlar, o caddeden sapmaktadırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Fakat ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ama ahirete inanmıyorlar doğru yolun uzağına düşüyorlar.
Seyyid Kutub
Ancak ahirete inanmayanlar kuşkusuz yoldan sapanlardır.
Gültekin Onan
Âhirete îman etmez olanlar, mutlakaa (doğru) yoldan sapanlardır.
Hasan Basri Çantay
Fakat muhakkak ki âhirete inanmayanlar, doğrusu o yoldan sapanlardır.
Hayrat Neşriyat
Ama ahirete inanmayanlar, mutlaka bu yoldan sapmaktadırlar.
İbni Kesir
ama, ahirete inanmamakta direnenler ister istemez bu yoldan sapmaktalar.
Muhammed Esed
Ve muhakkak o kimseler ki, ahirete imân etmezler, elbette onlar yoldan sapıtmışlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan sapıyorlar.
Ömer Öngüt
Fakat, ahirete inanmayanlar, yoldan sapan kimselerdir.
Şaban Piriş
Ama şu da gerçek ki âhirete inanmayanlar, yoldan sapıyorlar.
Suat Yıldırım
Ama âhirete inanmayanlar yoldan sapıyorlar.
Süleyman Ateş
Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapmakta olanlardır.
Tefhim-ul Kuran
Âhirete inanmayanlar ise yoldan sapıyorlar.
Ümit Şimşek
Ama âhirete inanmayanlar, o yoldan hep yan çiziyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk
Ama ahirete inanmayanlar, çağırdığın o doğru yoldan sapmaktadırlar.
Abdullah Parlıyan
Ama âhirete inanmayanlar ısrarla yoldan çıkıyorlar.
Bayraktar Bayraklı
(73-74) Şüphesiz sen onları doğru bir yola çağırıyorsun. Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan sapıyorlar.
Cemal Külünkoğlu
Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapmakta olanlardır.
Kadri Çelik
Buna karşılık, Âhiret’e inanmayanlar, Yol’dan büsbütün sapmış durumdadırlar.
Ali Ünal
Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.
Harun Yıldırım
ahirete inanmamakta direnen kimselerse ısrarla bu yoldan sapıyorlar.
Mustafa İslamoğlu
Şüphesiz ki, ahirete inanmayan kimseler, doğru yoldan sapmaktadırlar.
Sadık Türkmen
Ahiret gününe inanmayanlar, hep doğru yoldan uzaklaşıyorlar
İlyas Yorulmaz
Ve muhakkak ki ahirete (Allah'a hayatta iken ulaşmaya) inanmayanlar, mutlaka yoldan (Sıratı Mustakîm'den) sapanlardır (dalâlette olanlardır).
İmam İskender Ali Mihr