Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ اللّهِ قَدْ ضَلُّواْ ضَلاَلاً بَعِيدًا ﴿١٦٧﴾


NİSÂ SURESİ 167. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne ellezîne keferû ve saddû an sebîli allâhi kad dallû dalâlen baîden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak
ellezîne onlar, ...olanlar
keferû inkâr ettiler
ve saddû an ve alıkoydular, engellediler, saptırdılar
sebîli yol
allâhi Allah
kad olmuştur
dallû saptılar
dalâlen dalâlet
baîden uzak

Muhakkak ki inkâr edenler ve Allah’ın yolundan alıkoyanlar (saptırmış olanlar), (mürşidlerine ulaşmadıkları için) uzak bir dalâletle sapmışlardır.

NİSÂ SURESİ 167. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Şüphesiz inkâr edenler, insanları Allah yolundan alıkoyanlar derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.

Diyanet İşleri

Kâfir olanlar ve halkı Allah yolundan çıkaranlarsa öylesine sapıtmışlardır ki tuttukları yol, doğru yoldan pek uzaktır.

Abdulbaki Gölpınarlı

İnkâr eden ve (başkalarını da) Allah yolundan alıkoyanlar şüphesiz doğru yoldan çok uzaklaşmışlardır.

Adem Uğur

Hakikati inkâr edip insanları da Allâh yolundan engelleyenler, çok büyük sapma içindedirler.

Ahmed Hulusi

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler, insanları Allah yolundan, İslâm’a girmekten, İslâmî hayatı yaşamaktan alıkoyanlar, İslâm’ı engelleme tedbirleri alanlar, tamamen başlarına buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaşmış, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih etmiş olurlar.

Ahmet Tekin

İnkar eden ve insanları Allah'ın yolundan alıkoyanlar uzak bir sapıklığın içine düşmüşlerdir.

Ahmet Varol

Şüphesiz, inkâr edenler ve Allah yolundan alıkoyanlar gerçekten uzak bir sapıklıkla sapmışlardır.

Ali Bulaç

Şüphesiz ki küfredip insanları Allah yolundan çevirenler, hakdan çok uzak bir sapıklıkla saptılar.

Ali Fikri Yavuz

Inkar edenler, Allah yolundan alikoyanlar, suphesiz derin bir sapikliga sapmislardir.

Bekir Sadak

Doğrusu onlar ki inkâra sapıp (insanları) Allah yolundan alıkorlar ; (doğru yoldan) uzak bir sapıklıkla sapmışlardır.

Celal Yıldırım

İnkar edenler, Allah yolundan alıkoyanlar, şüphesiz derin bir sapıklığa sapmışlardır.

Diyanet İşleri (eski)

İnkâr eden ve (başkalarını da) Allah yolundan alıkoyanlar şüphesiz doğru yoldan çok uzaklaşmışlardır.

Diyanet Vakfi

İnkar edenler ve ALLAH'ın yolundan alıkoyanlar tamamıyla sapıtmışlardır

Edip Yüksel

Şübhesiz ki küfredib Allah yolundan men'edenler haktan sapdılar uzak sapdılar

Elmalılı Hamdi Yazır

Şüphesiz inkara sapıp Allah yolundan alıkoyanlar, büyük bir sapıklığa dalmışlardır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Şüphesiz inkâr edip, insanları Allah yolundan alıkoyanlar, derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Kafir olup başkalarını da Allah yolundan alıkoyanlar, hiç kuşkusuz koyu bir sapıklığa düşmüşlerdir.

Seyyid Kutub

Şüphesiz, kafirler ve Tanrı yolundan alıkoyanlar gerçekten uzak bir sapıklıkla sapmışlardır.

Gültekin Onan

Hakıykat, o inkâr edip kâfir olanlar ve (insanları) Allah yolundan alıkoyanlar şübhesiz (hakdan uzak) bir sapıklıkla sapmışlardır.

Hasan Basri Çantay

Şübhesiz ki inkâr edip (insanları) Allah yolundan men' edenler, gerçekten(haktan) uzak bir dalâlet ile sapmışlardır.

Hayrat Neşriyat

Muhakkak ki küfredip insanları Allah yolundan alıkoyanlar, derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.

İbni Kesir

Hakikati inkar etmeye ve başkalarını Allah yolundan saptırmaya şartlanmış olanlar, derin bir sapıklık içindedirler.

Muhammed Esed

Muhakkak o kimseler ki, kâfir olmuşlar ve Allah yolundan men edivermişlerdir, şüphe yok onlar pek uzak bir sapıklıkla sapıtmışlardır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Şüphesiz ki inkâr edip insanları Allah yolundan çevirenler, Hakk'tan çok uzak bir sapıklıkla saptılar.

Ömer Öngüt

Küfredenler ve Allah’ın yolundan saptıranlar, derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.

Şaban Piriş

Onlar ki inkâr eder ve başkalarını da Allah yolundan engellerler, işte onlar haktan büsbütün sapmışlardır.

Suat Yıldırım

(Sana gelenleri) İnkâr edip Allâh yolundan menedenler, hakikaten uzak bir sapıklığa düşmüşlerdir.

Süleyman Ateş

Şüphesiz, küfredenler ve Allah yolundan alıkoyanlar, gerçekten uzak bir sapıklıkla sapıtmışlardır.

Tefhim-ul Kuran

İnkâr eden ve insanları Allah yolundan alıkoyan kimseler, pek derin bir sapıklıkla sapıtıp gitmişlerdir.

Ümit Şimşek

İnkâr edip Allah yolundan geri çevirenler, dönüşü olmayan bir sapıklığa düşmüşlerdir.

Yaşar Nuri Öztürk

Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler ve başkalarını da Allah yolundan saptırmaya çalışanlar derin bir sapıklık içindedirler.

Abdullah Parlıyan

İnkâr edip başkalarını da Allah yolundan çevirenler, dönüşü olmayan bir sapıklığa düşmüşlerdir.

Bayraktar Bayraklı

Şüphesiz inkâr edip (insanları) Allah yolundan alıkoyanlar, büyük bir sapıklığa dalmışlardır.

Cemal Külünkoğlu

Küfre sapanlar ve Allah yolundan alıkoyanlar, şüphesiz derin bir sapıklığa sapmışlardır.

Kadri Çelik

Hâl böyle iken, (sana indirdiğimiz hakikatları) ret ve inkâr edenler ve başkalarını da Allah’ın yolundan alıkoyanlar, hiç şüphesiz haktan büsbütün sapıp gitmişlerdir.

Ali Ünal

Muhakkak ki küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenler ve Allah’ın yolundan alıkoyanlar gerçekten çok uzak bir sapıklıkla sapmışlardır.

Harun Yıldırım

İnkara sapan ve başkalarını Allah yolundan saptıranlara gelince: onlar derin bir sapıklığa gömülüp gitmişlerdir.

Mustafa İslamoğlu

Şüphesiz inkâr edenler, insanları Allah yolundan alıkoyanlar derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.

Sadık Türkmen

Allah'ın indirdiği gerçekleri inkar edenler ve Allah'ın yolundan yüz çevirenler, elbetteki çok uzak bir sapıklığa düşmüşlerdir.

İlyas Yorulmaz

Muhakkak ki inkâr edenler ve Allah’ın yolundan alıkoyanlar (saptırmış olanlar), (mürşidlerine ulaşmadıkları için) uzak bir dalâletle sapmışlardır.

İmam İskender Ali Mihr