Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.


وَإِنَّكُمْ لَتَمُرُّونَ عَلَيْهِم مُّصْبِحِينَ ﴿١٣٧﴾


SÂFFÂT SURESİ 137. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve inne-kum le temurrûne aleyhim musbihîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve inne-kum ve muhakkak siz
le elbette, gerçekten
temurrûne geçip gidiyorsunuz, uğruyorsunuz
aleyhim onlara
musbihîne sabah vakitleri, sabahları

Ve muhakkak ki siz, sabahları onlara mutlaka uğruyorsunuz.

SÂFFÂT SURESİ 137. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(137-138) Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?

Diyanet İşleri

Ve şüphe yok ki siz de onların yurtlarına uğramadasınız sabahları.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Ey insanlar!) Siz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz, sabahleyin

Adem Uğur

Muhakkak ki siz sabahları onların yurtlarından geçersiniz. . .

Ahmed Hulusi

Siz, elbette seyahatlerinizde, sabah saatlerinde onların yaşadıkları yerlere uğrarsınız.

Ahmet Tekin

Muhakkak ki siz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz; sabahleyin

Ahmet Varol

Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz; sabah vakti.

Ali Bulaç

(137-138) Elbette siz, sabah ve akşam onlara (harabeye dönmüş yurdlarına ticaret maksadıyla gelib geçerken) uğrarsınız. Artık düşünüb ibret almaz mısınız?

Ali Fikri Yavuz

(137-13) 8 Sabah aksam, onlarin yerleri uzerinden gecersiniz. Akletmez misiniz? *

Bekir Sadak

(137-138) Ve siz (ey yaşayanlar!) sabah akşam onların kalıntılarına uğrar geçersiniz. Artık aklınızı kullanmaz mısınız?

Celal Yıldırım

(137-138) Sabah akşam, onların yerleri üzerinden geçersiniz. Akletmez misiniz?

Diyanet İşleri (eski)

(137-138) (Ey insanlar!) Elbette siz de sabah ve akşam onlara uğruyorsunuz. Hâla akıllanmayacak mısınız?

Diyanet Vakfi

Siz yıkıntılarının yanından geçiyorsunuz; sabahleyin,

Edip Yüksel

Ve siz elbette onlara uğrar ve üzerinden geçerseniz, sabahleyin

Elmalılı Hamdi Yazır

Ve siz sabahları onlara uğrar ve üzerlerinden geçersiniz,

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

(137-138) Ve siz elbette sabahleyin ve geceleyin onlara uğrar ve üzerlerinden geçersiniz. Hâlâ akıl edip düşünmez misiniz?

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ey insanlar! Sabahleyin onların yanından geçip gidiyorsunuz.

Seyyid Kutub

Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz; sabah vakti.

Gültekin Onan

(137-138) Elbet siz de sabah ve akşam onlar (ın yurdların) a uğruyorsunuz. Haalâ akıllanmayacak mısınız?.

Hasan Basri Çantay

(137-138) (Ey Mekkeliler!) Elbette siz de sabaha ulaşan kimseler iken ve geceleyin doğrusu onlar(ın harâb olmuş yerlerin)e uğruyorsunuz. Hiç akıl erdirmez misiniz?

Hayrat Neşriyat

Doğrusu siz, sabahleyin onlara uğrar üzerlerinden geçersiniz.

İbni Kesir

siz (bugüne kadar) onların yurtlarından gelip geçmektesiniz her sabah

Muhammed Esed

(136-137) Sonra diğerlerini de helâk ediverdik. Ve şüphe yok ki, siz elbette onların üzerlerine sabahleyin uğrarsınız.

Ömer Nasuhi Bilmen

Siz onların yerlerinden (yurtlarından) sabahları geçip gidiyorsunuz.

Ömer Öngüt

(137-138) Siz de sabah akşam onların üzerinden geçiyorsunuz da aklınızı kullanmıyor musunuz?

Şaban Piriş

(137-138) Siz de sabah akşam onların diyarlarına uğrarsınız. Hâla aklınızı kullanmayacak mısınız?

Suat Yıldırım

Siz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz; sabahleyin,

Süleyman Ateş

Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz; sabah vakti.

Tefhim-ul Kuran

(137-138) Sabah akşam onların yurtlarından geçiyorsunuz. Hâlâ akıl etmeyecek misiniz?

Ümit Şimşek

Kuşkusuz ki, siz onların yanından sabahları geçiyorsunuz.

Yaşar Nuri Öztürk

Siz bugüne kadar onların yurtlarından gelip geçmektesiniz, her sabah

Abdullah Parlıyan

Sizler sabahleyin, onların helâk oldukları yerden geçersiniz.

Bayraktar Bayraklı

(137-138) Doğrusu siz (yolculuklarınız sırasında), onlar(ın harap olmuş yurtların)a hem sabahleyin hem de geceleyin uğrayıp duruyorsunuz. (Onların bu durumundan) aklınızı kullanarak ders almayacak mısınız?

Cemal Külünkoğlu

Siz sabah vakti onların üstünden (yanından) muhakkak geçip gidiyorsunuz.

Kadri Çelik

(Seyahat yollarınız üzerinde) sabahları onların yıkılmış şehirlerinin harabelerine uğruyorsunuz;

Ali Ünal

Siz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz: sabahlayın

Harun Yıldırım

ve siz onların mekanlarından gelip geçmektesiniz; her sabah

Mustafa İslamoğlu

Siz onların yanından geçiyorsunuz, sabahleyin

Sadık Türkmen

Sizde sabahları onların yanından geçip gidiyorsunuz.

İlyas Yorulmaz

Ve muhakkak ki siz, sabahları onlara mutlaka uğruyorsunuz.

İmam İskender Ali Mihr