SÂFFÂT SURESİ 138. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.
وَبِاللَّيْلِ أَفَلَا تَعْقِلُونَ ﴿١٣٨﴾
SÂFFÂT SURESİ 138. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | ve |
bi el leyli | geceleyin |
e | mi? |
fe | artık, hâlâ |
lâ ta'kılûne | akıl etmez misiniz |
Ve geceleyin de. Hâlâ akıl etmez misiniz?
SÂFFÂT SURESİ 138. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
(137-138) Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?
Diyanet İşleri
Ve akşamları; hâlâ mı akıl etmezsiniz?
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve geceleyin. Hâla akıllanmayacak mısınız?
Adem Uğur
Geceleri de. . . Hâlâ aklınızı kullanmaz mısınız?
Ahmed Hulusi
Geceleyin de, onların yaşadıkları yerlere uğrarsınız. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?
Ahmet Tekin
Ve geceleyin. Akıl etmiyor musunuz?
Ahmet Varol
Ve geceleyin. Yine de akıllanmayacak mısınız?
Ali Bulaç
(137-138) Elbette siz, sabah ve akşam onlara (harabeye dönmüş yurdlarına ticaret maksadıyla gelib geçerken) uğrarsınız. Artık düşünüb ibret almaz mısınız?
Ali Fikri Yavuz
(137-13) 8 Sabah aksam, onlarin yerleri uzerinden gecersiniz. Akletmez misiniz? *
Bekir Sadak
(137-138) Ve siz (ey yaşayanlar!) sabah akşam onların kalıntılarına uğrar geçersiniz. Artık aklınızı kullanmaz mısınız?
Celal Yıldırım
(137-138) Sabah akşam, onların yerleri üzerinden geçersiniz. Akletmez misiniz?
Diyanet İşleri (eski)
(137-138) (Ey insanlar!) Elbette siz de sabah ve akşam onlara uğruyorsunuz. Hâla akıllanmayacak mısınız?
Diyanet Vakfi
Ve geceleyin. Aklınızı kullanmaz mısınız?
Edip Yüksel
Ve geceleyin, ya akıl edip de düşünmez misiniz
Elmalılı Hamdi Yazır
geceleyin de; hala akıl edip düşünmez misiniz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
(137-138) Ve siz elbette sabahleyin ve geceleyin onlara uğrar ve üzerlerinden geçersiniz. Hâlâ akıl edip düşünmez misiniz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ve geceleyin. Düşünmüyor musunuz?
Seyyid Kutub
Ve geceleyin. Yine de akletmeyecek misiniz?
Gültekin Onan
(137-138) Elbet siz de sabah ve akşam onlar (ın yurdların) a uğruyorsunuz. Haalâ akıllanmayacak mısınız?.
Hasan Basri Çantay
(137-138) (Ey Mekkeliler!) Elbette siz de sabaha ulaşan kimseler iken ve geceleyin doğrusu onlar(ın harâb olmuş yerlerin)e uğruyorsunuz. Hiç akıl erdirmez misiniz?
Hayrat Neşriyat
Geceleyin de. Hala akletmez misiniz?
İbni Kesir
ve her akşam. O halde (bakıp da) aklınızı kullanmıyor musunuz?
Muhammed Esed
Ve geceleyin de. Siz âkilâne düşünmeyecek misiniz?
Ömer Nasuhi Bilmen
Akşamları da. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?
Ömer Öngüt
(137-138) Siz de sabah akşam onların üzerinden geçiyorsunuz da aklınızı kullanmıyor musunuz?
Şaban Piriş
(137-138) Siz de sabah akşam onların diyarlarına uğrarsınız. Hâla aklınızı kullanmayacak mısınız?
Suat Yıldırım
Ve geceleyin. Düşünmüyor musunuz?
Süleyman Ateş
Ve geceleyin. Yine de akıllanmayacak mısınız?
Tefhim-ul Kuran
(137-138) Sabah akşam onların yurtlarından geçiyorsunuz. Hâlâ akıl etmeyecek misiniz?
Ümit Şimşek
Geceleyin de. Hâlâ aklınızı işletmeyecek misiniz?
Yaşar Nuri Öztürk
ve her akşam. O halde bakıp ibret almıyor musunuz?
Abdullah Parlıyan
Akşamleyin de. Hiç düşünmez misiniz?
Bayraktar Bayraklı
(137-138) Doğrusu siz (yolculuklarınız sırasında), onlar(ın harap olmuş yurtların)a hem sabahleyin hem de geceleyin uğrayıp duruyorsunuz. (Onların bu durumundan) aklınızı kullanarak ders almayacak mısınız?
Cemal Külünkoğlu
Ve geceleyin (de onlara uğruyorsunuz). Yine de akıllanmayacak mısınız?
Kadri Çelik
Geceleri de. Artık aklınızı kullanıp, bu olanlardan ibret almayacak mısınız?
Ali Ünal
Ve geceleyin. Hâla akıllanmayacak mısınız?
Harun Yıldırım
ve her akşam... Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?
Mustafa İslamoğlu
Ve geceleyin! Hâlâ aklınızı kulllanmıyor musunuz?
Sadık Türkmen
Gecede geçiyorsunuz, aklınızı kullanmıyor musunuz?
İlyas Yorulmaz
Ve geceleyin de. Hâlâ akıl etmez misiniz?
İmam İskender Ali Mihr