Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.


فَالْتَقَمَهُ الْحُوتُ وَهُوَ مُلِيمٌ ﴿١٤٢﴾


SÂFFÂT SURESİ 142. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe iltekame-hu el hûtu ve huve mulîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe böylece, hemen
iltekame-hu onu yuttu
el hûtu bir balık
ve huve ve o
mulîmun levmedilen, kınanan kimse

Onu (Yunus A.S’ı) hemen bir balık yuttu. O, levmedilen biriydi (kendi kendini kınıyordu).

SÂFFÂT SURESİ 142. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Böylece, Yûnus kendini kınayıp dururken balık onu yuttu.

Diyanet İşleri

Kınanmış bir haldeydi ki onu balık yutuvermişti.

Abdulbaki Gölpınarlı

Yunus kendini kınayıp dururken onu bir balık yuttu.

Adem Uğur

(Yunus) levmedici olduğu hâlde balık Onu yuttu (pişmanlık duygusuyla karışık bir hâlde, balık = dünya yaşamı onu yuttu);

Ahmed Hulusi

Onu balina yuttu. Yunus kendini kınayıp duruyordu.

Ahmet Tekin

Bunun üzerine kınanmış halde (denize atıldı ve) balık onu yuttu.

Ahmet Varol

Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı.

Ali Bulaç

(Kavminden kaçmış olduğundan ötürü) nefsini kınamış bir halde iken, hemen balık onu yuttu.

Ali Fikri Yavuz

Kendini kinarken onu bir balik yutmustu.

Bekir Sadak

Yûnus kendi kendini kınarken büyük bir balık onu yutuvermişti.

Celal Yıldırım

Kendini kınarken onu bir balık yutmuştu.

Diyanet İşleri (eski)

Yunus kendini kınayıp dururken onu bir balık yuttu.

Diyanet Vakfi

Balık onu yuttu, bundan o sorumluydu.

Edip Yüksel

Derken kendisi balık yuttu melâmette idi

Elmalılı Hamdi Yazır

Derken (denize atıldı ve) kendisini balık yuttu. Pişmandı.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Derken (denize atılmış ve) kendisini balık yutmuştu. (Kendi nefsini) kınıyordu.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Yunus kendini kınarken, balık onu yutmuştu.

Seyyid Kutub

Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı.

Gültekin Onan

O, kınanmış bir halde iken kendisini hemen balık yutmuşdu.

Hasan Basri Çantay

Derken o (kendi kendini) kınayan bir kimse olduğu hâlde balık onu yuttu.

Hayrat Neşriyat

Yenilgiye uğramışken, bir balık yutmuştu onu.

İbni Kesir

(sonra o'nu denize atmışlar ve) denizde büyük balık tarafından yutulmuştu, çünkü kınananlardan biriydi.

Muhammed Esed

Artık o melâmet eder (nefsini kınar) bir halde iken O'nu balık yutuverdi.

Ömer Nasuhi Bilmen

Yunus kendini kınayıp dururken onu bir balık yuttu.

Ömer Öngüt

O, kınanmış iken bir balık onu yuttu.

Şaban Piriş

O yaptığından ötürü pişman bir vaziyette iken balık onu yutuverdi.

Suat Yıldırım

(Yûnus, Rabbinden izinsiz olarak kavminden ayrıldığı için) Kendi kendisini kınarken (denize attılar) balık onu yuttu.

Süleyman Ateş

Derken onu balık yutmuştu, oysa kendisi (kendini) kınanmış (sayanlardan)dı.

Tefhim-ul Kuran

Sonra, kendisini kınayıp dururken, onu balık yuttu.

Ümit Şimşek

Derken, kendisini balık yutmuştu. O kendi kendini kınayıp duruyordu.

Yaşar Nuri Öztürk

Sonra O'nu denize atmışlar, Rabbinden izinsiz olarak kavminden ayrıldığı için, kendi kendisini kınar olduğu halde, büyük bir balık tarafından yutulmuştu.

Abdullah Parlıyan

Balık onu yuttu. O kınanmayı hak etmişti.

Bayraktar Bayraklı

(140-142) Hani o kaçıp yüklü gemiye binmişti de gemidekilerle kur'a çekmişti ve kaybedenlerden olmuştu. (O, sahibinden izinsiz kaçan benim diyerek) kınanmış bir halde (kendisini denize atmış) iken balık onu hemen yutmuştu.

Cemal Külünkoğlu

Kendini kınayıcı iken, onu bir balık yutmuştu.

Kadri Çelik

(O’nu denize bıraktılar ve) o büyük balık kendisini yutuverdi; bu arada Yunus, pişmanlık içinde kendisini sorguluyordu.

Ali Ünal

Yunus kendini kınayıp dururken onu bir balık yuttu.

Harun Yıldırım

Derken o derin bir pişmanlıkla kıvranır haldeyken iri balık tarafından yakalanmıştı.

Mustafa İslamoğlu

Kendi kendisini kınarken, onu balina yuttu.

Sadık Türkmen

Yunus kınanmış olarak balığa yem olacaktı.

İlyas Yorulmaz

Onu (Yunus A.S’ı) hemen bir balık yuttu. O, levmedilen biriydi (kendi kendini kınıyordu).

İmam İskender Ali Mihr