Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.


وَأَبْصِرْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ ﴿١٧٩﴾


SÂFFÂT SURESİ 179. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ebsir fe sevfe yubsırûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ebsir ve bak, gözle
fe artık
sevfe yakında
yubsırûne görecekler

Ve gözle! Yakında onlar da görecekler.

SÂFFÂT SURESİ 179. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(Bekle ve) gör. Onlar da yakında görecekler.

Diyanet İşleri

Ve bir bak, bir gözle, onlar da sonuçları neymiş, yakında görecekler.

Abdulbaki Gölpınarlı

Onların halini gör, onlar da göreceklerdir.

Adem Uğur

Onları seyret. . . Yakında görecekler.

Ahmed Hulusi

Âkıbetlerinin nasıl olacağını onlara göster. Yakında kendileri de müşkil vaziyette kaldıklarını görecekler, akılları başlarına gelecek.

Ahmet Tekin

(Başlarına geleceği) gözetle. Nitekim onlar da yakında göreceklerdir.

Ahmet Varol

Ve seyret; (azabı) yakında göreceklerdir.

Ali Bulaç

Gör onları, yakında (azabı) göreceklerdir.

Ali Fikri Yavuz

Inecek azabi gozetle, onlar da goreceklerdir.

Bekir Sadak

(Sonlarının ne olacağını) gör, kendileri de yakında göreceklerdir.

Celal Yıldırım

İnecek azabı gözetle, onlar da göreceklerdir.

Diyanet İşleri (eski)

Onların halini gör, onlar da göreceklerdir.

Diyanet Vakfi

Onları gözle; onlar da görecekler.

Edip Yüksel

Gör, yakında görecekler

Elmalılı Hamdi Yazır

gör (ne olacak akibetleri. Onlar da) yakında göreceklerdir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

(İnecek azabı) gözetle! Yakında onlar da göreceklerdir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ve bekle de gör, onlar da göreceklerdir.

Seyyid Kutub

Ve seyret; (azabı) yakında göreceklerdir.

Gültekin Onan

Gözetle (onları). Onlar da göreceklerdir.

Hasan Basri Çantay

Ve (başlarına gelecekleri) gör; nihâyet ileride (onlar da) görecekler!

Hayrat Neşriyat

Gözetleyiver, ilerde göreceklerdir.

İbni Kesir

ve (onların ne olduklarını) gör; zamanla onlar (da şimdi görmediklerini) göreceklerdir.

Muhammed Esed

(177-179) Fakat onların sahasına indiği vakit artık korkutulmuş olanların sabahı ne kadar fenadır. Ve onlardan bir zamana kadar yüz çevir. Ve gör. Onlar da yakında göreceklerdir.

Ömer Nasuhi Bilmen

(İnecek azabı) gözetle, onlar da görecekler.

Ömer Öngüt

Ve gözle, onlar da gözleyecekler.

Şaban Piriş

Başlarına inecek azabı gözetle! Zaten kendileri de yakında gerçeği göreceklerdir.

Suat Yıldırım

Ve (bekle de) gör, onlar da göreceklerdir.

Süleyman Ateş

Ve seyret; onlar da (azabı) yakında göreceklerdir.

Tefhim-ul Kuran

Ve gözetleyedur. Onlar da yakında görecekler.

Ümit Şimşek

Ve gör neler olacak. Onlar da görecekler.

Yaşar Nuri Öztürk

Ve bekle de gör, onlar da şimdi görmediklerini görecekler.

Abdullah Parlıyan

Onların halini gözetle; onlar da gözetleyeceklerdir.

Bayraktar Bayraklı

(178-179) Sen bir süreye kadar onlardan uzak dur! Onları gözetle! Yakında (başlarına neler geleceğini) görecekler.

Cemal Külünkoğlu

Gözetleyiver onları, ilerde göreceklerdir.

Kadri Çelik

Bak (bütün şu inkârcıların hallerine), onlar da görecekler (başlarında patlayacak Kıyamet azabını).

Ali Ünal

Onların halini gör, onlar da göreceklerdir.

Harun Yıldırım

ve sen gözetle; onlar da yakında (günlerini) görecekler.

Mustafa İslamoğlu

Onları gözetle! Artık onlar da yakında görecekler!

Sadık Türkmen

Ve bekle, onlarda bekleyecekler.

İlyas Yorulmaz

Ve gözle! Yakında onlar da görecekler.

İmam İskender Ali Mihr