SÂFFÂT SURESİ 18. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.
قُلْ نَعَمْ وَأَنتُمْ دَاخِرُونَ ﴿١٨﴾
SÂFFÂT SURESİ 18. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de, söyle |
neam | evet |
ve entum | ve siz |
dâhırûne | zelil olanlar, hor ve hakir olanlar |
"Evet ve siz (yeniden yaratıldığınız zaman) hor ve hakir olacaklarsınız." de.
SÂFFÂT SURESİ 18. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
De ki: “Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”
Diyanet İşleri
De ki: Evet ve siz hor hakir bir halde dirileceksiniz.
Abdulbaki Gölpınarlı
De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz).
Adem Uğur
De ki: "Evet! Siz de boyun bükmüş zavallılar olarak (bâ's olunacaksınız). "
Ahmed Hulusi
Onlara:
Ahmet Tekin
'Evet, sizler, hem de aşağılanarak, hakaret edilerek diriltileceksiniz.' de.
De ki: 'Evet hem de küçük düşürülmüş olarak.'
Ahmet Varol
De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz)."
Ali Bulaç
(Ey Rasûlüm), de ki: “- Hem hepiniz zelîl ve hakîr olarak (diriltileceksiniz).”
Ali Fikri Yavuz
De ki: «Evet hem de zelil ve hakir olarak.»
Bekir Sadak
De ki: Evet, hem de aşağılanıp rüsvay olduğunuz halde...
Celal Yıldırım
De ki: 'Evet hem de zelil ve hakir olarak.'
Diyanet İşleri (eski)
De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz).
Diyanet Vakfi
De ki, 'Evet, hem de horlanarak.'
Edip Yüksel
De ki: evet, hem siz çok hor, hakîr olarak
Elmalılı Hamdi Yazır
Deki: «Evet! Hem de çok aşağılanmış olarak!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
De ki: «Evet, hem de sizler çok aşağılanmış olarak (dirileceksiniz).»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
De ki; «Evet, hem de hor ve hakir olarak dirileceksiniz.»
Seyyid Kutub
De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz)."
Gültekin Onan
Sen de ki: «Evet (diriltileceksiniz). Hem siz (hepiniz) hor ve hakıyr olarak».
Hasan Basri Çantay
(Ey Resûlüm!) De ki: 'Evet! Hem de siz zelîl kimseler olarak (diriltileceksiniz)!'
Hayrat Neşriyat
De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak.
İbni Kesir
De ki: "Elbette, hem de en perişan ve zavallı şekilde!"
Muhammed Esed
(18-21) De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.» Çünkü o bir sayhadan ibarettir, onlar o zaman hemen bakar dururlar. Ve derler ki: «Eyvah bizlere! İşte bu, ceza günü.» İşte bu, sizin o yalan sandığınız ayırmak günüdür.
Ömer Nasuhi Bilmen
De ki: "Evet, hem de hor ve hakir olarak!"
Ömer Öngüt
De ki: -Evet, hem de hor ve hakir olarak!
Şaban Piriş
De ki: "Evet, diriltilecek, hem de zelil ve perişan bir vaziyette diriltileceksiniz!"
Suat Yıldırım
De ki: "Evet siz aşağılanarak (diriltileceksiniz)!"
Süleyman Ateş
De ki: «Evet, üstelik sizler boyun bükmüş kimseler olarak.»
Tefhim-ul Kuran
De ki: Evet. Hem de horlanmış şekilde diriltileceksiniz.
Ümit Şimşek
De ki: "Evet! Ve, siz de! Aşağılanmış, ezilmiş olarak."
Yaşar Nuri Öztürk
De ki: “Evet üstelik boyun bükmüş, aciz ve çaresiz bir vaziyette diriltileceksiniz.
Abdullah Parlıyan
De ki: “Evet, siz hem de aşağılanarak diriltileceksiniz.”
Bayraktar Bayraklı
De ki: “Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”
Cemal Külünkoğlu
De ki: “Evet, hem de siz hor ve hakirler olarak (diriltileceksiniz).”
Kadri Çelik
“Evet,” de, “hem de hor–hakir bir halde diriltileceksiniz.”
Ali Ünal
De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak.
Harun Yıldırım
"Evet" de, "Hem de rezil rüsva bir halde!"
Mustafa İslamoğlu
De ki: “Evet, hem de aşağılanmış, boyun bükmüş kimseler olarak!”
Sadık Türkmen
Evet, siz aşağılanmış olarak.
İlyas Yorulmaz
"Evet ve siz (yeniden yaratıldığınız zaman) hor ve hakir olacaklarsınız." de.
İmam İskender Ali Mihr