Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.


قَالُوا إِنَّكُمْ كُنتُمْ تَأْتُونَنَا عَنِ الْيَمِينِ ﴿٢٨﴾


SÂFFÂT SURESİ 28. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû inne-kum kuntum te'tûne-nâ an el yemîni
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
inne-kum muhakkak siz, gerçekten siz
kuntum siz oldunuz
te'tûne-nâ bize geliyorsunuz
an el yemîni sağ taraftan

"Gerçekten siz bize, sağ taraftan (Allah taraftarıymış gibi) geliyordunuz." dediler (derler).

SÂFFÂT SURESİ 28. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Şöyle derler: “Siz bize sağdan gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz.”

Diyanet İşleri

Gerçekten de derler, siz sağımızdan çıkagelir, iyilik ediyor görünürdünüz bize.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Uyanlar, uydukları adamlara:) Siz bize sağdan gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler.

Adem Uğur

"Muhakkak ki siz bize sağdan (sanki hakikati bildirirmiş gibi) gelirdiniz?"

Ahmed Hulusi

Güç ve iktidar sahiplerine uyanlar:
'Siz sûreti haktan görünerek etkili usullerle bize yaklaşır, inkâra cür’et ettirir ve bizi hak yoldan uzaklaştırırdınız' diyorlar.

Ahmet Tekin

Derler ki: 'Doğrusu siz bize sağdan geliyordunuz.' [1]

Ahmet Varol

"Gerçekten sizler bize sağdan (sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz." derler.

Ali Bulaç

(Yardakçılar, öncülerine şöyle) diyecekler: “- Siz, bize sağdan (en sağlam taraftan) gelirdiniz.”

Ali Fikri Yavuz

Ileri gelenlerine: «Dogrusu siz bize sureti hakdan gorunurdunuz» derler.

Bekir Sadak

Siz bize sağ taraftan (dinî açıdan) geliyordunuz, derler.

Celal Yıldırım

İleri gelenlerine: 'Doğrusu siz bize sureti hakdan görünürdünüz' derler.

Diyanet İşleri (eski)

(Uyanlar, uydukları adamlara:) Siz bize sağdan gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler.

Diyanet Vakfi

'Siz bize sağ yanımızdan yaklaşıyordunuz,' derler.

Edip Yüksel

Siz diyorlardır: bize sağdan gelir dururdunuz

Elmalılı Hamdi Yazır

Siz bize sağdan gelir alaka gösterip dururdunuz (aldatırdınız,) derler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onlar: «Siz bize (uğurlu görünerek) sağdan gelir dururdunuz» derler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

«Doğrusu siz bize sağdan gelirdiniz» derler.

Seyyid Kutub

"Gerçekten sizler bize sağdan (sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz" derler.

Gültekin Onan

«Hakıykat siz, derler, biz sağdan (suret-i hakdan) gelirdiniz».

Hasan Basri Çantay

(Tâbi' olanlar, elebaşlarına:) 'Doğrusu siz, bize sağdan gelirdiniz (hayrımıza çalışır görünürdünüz)!' derler.

Hayrat Neşriyat

Ve derler ki: Doğrusu siz, bize sağdan gelirdiniz.

İbni Kesir

(Onların) bir kısmı: "Bakın" diyecek, "Siz bize (ayartma niyetiyle) sağdan yaklaşırdınız!"

Muhammed Esed

(Tâbi olanlar) Derler ki: «Şüphe yok, siz bize sağdan gelir olmuştunuz.»

Ömer Nasuhi Bilmen

"Siz bize sağdan gelir, suret-i haktan görünürdünüz!" derler.

Ömer Öngüt

- Siz bize sağdan geliyordununuz, derler.

Şaban Piriş

Tâbi olanlar önderlerine: "Siz, derler, bize (en çok önem verdiğimiz taraftan), sağ cihetten gelir, ısrarla size tâbi olmamızı isterdiniz?"

Suat Yıldırım

(Uyanlar, uydukları adamlara) Dediler ki: "Siz bize sağdan gelir (güvendiğimiz yandan bize sokulup vesvese verir)diniz."

Süleyman Ateş

«Gerçekten sizler bize sağdan (sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz» derler.

Tefhim-ul Kuran

'Siz iyiliğimizi ister görünüyordunuz' derler.

Ümit Şimşek

Dediler: "Siz bize sağ taraftan geliyordunuz."

Yaşar Nuri Öztürk

Onlardan bir kısmı: “Bakın” diyecek. “Siz bize ayartma niyetiyle, sağdan yaklaşır, bizi şaşırtırdınız.”

Abdullah Parlıyan

Uyanlar, uyduklarına: “Siz, bize sağdan geliyordunuz” diyecekler.

Bayraktar Bayraklı

(27-28) (Onlarda) birbirlerine dönüp sitem etmeye kalkışırlar. (Kötülükte kendilerine uyanlar, uydukları kimselere:) “Siz bize sağdan (en sağlam taraftan) gelirdiniz (bize haktan yana görünürdünüz).”

Cemal Külünkoğlu

“Doğrusu siz, bize sağdan (nasihat edercesine) gelirdiniz” derler.

Kadri Çelik

(Dünyada iken tâbi olanlar, lider edindiklerine), “Siz” derler, “sanki iyiliğimizi istiyormuşçasına bize yaklaşır ve bâtılı hak göstererek, bizi ona çağırırdınız.”

Ali Ünal

Siz bize sağdan gelirdiniz derler.

Harun Yıldırım

(Bir kısmı) şöyle diyecek: "Siz bize hep suret-i haktan görünerek yanaşırdınız."

Mustafa İslamoğlu

Derler ki: “Gerçekten bize ‘iyilik yapıyoruz’ diye gelenler sizdiniz.”

Sadık Türkmen

“Siz, bizi en güçlü tarafımızdan yakaladınız” derler.

İlyas Yorulmaz

"Gerçekten siz bize, sağ taraftan (Allah taraftarıymış gibi) geliyordunuz." dediler (derler).

İmam İskender Ali Mihr