Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.


فَرَاغَ إِلَى آلِهَتِهِمْ فَقَالَ أَلَا تَأْكُلُونَ ﴿٩١﴾


SÂFFÂT SURESİ 91. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ferâga ilâ âliheti-him fe kâle e lâ te'kulûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ferâga ilâ ile ilgilendi
âliheti-him onların ilâhları
fe ve, öyleyse yani
kâle dedi
e mi?
lâ te'kulûne yemek yemiyorsunuz

Onların ilâhları ile ilgilendi ve: "Yani (siz yemek) yemiyor musunuz?" dedi.

SÂFFÂT SURESİ 91. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

İbrahim, onların putlarının tarafına gizlice gitti ve şöyle dedi: “Yemez misiniz?”

Diyanet İşleri

Derken o da onların mâbutları olan putlara gidip demişti ki: Neye yemek yemiyorsunuz?

Abdulbaki Gölpınarlı

Yavaşça putlarının yanına vardı. (Oraya konmuş yemekleri görünce:) Yemiyor musunuz?

Adem Uğur

(İbrahim de) onların tanrılarına yaklaşıp yöneldi de: "Yemez misiniz?" dedi.

Ahmed Hulusi

Bir kurnazlık yaparak gizlice putların yanına gitti. Önlerindeki yemeklere bakarak, alaylı bir ifadeyle:
'Yemeyecek misiniz?' dedi.

Ahmet Tekin

O da gizlice onların ilâhlarının yanına sokulup: 'Hani yemiyor musunuz?' dedi.

Ahmet Varol

Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup: "Yemek yemiyor musunuz?" dedi.

Ali Bulaç

Bunun üzerine gizlice onların ilâhlarına (putlarına) varıb dedi ki: “- (Şu yanınızda bulunan yemekleri) yemez misiniz?”

Ali Fikri Yavuz

(91-92) O da onlarin tanrilarina gizlice yonelip: «Sunduklari yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konusmuyor musunuz?» dedi.

Bekir Sadak

Sonra İbrâhim gizlice onların tanrılarına yönelip yaklaştı ve, «yemek yemez misiniz ?»

Celal Yıldırım

(91-92) O da onların tanrılarına gizlice yönelip: 'Sundukları yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konuşmuyor musunuz?' dedi.

Diyanet İşleri (eski)

(91-92) Yavaşça putlarının yanına vardı. (Oraya konmuş yemekleri görünce:) Yemiyor musunuz? Neden konuşmuyorsunuz? dedi.

Diyanet Vakfi

Sonra, tanrılarına yöneldi ve 'Yemez misiniz?' dedi.

Edip Yüksel

Derken kurnazlıkla onların ilâhlarına vardı da buyursanız a, dedi, yemez misiniz?

Elmalılı Hamdi Yazır

Derken bir kurnazlıkta onların ilahlarına vardı da «Buyursanıza, yemez misiniz?» dedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Derken bir kurnazlıkla onların ilâhlarına vardı da, «Buyursanıza, yemez misiniz?» dedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

İbrahim de; gizlice onların tanrılarına sokuldu. «Size sundukları yiyecekleri yemiyor musunuz?»

Seyyid Kutub

Bunun üzerine onların tanrılarına sokulup: "Yemek yemiyor musunuz?" dedi.

Gültekin Onan

Bunun üzerine o da kurnazca onların düzme Tanrılarına varıb dedi ki: «Hani yemek yemiyorsunuz»?!

Hasan Basri Çantay

Sonra (o da bir bahâne ile) gizlice onların ilâhlarına varıp dedi ki: '(Önünüze konmuş bu yiyeceklerden) yemiyor musunuz?'

Hayrat Neşriyat

O da, tanrılarına yönelip dedi ki: Yemiyor musunuz?

İbni Kesir

O da onların tanrılarına gizlice yaklaştı ve "Ne o! (Önünüze konulmuş nimetlerden) yemiyor musunuz?

Muhammed Esed

Artık onların putlarına gitti de (istihzâ tarikiyle) dedi ki: «Yemek yemez misiniz?»

Ömer Nasuhi Bilmen

Gizlice putlarının yanına vardı. "Sundukları yemekleri yemiyor musunuz?" dedi.

Ömer Öngüt

İbrahim, onların ilahlarıyla baş başa kaldı. -Yemez misiniz? dedi.

Şaban Piriş

(91-92) O da çaktırmadan putların yanına sokuldu. Onlara takdim edilmiş öylece duran yemekleri görünce: "Buyursanıza, neden yemiyorsunuz?" "Neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?" dedi.

Suat Yıldırım

O da gizlice onların tanrılarına sokuldu: "Yemez misiniz?" dedi.

Süleyman Ateş

Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup: «Yemek yemiyor musunuz?» dedi.

Tefhim-ul Kuran

İbrahim ise onların tanrılarına vardı ve 'Yesenize,' dedi.

Ümit Şimşek

O da onların ilahlarının yanına sokulup dedi: "Bir şey yemez misiniz?"

Yaşar Nuri Öztürk

İbrahim de kimselerin bulunmadığı o günde, onların put ve sahte ilahlarına yaklaştı da, “Önünüze kutsallaştırılmak üzere konulmuş bu güzelim yemeklerden niçin yemiyorsunuz?

Abdullah Parlıyan

O da tanrılarına yöneldi, “Yemez misiniz?” dedi.

Bayraktar Bayraklı

(91-93) O da onların tanrılarına gizlice yönelip: “Yemek yemiyor musunuz? Ne diye konuşmuyorsunuz?” diyerek onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi.

Cemal Külünkoğlu

Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup, “Yemek yemiyor musunuz?” dedi.

Kadri Çelik

Bunun üzerine İbrahim, gizlice putların yanına sokuldu ve (kendilerine sunulan yiyeceklerin öylece durduğunu görünce) “Yesenize, niye yemiyorsunuz?” diye sordu.

Ali Ünal

Sonra gizlice putlarına varıp: “Yemez misiniz?” dedi.

Harun Yıldırım

Derken o, onların putlarına usulca yaklaştı ve "Ne! Yoksa (önünüze konulanlardan) yemiyor musunuz?" dedi (ve ekledi):

Mustafa İslamoğlu

Derken gizlice, onların (tapındıkları) ilahlarına/tanrılarına yaklaştı ve dedi ki: “Yemez misiniz?

Sadık Türkmen

Onların ilahlarına doğru yürüdü ve “Yemez misiniz?” dedi.

İlyas Yorulmaz

Onların ilâhları ile ilgilendi ve: "Yani (siz yemek) yemiyor musunuz?" dedi.

İmam İskender Ali Mihr