KÂRİA SURESİ Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. 11 âyettir. “Kâri’a”, vuran, çarpan, kapıyı çalan, yürekleri hoplatan şey demektir. Burada, kıyamet gününü ifade etmektedir.
الْقَارِعَةُ ﴿١﴾
101/KÂRİA SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): El kâriatu.
Ah! Apansız (gelen) bir bela!.
مَا الْقَارِعَةُ ﴿٢﴾
101/KÂRİA SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Mâl kâriatu.
Ne korkunçtur apansız (gelen) bela!
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْقَارِعَةُ ﴿٣﴾
101/KÂRİA SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ edrâke mâl kâriatu.
Bilir misin nedir, nasıl olacaktır o apansız bela?
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ ﴿٤﴾
101/KÂRİA SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yevme yekûnun nâsu kel ferâşil mebsûs(mebsûsi).
(O,) insanların şaşkın vaziyette uçuşan pervanelere benzeyeceği Gün,
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنفُوشِ ﴿٥﴾
101/KÂRİA SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve tekûnul cibâlu kel ıhnil menfûş(menfuşi).
ve dağların yumuşak yün topaklarını andıracağı Gün (vuku bulacaktır).
فَأَمَّا مَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ ﴿٦﴾
101/KÂRİA SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe emmâ men sekulet mevâzînuhu.
O zaman, (iyiliklerinin) tartısı ağır basan
فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَّاضِيَةٍ ﴿٧﴾
101/KÂRİA SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe huve fî îşetin râdiyetin.
kendisini mutlu bir hayat içinde bulacak;
وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ ﴿٨﴾
101/KÂRİA SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve emmâ men haffet mevâzînuhu.
tartısı hafif gelen ise
فَأُمُّهُ هَاوِيَةٌ ﴿٩﴾
101/KÂRİA SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe ummuhu hâviyetun.
bir uçurumun girdabına sürüklenecektir..
وَمَا أَدْرَاكَ مَا هِيَهْ ﴿١٠﴾
101/KÂRİA SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ edrâke mâ hiyeh.
Bilir misin nedir o (uçurum)?
نَارٌ حَامِيَةٌ ﴿١١﴾
101/KÂRİA SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): Nârun hâmiyetun.
Dağlayan bir ateş!.