KÂRİA SURESİ Mustafa İslamoğlu Meali
Mekke döneminde inmiştir. 11 âyettir. “Kâri’a”, vuran, çarpan, kapıyı çalan, yürekleri hoplatan şey demektir. Burada, kıyamet gününü ifade etmektedir.
مَا الْقَارِعَةُ ﴿٢﴾
101/KÂRİA SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Mâl kâriatu.
(Bir bilsen ey muhatap) o ne dehşet bir patlama!
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْقَارِعَةُ ﴿٣﴾
101/KÂRİA SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ edrâke mâl kâriatu.
Sahi, sen nereden bileceksin korkunç patlamanın ne olduğunu?
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ ﴿٤﴾
101/KÂRİA SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yevme yekûnun nâsu kel ferâşil mebsûs(mebsûsi).
O gün insanlar, sereserpe yerlere saçılmış (kavruk) pervane sineklerini andıracak;
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنفُوشِ ﴿٥﴾
101/KÂRİA SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve tekûnul cibâlu kel ıhnil menfûş(menfuşi).
dağlar ise, dört bir yana dağılmış pamukları çağrıştıracak.
فَأَمَّا مَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ ﴿٦﴾
101/KÂRİA SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe emmâ men sekulet mevâzînuhu.
İyilikleri ağır gelen kimseye gelince:
فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَّاضِيَةٍ ﴿٧﴾
101/KÂRİA SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe huve fî îşetin râdiyetin.
o kendisini, hoşnut olduğu tarifsiz güzellikte bir hayatın içinde bulacak;
وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ ﴿٨﴾
101/KÂRİA SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve emmâ men haffet mevâzînuhu.
iyilikleri hafif gelen kimseye gelince:
فَأُمُّهُ هَاوِيَةٌ ﴿٩﴾
101/KÂRİA SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe ummuhu hâviyetun.
o da dipsiz bir uçurumun bağrına yuvarlanacak.
وَمَا أَدْرَاكَ مَا هِيَهْ ﴿١٠﴾
101/KÂRİA SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ edrâke mâ hiyeh.
Sahi, sen nereden bileceksin o nedir?
نَارٌ حَامِيَةٌ ﴿١١﴾
101/KÂRİA SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): Nârun hâmiyetun.
O, tarifsiz yakan özge bir ateştir.