Mekke döneminde inmiştir. 8 âyettir. Tîn, incir demektir.

وَالتِّينِ وَالزَّيْتُونِ ﴿١﴾

95/TÎN SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vet tîni vez zeytuni.

İncir ve zeytine veya yetiştikleri bölgeye,

وَطُورِ سِينِينَ ﴿٢﴾

95/TÎN SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve tûri sînîn(sînîne).

Sînâ Dağına

وَهَذَا الْبَلَدِ الْأَمِينِ ﴿٣﴾

95/TÎN SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve hâzâl beledil emîn(emîni).

ve güvenli bu Mekke şehrine yemin olsun ki,

لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ ﴿٤﴾

95/TÎN SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Lekad halaknâl insâne fî ahseni takvîm(takvîmin).

Biz elbette insanı en güzel biçimde yarattık.

ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ ﴿٥﴾

95/TÎN SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Summe radednâhu esfele sâfilîn(sâfilîne).

Ve sonra onu, ömrünün en verimsiz çağı olan ihtiyarlık ve zayıflığa sürükledik veya yapması gerekeni yapmamasından dolayı, aşağıların aşağısı olan ateşe attık veya hayvanların bile yapmadığı vahşilik, her türlü ahlaksızlık ve kötülüklerle varlıkların hepsine karşı zihnini ve cismini kötüye kullanmak suretiyle o kadar alçalttık ki, hiçbir yaratık bu dereceye düşemez.

إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ ﴿٦﴾

95/TÎN SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): İllâllezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe lehum ecrun gayru memnûn(memnûnin).

İman edip doğru ve yararlı işler yapanlar hariç, onlar için kesintisiz ve başa kakılmaz bir mükafat var.

فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعْدُ بِالدِّينِ ﴿٧﴾

95/TÎN SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe mâ yukezzibuke ba’du bid dîn(dîni).

Artık bu kadar açık delillerden sonra hangi şey sana dini yalanlatabilir?

أَلَيْسَ اللَّهُ بِأَحْكَمِ الْحَاكِمِينَ ﴿٨﴾

95/TÎN SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): E leysallâhu bi ahkemil hâkimîn(hâkimîne).

Allah hükmedenlerin en üstünü, en güzeli, en âdili değil midir?