HUMEZE SURESİ Mustafa İslamoğlu Meali
Mekke döneminde inmiştir. 9 âyettir. Hümeze, insanları arkadan çekiştiren, ayıplayan kimse demektir.
وَيْلٌ لِّكُلِّ هُمَزَةٍ لُّمَزَةٍ ﴿١﴾
104/HUMEZE SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): Veylun li kulli humezetin lumezetin.
Gizli-açık, arkadan-önden sürekli iftira atıp kara çalan, çekiştirip ayıp kusur arayan herkes kendine yazık etmiştir!
الَّذِي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُ ﴿٢﴾
104/HUMEZE SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ellezî cemea mâlen ve addedehu.
İşte, malı yığan ve onu birikim sayan bu tiptir;
يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ ﴿٣﴾
104/HUMEZE SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yahsebu enne mâlehû ahledehu.
o, malının kendisini ölümsüz yapacağını sanmaktadır.
كَلَّا لَيُنبَذَنَّ فِي الْحُطَمَةِ ﴿٤﴾
104/HUMEZE SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ le yunbezenne fîl hutameti.
Hayır, aksine o kırıp geçiren ve iliklere işleyen bir ateşin dibine savrulacak;
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحُطَمَةُ ﴿٥﴾
104/HUMEZE SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ edrâke mâl hutametu.
Sahi sen nereden bileceksin kırıp geçiren ateş nedir?
نَارُ اللَّهِ الْمُوقَدَةُ ﴿٦﴾
104/HUMEZE SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Nârullâhil mûkadetu.
O Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.
الَّتِي تَطَّلِعُ عَلَى الْأَفْئِدَةِ ﴿٧﴾
104/HUMEZE SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Elletî tettaliu alâl ef’ideti.
O öyle bir ateştir ki, bütün bir iç dünyalarını kaplayarak yükselir.
إِنَّهَا عَلَيْهِم مُّؤْصَدَةٌ ﴿٨﴾
104/HUMEZE SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnehâ aleyhim mu’sadetun.
İşte o ateş onların üzerine güdümlenmiştir;
فِي عَمَدٍ مُّمَدَّدَةٍ ﴿٩﴾
104/HUMEZE SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fî amedin mumeddedetin.
uzayıp giden parmaklıklar arasında (kendi zindanlarına mahkum olacaklardır).