HUMEZE SURESİ Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 9 âyettir. Hümeze, insanları arkadan çekiştiren, ayıplayan kimse demektir.
وَيْلٌ لِّكُلِّ هُمَزَةٍ لُّمَزَةٍ ﴿١﴾
104/HUMEZE SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): Veylun li kulli humezetin lumezetin.
Ayıp kusur arayan ve göz kaş işaretleriyle alay edenlerin vay haline!
الَّذِي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُ ﴿٢﴾
104/HUMEZE SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ellezî cemea mâlen ve addedehu.
Vay haline o kişinin ki, servet biriktirir ve sayar durur veya servetini zamanın hadiselerine karşı kalkan yapar.
يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ ﴿٣﴾
104/HUMEZE SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yahsebu enne mâlehû ahledehu.
Malının kendisini dünyada ebedi yaşatacağını sanır.
كَلَّا لَيُنبَذَنَّ فِي الْحُطَمَةِ ﴿٤﴾
104/HUMEZE SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ le yunbezenne fîl hutameti.
İş öyle değil andolsun ki, o kırıp döken, silip süpüren cehenneme atılır.
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحُطَمَةُ ﴿٥﴾
104/HUMEZE SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ edrâke mâl hutametu.
Bilir misin nedir o kırıp döken, silip süpüren ateş?
نَارُ اللَّهِ الْمُوقَدَةُ ﴿٦﴾
104/HUMEZE SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Nârullâhil mûkadetu.
Allah tarafından tutuşturulmuş bir ateştir.
الَّتِي تَطَّلِعُ عَلَى الْأَفْئِدَةِ ﴿٧﴾
104/HUMEZE SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Elletî tettaliu alâl ef’ideti.
Öyle bir ateş ki, canlılık merkezi olan yüreklere işler ve kaplar.
إِنَّهَا عَلَيْهِم مُّؤْصَدَةٌ ﴿٨﴾
104/HUMEZE SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnehâ aleyhim mu’sadetun.
Onlar bu ateşin içine atılıp üzerleri kapatılmıştır.
فِي عَمَدٍ مُّمَدَّدَةٍ ﴿٩﴾
104/HUMEZE SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fî amedin mumeddedetin.
Uzatılmış ateşten sütunlara bağlanmış vaziyette…