HUMEZE SURESİ Hasan Basri Çantay Meali
Mekke döneminde inmiştir. 9 âyettir. Hümeze, insanları arkadan çekiştiren, ayıplayan kimse demektir.
وَيْلٌ لِّكُلِّ هُمَزَةٍ لُّمَزَةٍ ﴿١﴾
104/HUMEZE SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): Veylun li kulli humezetin lumezetin.
Arkadan çekişdirmeyi, yüze karşı (el, kaş ve göz işaretleriyle) eğlenmeyi ve ayıblamayı aadet edinen her kişinin vay haaline!
الَّذِي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُ ﴿٢﴾
104/HUMEZE SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ellezî cemea mâlen ve addedehu.
Ki o, malı yığıb onu tekrar tekrar sayandır.
يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ ﴿٣﴾
104/HUMEZE SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yahsebu enne mâlehû ahledehu.
Malı hakıykaten kendisine (dünyâda) ebedî hayât verdiğini sanır o.
كَلَّا لَيُنبَذَنَّ فِي الْحُطَمَةِ ﴿٤﴾
104/HUMEZE SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kellâ le yunbezenne fîl hutameti.
Hayır, O, andolsun (hor ve hakîr) «Hutame» ye (tamuya) atılacak.
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحُطَمَةُ ﴿٥﴾
104/HUMEZE SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ edrâke mâl hutametu.
O Hutamenin neydiğini sana bildiren ne?
نَارُ اللَّهِ الْمُوقَدَةُ ﴿٦﴾
104/HUMEZE SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Nârullâhil mûkadetu.
(O), Allahın tutuşdurulmuş bir ateşidir,
الَّتِي تَطَّلِعُ عَلَى الْأَفْئِدَةِ ﴿٧﴾
104/HUMEZE SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Elletî tettaliu alâl ef’ideti.
ki tırmanıb yüreklerin ta üstüne çıkacak (kaplayacak) dır o.
إِنَّهَا عَلَيْهِم مُّؤْصَدَةٌ ﴿٨﴾
104/HUMEZE SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnehâ aleyhim mu’sadetun.
Bu (ateşin kapıları da) onların üzerine kapatılmışdır.
فِي عَمَدٍ مُّمَدَّدَةٍ ﴿٩﴾
104/HUMEZE SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fî amedin mumeddedetin.
(kendileri) uzatılmış sütun (larda bağlı olarak).