ZİLZÂL SURESİ Muhammed Esed Meali
Medine döneminde inmiştir. 8 âyettir. Zilzâl, sarsıntı, deprem demektir.
إِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا ﴿١﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): İzâ zulziletil ardu zilzâlehâ.
Yer, o (son) müthiş sarsıntı ile sarsıldığında,
وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا ﴿٢﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve ahracetil ardu eskâlehâ.
ve yeryüzü ağırlıklarını attı(ğında),
وَقَالَ الْإِنسَانُ مَا لَهَا ﴿٣﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve kâlel insânu mâ lehâ.
ve insan: "Ona ne oluyor?" diye bağırdı(ğında),
يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا ﴿٤﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yevme izin tuhaddisu ahbârahâ.
o Gün yer, bütün haberlerini ortaya dökecek,
بِأَنَّ رَبَّكَ أَوْحَى لَهَا ﴿٥﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Bi enne rabbeke evhâ lehâ.
Rabbinin vahyettiği şekilde.
يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِّيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ ﴿٦﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yevme izin yasdurun nâsu eştâten li yurav a’mâlehum.
O Gün bütün insanlar, (geçmiş) fiillerini görmek üzere biri öbüründen ayrılmış olarak ortaya çıkacaklar.
فَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ ﴿٧﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe men ya’mel miskâle zerratin hayran yerahu.
Ve kim zerre kadar iyilik yapmışsa, onu(n karşılığını) görecek,
وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ ﴿٨﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve men ya’mel miskâle zerratin şerran yerahu.
kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu(n karşılığını) görecektir.