ZİLZÂL SURESİ Suat Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 8 âyettir. Zilzâl, sarsıntı, deprem demektir.
إِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا ﴿١﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): İzâ zulziletil ardu zilzâlehâ.
Yer o müthiş depremiyle sarsıldığı zaman...
وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا ﴿٢﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve ahracetil ardu eskâlehâ.
Ve yer bağrındaki ağırlıkları çıkardığı zaman...
وَقَالَ الْإِنسَانُ مَا لَهَا ﴿٣﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve kâlel insânu mâ lehâ.
İnsan şaşkın şaşkın: "Ne oluyor buna!" dediği zaman...
يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا ﴿٤﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yevme izin tuhaddisu ahbârahâ.
İşte o gün yer, üstünde olan biten her şeyi anlatır:
بِأَنَّ رَبَّكَ أَوْحَى لَهَا ﴿٥﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Bi enne rabbeke evhâ lehâ.
Çünkü Rabbin ona bunları vahyeder.
يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِّيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ ﴿٦﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yevme izin yasdurun nâsu eştâten li yurav a’mâlehum.
İşte o gün bölükler halinde insanlar, kabirlerinden çıkıp yüce divana dururlar, ta ki yaptıklarının karşılığını görüp alırlar.
فَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ ﴿٧﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe men ya’mel miskâle zerratin hayran yerahu.
Zerre ağırlığınca hayır yapan onu bulur,
وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ ﴿٨﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve men ya’mel miskâle zerratin şerran yerahu.
Zerre ağırlığınca şer yapan da onu bulur.