ÂDİYÂT SURESİ Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 11 âyettir. Âdiyât, hızlı koşan atlar demektir.
وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًا ﴿١﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel âdiyâti dabhâ(dabhan).
And olsun, soluyarak koşanlara (gazilerin atlarına),
فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًا ﴿٢﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fel mûriyâti kadhâ(kadhan).
O tırnaklarıyla ateş çakanlara,
فَالْمُغِيرَاتِ صُبْحًا ﴿٣﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fel mugîrâti subhâ(subhan).
Sabah vakti akın edenlere,
فَأَثَرْنَ بِهِ نَقْعًا ﴿٤﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe eserne bihî nak’â(nak’en).
Nihayet, o vakit toz duman koparanlara,
فَوَسَطْنَ بِهِ جَمْعًا ﴿٥﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe vesatne bihî cem’â(cem’an).
Böylece, o dem, düşman topluluğu ortasına girenlere ki,
إِنَّ الْإِنسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ ﴿٦﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnel insâne li rabbihî le kenûd(kenûdun).
Muhakkak insan Rabbine karşı çok nankördür.
وَإِنَّهُ عَلَى ذَلِكَ لَشَهِيدٌ ﴿٧﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve innehu alâ zâlike le şehîd(şehîdun).
İnsan da, bu nankör oluşuna şahiddir.
وَإِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَدِيدٌ ﴿٨﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve innehu li hubbil hayri le şedîd(şedîdun).
Gerçekten o, malı sevdiği için çok cimridir.
أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ ﴿٩﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): E fe lâ ya’lemu izâ bu’sira mâ fîl kubûr(kubûri).
Fakat bilmez mi o insan, kabirlerdeki ölüler diriltilib çıkarıldığı;
وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ ﴿١٠﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve hussıle mâ fîs sudûri.
Ve (iyi veya kötü) kalblerde ne varsa ayrılıb açıklandığı zaman, o gün Rableri, onlardan (gizli ve aşikâr bütün yaptıklarından) haberdardır.
إِنَّ رَبَّهُم بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّخَبِيرٌ ﴿١١﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnne rabbehum bi him yevme izin le habîr(habîrun).
Ve (iyi veya kötü) kalblerde ne varsa ayrılıb açıklandığı zaman, o gün Rableri, onlardan (gizli ve aşikâr bütün yaptıklarından) haberdardır.