ÂDİYÂT SURESİ Süleyman Ateş Meali
Mekke döneminde inmiştir. 11 âyettir. Âdiyât, hızlı koşan atlar demektir.
وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًا ﴿١﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel âdiyâti dabhâ(dabhan).
Andolsun nefesleriyle (güp güp) ses çıkararak koşan (at)lara,
فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًا ﴿٢﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fel mûriyâti kadhâ(kadhan).
(Tırnaklariyle yerden) Ateş çıkaranlara,
فَالْمُغِيرَاتِ صُبْحًا ﴿٣﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fel mugîrâti subhâ(subhan).
Sabahleyin akın edenlere,
فَأَثَرْنَ بِهِ نَقْعًا ﴿٤﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe eserne bihî nak’â(nak’en).
(Koşarak) Toz koparanlara,
فَوَسَطْنَ بِهِ جَمْعًا ﴿٥﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe vesatne bihî cem’â(cem’an).
Derken bir topluluğun ortasına dalanlara.
إِنَّ الْإِنسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ ﴿٦﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnel insâne li rabbihî le kenûd(kenûdun).
(Bunlara andolsun) Ki insan, Rabbine karşı çok nânkördür.
وَإِنَّهُ عَلَى ذَلِكَ لَشَهِيدٌ ﴿٧﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve innehu alâ zâlike le şehîd(şehîdun).
Ve o da buna şâhiddir.
وَإِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَدِيدٌ ﴿٨﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve innehu li hubbil hayri le şedîd(şedîdun).
Doğrusu o, malı çok sever.
أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ ﴿٩﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): E fe lâ ya’lemu izâ bu’sira mâ fîl kubûr(kubûri).
Bilmez mi o, kabirlerde olanlar dışarı atıldığı,
وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ ﴿١٠﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve hussıle mâ fîs sudûri.
Göğüslerde bulunanlar devşirildiği zaman,
إِنَّ رَبَّهُم بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّخَبِيرٌ ﴿١١﴾
100/ÂDİYÂT SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnne rabbehum bi him yevme izin le habîr(habîrun).
O gün Rabbleri onların her halini haber almış (gizli ve açık bütün yaptıklarını bilmiş)tir.