A'LÂ SURESİ Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 19 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan ve Allah Teâlâ’yı niteleyen “el-A’lâ” kelimesinden almıştır. A’lâ, en yüce demektir.
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى ﴿١﴾
87/A'LÂ SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): Sebbihisme rabbikel a’lâ.
Yüce rabbinin ismini an/hatırla!
الَّذِي خَلَقَ فَسَوَّى ﴿٢﴾
87/A'LÂ SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ellezî halaka fe sevvâ.
O ki; yaratan ve biçimlendiren.
وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَى ﴿٣﴾
87/A'LÂ SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vellezî kaddera fe hedâ.
Ve o ki; kuralları (tabiat kanunlarını) belirleyip takdir eden, doğru yolu gösteren.
وَالَّذِي أَخْرَجَ الْمَرْعَى ﴿٤﴾
87/A'LÂ SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vellezî ahracel mer’â.
Ve o ki; otlağı çıkaran.
فَجَعَلَهُ غُثَاء أَحْوَى ﴿٥﴾
87/A'LÂ SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe cealehu gusâen ahvâ.
Ardından da onu; kapkara, katran (ham petrol) haline dönüştüren.
سَنُقْرِؤُكَ فَلَا تَنسَى ﴿٦﴾
87/A'LÂ SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Se nukriuke fe lâ tensâ.
Bundan böyle; Biz Kur’an’ı sana okutacağız da sen unutmayacaksın.
إِلَّا مَا شَاء اللَّهُ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَى ﴿٧﴾
87/A'LÂ SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): İllâ mâ şâallâh(şâallâhu), innehu ya’lemul cehra ve mâ yahfâ.
Yalnız Allah’ın dilediği başka! O açığı ve gizliyi bilir.
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَى ﴿٨﴾
87/A'LÂ SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve nuyessiruke lil yusrâ.
Sana çok kolayı daha da kolaylaştıracağız.
فَذَكِّرْ إِن نَّفَعَتِ الذِّكْرَى ﴿٩﴾
87/A'LÂ SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe zekkir in nefeatiz zikrâ.
O halde; hatırlat/öğüt ver, öğüt/hatırlatma faydalı olacaksa!
سَيَذَّكَّرُ مَن يَخْشَى ﴿١٠﴾
87/A'LÂ SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Se yezzekkeru men yahşâ.
Korkan kimse öğüt alacaktır,
وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى ﴿١١﴾
87/A'LÂ SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve yetecennebuhâl eşkâ.
Suçlu ondan kaçınacaktır.
الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَى ﴿١٢﴾
87/A'LÂ SURESİ-12. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ellezî yaslân nâral kubrâ.
O, en büyük ateşe yaslanacaktır.
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَى ﴿١٣﴾
87/A'LÂ SURESİ-13. AYET (Meâlleri Kıyasla): Summe lâ yemûtu fîhâ ve lâ yahyâ.
Sonra, orada ölemez ve (oradaki yaşama) yaşamak da denmez.
قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَكَّى ﴿١٤﴾
87/A'LÂ SURESİ-14. AYET (Meâlleri Kıyasla): Kad efleha men tezekkâ.
Muhakkak ki, kurtulmuştur temizlenen,
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّى ﴿١٥﴾
87/A'LÂ SURESİ-15. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve zekeresme rabbihî fe sallâ.
Rabbinin ismini anıp namaz kılan/(O’na) ibadet ve dua eden.
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا ﴿١٦﴾
87/A'LÂ SURESİ-16. AYET (Meâlleri Kıyasla): Bel tu’sırûnel hayâted dunyâ.
Ama siz, dünya hayatını tercih ediyorsunuz.
وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَى ﴿١٧﴾
87/A'LÂ SURESİ-17. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel âhıratu hayrun ve ebkâ.
Oysa ahiret hayatı daha hayırlı ve sonsuzdur.
إِنَّ هَذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَى ﴿١٨﴾
87/A'LÂ SURESİ-18. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnne hâzâ le fîs suhufîl ûlâ.
Şüphesiz bu, önceki sahifelerde de vardır;
صُحُفِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى ﴿١٩﴾
87/A'LÂ SURESİ-19. AYET (Meâlleri Kıyasla): Suhufi ibrâhîme ve mûsâ.
Ibrahim’in ve Musa’nın sahifelerinde...